Page 15 - Ege Life Dergisi 97. Sayı Ocak 2016
P. 15

Bi’çoğumuz, sizi 6 saatlik Hamlet perfor-
            mansınızla tanıdı.. Ve, arkasından gelen ba-
            şarılı tiyatro, sinema ve dizi çalışmalarınız...
            Afife Jale’den ödülünüz ile de çok konuşul-
            dunuz.. Buna karşın öncesinde geçtiğimiz
            yıllarda çapkınlık ve şiddet haberleriyle anıl-
            dınız.. Sadece yeteneğinizle anılmak yerine,
            insanların sizi bu şekilde tanımlamaya çalış-
            ması size nasıl hissettiriyor?
            İnsanların, mesleğimizden yaptığımız işten
            dolayı bizi yargılamalarını; yine, aynı insanları
            yöneten sistem organize ediyor, bence. Yani,
            kitap okuma yüzdesi çok çok az olan bi’toplu-
            ma sahibiz ve yaptığımız iş başarı ve yetenek
            kriterinden çok, magazine dayalı haberlerle
            değerlendiriliyor. Bu yüzden, beni nasıl yar-
            gıladıklarını, hangi haberlere inandıklarını
            bilemiyorum.. Çünkü, o kadar çok asparagas
            haber yapıldı ki, yıllardır. Bence, bi’oyuncu,
            profosyonel bi’sanatçı seçtiği ve yaptığı işlerle,
            o işe ne kadar değer verdiğiyle, işini ne kadar   sonra. Çünkü, projeye ve role çok ısındım.   kendinizi yetiştirmeniz, geliştirmeniz de bi’o
            severek yaptığıyla değerlendirilmeli. Şöhret ve   Ekibimiz gayet uyumlu ve sağlam bi’ekip. Ve,   kadar zorlaşıyor. Bi’oyuncunun kendini, oyun-
            popülerlik, ülkemizde, birbiriyle içiçe geçmiş   bi’de şirket patronumuz Yalçın Şen; patron-  culuğunu geliştirebilmek için televizyondan
            kavramlar ve aslında kavramsal olarak epey   dan önce arkadaş gibi davranıyor, oyuncula-  arada bi’uzaklaşıp kültürel ve sosyal olarak
            farklılar. O yüzden, popüler işlerde kitleniz   rına ve ekibine gereken değeri veriyor. Sahip   kendini beslemesi, bence çook önemli.
            haliyle epey artıyor ve bu da “nasıl” ya da “ne   olduğumuz şartlarda iyi ve gün geçtikçe ka-
            kalitede” iş yaptığınızla değil, “ne kadar dizi”   litesi artan bi’iş sunduğumuzu düşünüyorum   Canlandırdığınız karakter, “Kürşat”, biraz
            yaptığınızla ilgili. Keşke, dizilere gösterilen ilgi   seyirciye dizi sektöründe. Arada ben televiz-  gergin biraz zaafları olan ve yaşadıkları
            ülkemizde “iyi sinema”’ya ve “iyi tiyatro”’ya   yondan uzaklaşıp, tiyatro ve sinemaya ağırlık   arasında gel-gitleri olan bi’karakter gibi..
            da gösterilse, kalite tahminimizden daha kısa   veriyorum dönem dönem. Çünkü, sürekli   “Eve Dönüş” oldukça güzel ve yepyeni ba-
            bi’zamanda ayrışmış olur. Ve, kültür kriterleri   televizyonda olduğunuzda hem yüzünüzü   şarılı bi’yapım.. Henüz izlememiş olanlar
            de oldukça yükselir. Umarım, bizim ülkemiz-  eskitmiş oluyorsunuz, hem de seçici olma   için, bize biraz canlandırdığınız karakter-
            de de bu ayrım yapılacaktır; eğitim ve algıda-  duyusunu yitiriyorsunuz belki.. Ve de, şahsen   den, “Kürşat” ‘tan ve senaryodan bahseder
            ki değişimle.. diye umuyorum. (gülümsüyor..)  mutlaka her oyuncunun da böyle düşünmesi   misiniz?
                                                 gerekiyor. Çünkü, yaptığımız iş neredeyse   Kürşat, “kötü adam” olarak tasarlansa da
            Uzun bi’süre dizilerden uzak kaldıktan son-  7/24 yapılan ve insanı yıpratan yoran bi’iş   bence, hiç kimse saf iyi veya saf kötü de-
            ra, ekranlara Atv kanalı’nda yeni yayın dö-  aynı zamanda. Her hafta neredeyse 3 saatlik   ğildir. Kürşat’ın tek ve en büyük zaafi “kızı”
            nemiyle başlayan “Eve Dönüş” isimli yeni   bi’bölüm çekiyorsunuz, ve, yayınlandığı anda   Elif.. O yüzden, ben de bu açığını kullanarak
            dizinizle geri döndünüz.. Bu projeyi kabul   çöp oluyor.. Ve, tekrar bi’sonraki bölüme baş-  karakterin saf kötü bi’karakter olmaktan sı-
            etmenizde sizi olumlu yönde etkileyen en   lıyorsunuz. Maalesef, ülkemizde şartlar epey   yırıp, vicdanı ve kalbi de henüz taşlanmamış
            önemli sebebi neydi?                 ağır bi’dizide başrol ya da lokomotif bi’rol   bi’karakter olması için bazı nuanslar ekle-
            “Eve Dönüş”’ü kabul ettim bi’kaç yıl aradan   oynuyorsanız; sosyal ve kültürel yaşamda   meye çalışıyorum. O zaman, bi’karakter tek
                                                                                      boyutlu olmaktan çıkıp yaşayan, “mümkün
                                                                                      mertebe” gerçek bi’karakter olmaya başlıyor.
                                                                                      O yüzden, Kürşat karakterini seviyorum, ve,
                                                                                      (gülüyor) onunla uğraşmak hoşuma gidiyor.

                                                                                      Taklit dizilerin artıyor olduğunu düşünüyor
                                                                                      musunuz? Ve, “Eve Dönüş” ‘ü diğer diziler-
                                                                                      den ayıran özelliği nedir sizce?
                                                                                      Taklit diziler elbet artiyor. Ülkemizde, bu işler
                                                                                      arz-talep meselesine dayandığı için, iş se-
                                                                                      çimlerinde hem türk izleyicisinin beğenisine
                                                                                      hitap ederken hem de yüksek kalitede işler
                                                                                      yapmak zaman zaman bizi klişelere itse de,
                                                                                      biz bu işte ülkenin sevilen klişeleri de de-
                                                                                      taylandırarak merak uyandırmaya çalışarak
                                                                                      yorumlamaya çalışıyoruz. Bence, dizimizi di-
                                                                                      ğer bi’çok diziden ayıran özellik bu. Sadece,
                                                                                      seyirciyi bayıltan ağır bi’drama değil; zaman
                                                                                      zaman melodrama ve hatta eğlenceli sahne-
                                                                                      leriyle de hikayeye hizmet eden bi’anlayışla
                                                                                      kurgulamaya çalışıyoruz. Yoksa, dizilerin
                                                                                                                    15
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20