Page 15 - Ege Life Dergisi 134 Sayı Şubat 2019

İzmir ve Ege Bölgesi’ndeki RES’ler yeterli mi?

Aslına bakarsanız İzmir ve çevresi rüzgâr yatırımları açısın-
dan oldukça verimli alanlar. Bizim kısıtlı olduğumuz yer saha
değil, rüzgâr bağlantı kapasitesi. Verimli rüzgâr alanlarımızda
bağlantı kapasitesini arttıracak yatırımları gerçekleştirirsek, yatı-
rımlar artar. Yatırımcı birincil derecede olan alanları tercih eder.
Böylece verimli alanlardan daha fazla fayda sağlayıp ithal ettiği-
miz enerjiyi azaltma imkânımız doğar.

Rüzgâr enerjisi kurulumu ve kullanımında devlet desteği
ne durumda?

2020’nin sonuna kadar işletmeye giren santraller için on yıl
boyunca alım garantisi olarak devlet desteği sağlanıyor. Bunun
dışında yerli (Türkiye’de üretilen) komponentler kullanıldığında
rüzgâr sektörüne ilişkin düzenlemeler 2005 yılındaki yenile-
alınan teşvikler de var. Mesela yenilenebilir enerjide KW/sa ba-
nebilir enerji kanunu ile geldi. Bu tarihten önce özel sektörün
şına 7.3 $/cent ödeme dışında yerli kule kullanırsanız, bu fiyatın
bu alanda çalışması çok zordu. Bu kanun rüzgâr yatırımlarının
üzerine 0.6 $/cent daha ilave destek alıyorsunuz ve beş yıl boyunca
önünü açtı. O tarihten beri rüzgâr kurulu gücümüz 7 bin MW’ı
devam ediyor. Ayrıca yerli kanat kullanırsanız ek 0.8 $/cent ve je-
aştı. Bir yıl içinde gerçekleştirilen en yüksek kurulu güce 2016
neratörü de yerli kullanırsanız 0.7 $/cent ilave teşvik alıyorsunuz.
yılında ulaşarak, 1.387 MW ile Avrupa’da üçüncü, dünyada ye-
Bu da dolaylı yoldan yerli sanayicinin desteklenmesi anlamına ge-
dinci sırada yer aldık. Yani şartlar oluştukça yatırımlar geliyor.
liyor. Özellikle kanat ve kuleye baktığımızda üretimlerin yüzde
Son dönemde hızlı bir ilerleme kaydedildi. Özellikle 2012-2016
25-30’unu iç piyasaya, kalanını ise dış piyasaya verdiklerini gö-
sürecinde her yıl yüzde 25- 30’luk büyüme gerçekleştirdik. Daha
rüyoruz. Aslında ihracatı da yönlendiren bir durum söz konusu.
iyisi olabilir mi? Tabii ki olabilir. Rüzgâr enerjisi potansiyelimize
Hem yenilenebilir enerjiyi üretmekten dolayı ithal ettiğimiz ener-
göre her sene 2 bin MW’lık kurulu gücü rahatlıkla yapabiliyor
jiyi azaltıyor, hem de sanayi anlamında ülke ekonomisine katkı
olmamız lazım. Ülkemizin önü açık. Hatta sektör doygunluğa
sağlamış oluyoruz.
ulaştıktan sonra bu deneyimlerimizi Türki cumhuriyetlerde,
komşu ülkelerde, Ortadoğu ve Afrika pazarlarında kullanabil-
“ÜLKEMİZİN ÖNÜ AÇIK” meyi hedeliyoruz.
Rüzgâr enerji potansiyelimiz Avrupa’dan %25 daha fazla ol- “ÖNÜMÜZDEKİ İKİ YIL
masına rağmen yenilenebilir enerji üretiminde aramızda bü-
yük farklar var. Bunun nedenleri nedir? KURULU GÜÇ ARTACAK”
Bir yatırım ortamının o ülkede yerleşebilmesi için mevzuat- 2019 ve 2020’yi nasıl görüyorsunuz? Gelecek için hedeler nedir?
ların, hukuki düzenlemelerin oluşması lazım. Bizim ülkemizde
Rüzgâr sektöründe her yıl bin MW’lık kurulu güç hedef ola-
rak belirlendi. Fakat 2017 ve 2018 yılında hedefin altında kaldık.
İnşa halindeki veriler bir iki yıl sonrasının kurulu gücünün nasıl
olacağı hakkında bilgi veriyor. Tüm dünyada olduğu gibi bizde de
2015 Temmuz ayından beri pazar daralması yaşanıyor. Ekonomi
zorlu süreçlerden geçiyor.

Bununla birlikte enerji yatırımları uzun soluklu yatırımlardır.
Uzun vadede kazandıran yatırımlardır. Bu anlamda önümüzdeki
iki yıl kurulu gücün bir miktar artacağını öngörüyoruz. Çünkü
2020 yılına kadar Yekdem’den yararlanmak isteyen yatırımcılar
santrallerini hızla işletmeye almak isteyeceklerdir. Bunun etkisi
ile artış yaşanacaktır. Fakat 2020 yılı sonrası için bir öngörüde bu-
lunamıyoruz. Konuya ilişkin mevzuatların ne olacağının beklen-
tisi içindeyiz. Sektör bu mevzuatlara göre pozisyon alacağı için bir
an önce açıklanmasını temenni ediyoruz

ŞUBAT 2019 Ege Life 13