Page 15 - Ege Life Dergisi 130. Sayı Ekim 2018
P. 15
Ülkenin çoğunluğu yerleşik bir hayat yaşamıyor, %80’i de kırsal
kesimde yaşıyordu. Mevcut olan 40 bin köyün 37 bini gibi önemli
bir kısmında okul, postane ya da ticarethane mevcut değildi.
üç kuruş para da savaş zenginleri tarafından sömürülüyordu. İlkel
yöntemlerle tarım yapılıyor ve üretim gün geçtikçe azalıyordu.
Türkiye genelinde doktor sayısı 337 idi. Hal böyle olunca bir dok-
tora düşen kişi sayısı ne yazık ki tam 30.000 kişiydi. Toplam eczacı
sayısı 60 iken, hastalıklarla boğuşan bir milletin derdine deva bul-
mak oldukça zordu. Salgın hastalıklar her yerde sürekli olarak baş
göstermeye devam ediyordu. Bebek ölüm oranı %60’ların üzerin-
deydi ve ne yazık ki doğum yaptırabilecek ebe sayısı da oldukça azdı.
Ülkenin hemen her yeri yangın yeriydi, düşman ülkeler tam 830
köyümüzü yakmış, yerle bir etmişti. Yanan binaların toplam sayısı
11 milyonluk bir nüfusun yaşadığı köylerde, yalnızca nüfusun 114.408’di, göçebe yaşamı en çok tetikleyen şey de bu olsa gerek.
%2’si okur-yazardı. Zira köylerin %90’ından fazlasında okul bu-
lunmadığından okur-yazar sayısı da oldukça düşüktü. Ülkenin
tamamındaki okul sayısı ise 4770 idi. Bu sayıya karşılık eğitim
alması gereken çocuk sayısı 337 binlerdeydi. Ortaokul sayısında
ise durum daha vahimdi. Ülke genelinde yalnızca 153 ortaokul ve
lise bulunurken, yalnızca 700 kız çocuğu okuyabiliyordu.
Atatürk’ün 30 Ekim 1923’de İsmet Paşa’ya dediği gibi, “Bize ge-
ri, borçlu, hasta bir vatan miras kaldı. Yoksul bir köylü devletiyiz.”.
Doğan güneş, ülkenin makus kaderini değiştirmiş, Ulu Önder Ata-
türk’ün ışığında tüm karanlıklar birer birer aydınlığa çıkarılmıştır.
Cumhuriyetimizin 95. Yılı kutlu olsun!
EKİM 2018 Ege Life 13