Tiyatro ve Teknoloji

31 July 2019

Yunus ŞAHİN 1991 yılında Tokat’ta doğmuştur. Lise öğrenimi için İzmir’e gelen Şahin, hayatının yarısını burada geçirmiş ve şehre aşık olmuş, İzmir’den kopamamıştır. Profesyonel olarak Bilişim Sektöründe hizmet veren Şahin, 2017 yılında Office701 CA & IT şirketini kurmuştur. Kendisi de Yazılım Uzmanı ünvanını taşımakta ve ekibiyle birlikte sektöre hizmet vermektedir. 2016 yılında öğrenci olarak Özel Sahne Tozu Tiyatrosuna katılmış, Eylül 2018’de Yeni Aktörler oyuncu kadrosunda yerini almıştır...

31 July 2019
1004 Görüntülenme
YORUM

TİYATRO; üç bin yıllık sanat! Bütün sanatları kapsayan sanat. Tiyatro sahnesinde ressam olabilirsiniz, heykeltıraş olabilirsiniz. Şair olabilirsiniz mesela. Sahne üzerindeyken bazen Nazım olursunuz, bazense hiç tanımadığınız alelade bir adam. Sahne üzerinde hayali bir dünya kurarsınız ve o dünyada kimi isterseniz o olabilirsiniz…

Ama bu sanat öyle gelişi güzel yapılmamalıdır. Çok ciddi bir sanattır tiyatro. Bir amacınız olmalı sahneye çıktığınızda. Ya sizi izlemeye gelen seyirciyi güldürüp, kısa süreliğine de olsa onlara dertlerini unutturmalısınız ya da daha ciddi bir konuyu sahneleyip düşündürmelisiniz…

Tiyatro, tek başına yapılan tek sanattır aslında, hiçbir dış etkene ihtiyacınız yoktur. Ancak modern tiyatroda yani günümüzdeki tiyatrolarda bir sahneye ve sahne üzerinden ışığa ve ses sitemine ihtiyacınız vardır. Takdir edersiniz ki ışık, ses gibi donanımlar teknoloji demektir. Teknoloji yaşamımızdaki çoğu şey gibi tiyatrolara da dokunmuştur. Aslında tiyatro yapmaya çalışan biri olarak benim de etkilendiğim noktalardan biridir bu durum. Yazılım yapan bir birey olarak, elimden geldiğince profesyonel olarak yaptığım mesleğimi tiyatro ile birleştirmeye çalışıyorum ve başarabildiğim zamanlarda da kendimi çok daha iyi hissediyorum. Çünkü amaç insanlara bir şeyler anlatabilmek değil mi? Sahne üzerindeki derdi, seyircilere en iyi şekilde aktarmak değil mi? İşte bu yüzden iyi ki teknoloji var dediğimiz alanlardan biridir tiyatro sahneleri…

Ancak bir konuya daha değinmek istiyorum; teknoloji tiyatro salonlarına girecekse eğer sadece sahnede girmelidir. Yani seyirci koltuklarında otururken, fotoğraf veya video çekerken değil! Sahneyi deneyimlemiş birisi olarak, sizin çekeceğiniz bir flaşlı fotoğraf o an oyuncuyu çok olumsuz etkileyebilir. Dikkatini dağıtıp rolünden çıkarabilir. Gerçi bunun olmaması için genellikle oyuncu kendisini eğitmiştir ya da eğitmiş olmalıdır ama yine de sahnedekine saygıdır bu. Bu sebeple daha dikkatli olunmalıdır diye düşünüyorum…

Tiyatroyu kaleme alırken tiyatroma ve hocama da değinmeden edemeyeceğim. :) Sevgili hocam, Sahne Tozu Tiyatrosu’nun kurucusu ve Genel Sanat Yönetmeni M. Çağlar İŞGÖREN der ki; “Tiyatro, hayatı provalamaktır.” Sizler, “Nasıl hayatı provalamaktır?” diye soracak olursanız eğer; örneğin gerçek hayatınızda daha önce önünüzde birisi kalp krizi geçirmemiş olabilir ve siz bu durumla ilk karşılaştığınızda panikleyip ne yapacağınızı bilemeyebilirsiniz. Ancak bu durumu rol gereği ya da eğitim sürecinizde sahne üzerinde yaşamanız gerekirse, gerçek hayatta karşınıza çıktığında, normalde olacak olan kadar panik olmaz ve aşağı yukarı neler yapmanız gerektiğini biliyor olursunuz. Bu da size hayatın provasını sahne üzerinde olabilmenizi sağlar…

