Köpeklerimiz için Büyük Tehlike: LEISHMANIASIS

31 August 2018
Ş. Tuğrul KUNT

1982 Eskişehir doğumlu olan Uzman Veteriner Hekim Ş. Tuğrul Kunt, 2007 yılında Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden mezun oldu. Aynı üniversitenin Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nde Veteriner Cerrahi Uzmanı unvanını aldı. Daha sonra Edinburgh, Münih ve Cambridge'de cerrahi ve ortopedi üzerine eğitim gördü. Halen Ege Üniversitesi'nde doktora eğitimini sürdüren Kunt, aynı zamanda kendi kliniğinde kurucu hekim ve Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme & Farmakokinetik Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde araştırmacı olarak görev yapmaktadır.

Köpeklerimiz için Büyük Tehlike: LEISHMANIASIS

  • 31 August 2018
  • 1769 Görüntülenme
  • YORUM
     

     Köpeklerimiz için Büyük Tehlike: LEISHMANIASIS


Bu sayımızda sizlere özellikle Ege ve Akdeniz bölgesinde köpek besleyenler için dikkatle değerlendirilmesi gereken bir hastalık olan Köpek Leishmaniasis’i hakkında bilgiler paylaşmak istiyorum. Özellikle İzmir ve çevresinde sık rastlanılan bir hastalık olan Leishmaniasis, L. infantum adlı mikroskobik bir parazitin köpeklerde meydana getirdiği ağır ve çoğu zaman ölümcül bir hastalıktır. Parazit, insanlarda da “Şark Çıbanı” olarak bilinen hastalığı meydana getirse de insanların tedavisi köpeklere göre çok daha hızlı ve etkili sürdürülebilir. 


Köpeklerimiz bu paraziti Kum Sineği, Tatarcık ya da Yakarca olarak bilinen bir çeşit kan emici sinek tarafından ısırılarak alırlar. Kum sinekleri güneşin batışından doğuşuna kadar olan saatlerde aktif olan canlılardır. Bu sinekler evlerde, park/bahçelerde ve ormanlık alanlarda bol miktarda bulunurlar. Özellikle Mayıs-Eylül ayları arasında daha aktiflerdir.  Eğer bu küçük sinek paraziti taşıyan bir köpeği ısırırsa etkeni kan emme sırasında almış olacaktır. Sineğin midesinde gelişen parazit de sağlıklı bir köpeği ısıran bir sinek vasıtasıyla o sağlıklı köpeğe bulaşacaktır. Hastalığı bulaştıran sinekler normal bir sivrisineğe göre çok daha küçük, sarı renkte, ince yapılı, tüm vücutları tüylerle kaplı ve kondukları zaman kanatları “V” şeklinde duran sineklerdir.





Hastalığın bulaştığı köpekte zaman zaman hiçbir belirti görülmese de hastalığın bazı belirtileri şöyle sıralanabilir: Tüy dökülmesi, zayıflama, burun kanaması, tırnakların aşırı uzayarak dönmesi ve sağlıksız görünmesi, deride kepeklenme, halsizlik, iştahsızlık, genelde baş ve bacak bölgelerinde yaralar… Unutulmamalıdır ki burada belirttiğim semptomların hiçbiri sadece Leishmaniasis’e özgü değildir. Başka hastalıklarda da bu belirtilere rastlamak her zaman mümkündür. Fakat bu belirtilerden herhangi biri köpeğinizde bulunuyorsa en kısa zamanda köpeğinizi bir veteriner hekime göstermeniz çok önemlidir. Hekiminiz klinik muayenede hastalıktan şüphelendi ise muhtemelen basit bir testle kesin teşhisi koyarak tedaviye başlayacaktır. 




Bu sinsi hastalığın bulaştığı ve ağır hasta olan köpeklerin tedavisi zordur. Fakat erken tanı koyulmuş durumlarda hekiminizin vereceği ilaçları kullanarak uzun soluklu bir tedaviyle köpeğinize uzun bir yaşam şansı verebilirsiniz. Hastalığın her zaman tekrarlama ihtimali olduğunu bilmeli ve bu sebeple hekiminizle sürekli irtibat halinde olmalısınız. Tedavi süreci uzun bir hastalık olduğu için, korunmak tedaviden daha önemlidir. Bu amaçla kullanacağınız ve yılda 2 kez değiştireceğiniz bazı özel ilaçlı tasmalar sinekleri büyük oranda köpeğinizden uzak tutacak ve hastalığı kapmasına engel olacaktır. Ülkemizde özellikle İzmir ili literatüre geçecek kadar çok Leismaniasis vakasının saptandığı bir yerdir. 





Küçük bir önlemle korunabileceğiniz bu hastalığın köpeklerinizden uzak olmasını ve iyi bir sonbahar mevsimi geçirmenizi dilerim.


Ş. Tuğrul Kunt

01.09.2018


Yorumlar

Yorum Yap

500