Page 69 - Ege Life Dergisi 136. Sayı Nisan 2019
P. 69

Üç yaşında oyunculuk yapmaya başlamışsınız. O zamandan
            bu zamana bize Cansu Gültekin’i kısaca anlatır mısınız?

               Oyunculuğa o yaşta başlamam ailemin keşfi ve yönlendir-
            mesiyle oldu tabii. Ne yaptığımı bildiğimi sanmıyorum. Galiba
            uyumlu ve bana söyleneni başarmaya çalışan bir çocuktum sade-
            ce. Yıllar içinde yaptığım ve yapmak istediğim tek şey oyunculuk
            oldu. Bunun içinde büyüdüm. Başka bir meslek seçmeyi düşün-
            medim bile. Benim mesleğim ve karakterim birçok açıdan iç içe.
            Kendimi ait hissettiğim yerdeyim.

              “OYUNCULUK
              HER ŞEY OLABİLME SANATIDIR”


               Oyunculuğu nasıl tanımlarsınız?

               Henüz yaşamadığım ve belki hiç yaşamayacağım hikâyeleri
            rollerim sayesinde tecrübe ediyorum. Tüm bu kadınları kendi
            içimdeki benzer duygulardan yaratmak bana büyümeyi, geliş-
            meyi, genişlemeyi hissettirir hep. Her şey olabilme sanatıdır
            oyunculuk...

              “ZAMANLA NASIL YAPILDIĞINI
              ANLIYORSUN”

               Tiyatro, sinema ve televizyondaki ilk oyunculuk deneyimle-
            rinizden bahseder misiniz?

               Televizyondaki ilk profesyonel deneyimim Akasya Durağı di-
            zisiydi. Sinemada ilk filmim ise Raşit Çelikezer’in yönetmenliğin-
            deki “Eyvah Karım” filmiydi. Tiyatroda ise ilk profesyonel tecrü-
            bem 2014 yılında İstanbul Devlet Tiyatroları’nda Kazım Akşar’ın
            yönetmenliğinde “Güneş Batarken Bile Büyük” oyunuydu. Hepsi
            birbirinden heyecanlı deneyimlerdi benim için. Yolun başında sü-
            rekli “Oluyor mu?” , “Yapabiliyor muyum acaba?” diye soruyor-
            dum kendime. Zamanla ne yaptığında ne olduğunu, karşıdan na-
            sıl göründüğünü anlamaya başlıyorsun.

               Akasya Durağı’nda Zeki Alasya, Cezmi Baskın, Levent Ül-
            gen gibi usta isimlerle çalışmak nasıl bir duyguydu? O dönem-
            lerden biraz bahseder misiniz?

               Çok stresli ve bir o kadar heyecanlı... Annem rolündeki Bin-
            nur Şerbetçioğlu ilk hocamdır, bana neyi nasıl yapacağımı o
            öğretti. Üstelik konservatuvar sınavlarına da beni o hazırladı.
            Tüm bu büyük aktörlerin tecrübelerini gözlemlemek büyük bir
            fırsat. Okulda bile öğrenmediğim tüyolar öğretmişti bana Zeki
            abim. Toprağı bol olsun.

               Usta isimlerle çalışmak size neler kattı?

               Disiplin ve mesleğe saygı!


                                                                                                      NİSAN 2019 Ege Life   67
   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74