Gelelim ülkemizdeki tiyatroya. Tiyatro üzerinde ahkâm kesebilecek biri değilim sevgili okurlar, bunu biliyorum. Ancak ülkemizde tiyatroya gereken ilgiyi göstermediğimizi düşünüyorum. Ben sadece uzmanlık alanlarımla kesişen noktalarda kendimce yorum yapacağım. Nasıl ki film dediğimizde akla ilk Hollywood geliyorsa, tiyatro dediğimizde de Broadway ve Broadway Müzikalleri geliyor. O müzikallerdeki görsel şölen geliyor. Ve bu müzikallerdeki görsel şölenlerin neredeyse yüzde sekseni teknoloji demek. O tarzlarda bir gösteri demek çok büyük maliyetleri gerektiriyor; çünkü teknoloji dediğimiz şey pahalı bir meret. Peki bu nasıl sağlanabilir? Tabii ki daha çok tiyatro izleyerek! Sizler tiyatroya gerekli ilgiyi gösterir ve tiyatroların kabaca para kazanmalarını sağlarsanız, o tiyatrolar da kendilerini geliştirir ve kim bilir belki bir gün bizim ülkemizde de o kalitede gösteriler sergileniyor olur…

Yazımı burada sonlandırırken her ay olduğu gibi yine teknolojideki son gelişmeleri sizlerle paylaşıyor olacağım sevgili okurlar. Ancak sizler de lütfen tiyatroya gerekli ilgiyi gösteriniz. Unutmayın; tiyatro iyileştirir. :)

Gelecek sayıda görüşmek üzere, sağlıcakla kalın…

iPhone Gittiğiniz Her Yerde!

iPhone telefonunuz varsa eğer, gittiğiniz yerlerin listesini telefonunuzda kayıtlı olarak bulabilirsiniz. Birkaç defa gittiğiniz bir yerse ne kadar sıklıkla gittiğiniz ve ne zaman gittiğiniz de bu listede bulunuyor. Baktığınız zaman bu tedirgin edici olsa da aslında iPhone gizliliğe önem veriyor. Bu bilgiler şifrelenmiş bir şekilde iPhone’nunuzda duruyor. Şirketin açıklaması ise şu yönde; trafik bilgileri, fotoğraf albümleri gibi kişisel bilgilerin hizmetini daha iyi entegre edebilmek için. Bu bilgiler sizin izniniz olmadan üçüncü kişilerle paylaşılmıyor. Yani nereye ne sıklıkla gittiğiniz ve ne zaman gittiğinizi sizden ve iPhone’nunuzdan başka kimse bilmiyor. Fakat bu özellik zorunlu bir özellik değil. İsterseniz bu özelliği tamamen kapatabilir, kendinizi takip ediliyor hissinden kurtarabilirsiniz. :)

Yapmanız gereken şeyler şunlar;

1) Telefonunuzun Ayarlar bölümüne girin.
2) Gizlilik sekmesine girin.
3) Konum Servisleri sekmesine girin.
4) Konum Servisleri bölümünün en alt kısmına gelin.
5) Sistem Servisleri sekmesine girin.
6) Önemli Konumlar sekmesine girin.

Buraya girdiğiniz zaman gittiğiniz mekânları liste hâlinde göreceksiniz. Mekân ismine tıkladığınızda ne zaman gittiğiniz ve ne sıklıkla gittiğinizin detayını göreceksiniz. Tüm veriyi silebilirsiniz. Bu özelliği kullanmak istemiyorsanız, Önemli Konumlar kısmını kapalı tutabilir, verilerinizin kaydolmasını engelleyebilirsiniz.
Açıkçası biz de bunun gerekli olmadığını düşünüyoruz. :)

Rusya’dan Akıl Almaz Deney!

Rusya kendini siber saldırılardan korumak için yeni ve alışılmadık bir yöntem deneyecek. Ülkedeki internetin kesilmesiyle birlikte Rus vatandaşları ve kurumlar arasında paylaşılan verilerin internette dolaşıma girmeden ülke içerisinde kalması hedefleniyor. Böylelikle Rusya’nın internet altyapısı Runet, dünya dijital pazarından ayrılıp kendi bağımsızlığını ilan edecek. Bu durumun Rus vatandaşlarını oldukça etkileyeceğini düşünüyoruz…

Altyapısı Runet’in nasıl işlediğini merak eden Rusya, katı bir internet yöntemi benimseyecek ve Rus vatandaşları da bundan etkilenecek. Buna başka bir örneği Çin’in içinde bulunduğu katı internet yönetiminden verebiliriz. Çalışmalarını hızla sürdüren Rus Hükümeti, internet trafiğine de zarar verecek. Henüz ne zaman yürürlüğe girecek belli olmamasına rağmen yankıları şimdiden duyuldu bile.

Rusya internetin fişini çekecek, peki bu olası bir şey mi? Tabii ki evet.

İnternet ne kadar soyut gibi görünse de aslında somut bir bağlantı. Geçtiğimiz günlerde bu olay kazara Moritanya’da yaşanmış, Moritanya vatandaşları 2 gün internetsiz kalmıştı. Rusya bunu tam olarak istemese de verinin içeride hapsolmasını istiyor.
Uzmanlar bu deneme sürecinde birçok beklenmedik sorunla karşılaşılacağını öne sürüyor. Sorunlu bir öğrenme süreci olacağını belirten uzmanlar amacın zaten bu olduğunu da hatırlatmayı unutmuyorlar.

Yunus Şahin

01.04.2019