Kırım Kongo Kanamalı Ateşi

31 May 2018
Ş. Tuğrul KUNT

1982 Eskişehir doğumlu olan Uzman Veteriner Hekim Ş. Tuğrul Kunt, 2007 yılında Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden mezun oldu. Aynı üniversitenin Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nde Veteriner Cerrahi Uzmanı unvanını aldı. Daha sonra Edinburgh, Münih ve Cambridge'de cerrahi ve ortopedi üzerine eğitim gördü. Halen Ege Üniversitesi'nde doktora eğitimini sürdüren Kunt, aynı zamanda kendi kliniğinde kurucu hekim ve Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme & Farmakokinetik Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde araştırmacı olarak görev yapmaktadır.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi

  • 31 May 2018
  • 1239 Görüntülenme
  • YORUM

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi


Havaların ısınıp bahar ve yaz günlerinin geldiği şu günlerde pek çok hastalıkta artış görülmesi ile birlikte en belirgin sorunumuz kedi ve köpeklerimizde, kene ve pire gibi dış parazitlerin daha sık görülmesidir. Hemen her hasta sahibimizin en büyük korkusu ise kene ile bulaştığı bilinen K.K.K.A. (Kırım Kongo Kanamalı Ateşi) hastalığı. Bu sebeple sizlere bu yazımızda, bu hastalıkla ilgili kısa bilgiler vermeyi düşündük. Sıcak mevsimler beraberinde kene, pire ve sineklerle bulaşan pek çok hastalığı getiriyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının etkenini taşıyan kene türünün her bölgemizde bulunmadığını bilmekle birlikte, yine de bu hastalıkla ilgili bilgi sahibi olmanın faydası olacaktır. Zira pek çoğumuz yıl içerisinde pek çok kez farklı yerlere seyahat etmekteyiz.  




K.K.K.A. hastalığı, ilk olarak Kırım'da ve daha sonra da Kongo'da görülüp teşhis edildiği için bu bölgelerin isimleri ile anılmıştır. Yine 2002 yılından bu yana ülkemizde de görülmeye başlamış olup, özellikle Karadeniz ve İç Anadolu bölgelerinde yaşayan kişiler daha büyük bir risk altındadırlar. Hastalığın bulaşma riskinin olduğu kişilerin başında Veteriner Hekimler, çiftçiler, arazide çalışanlar, askerler ve piknik yapanlar gelmektedirler. Hastalık, bulaştırma yeteneği olan genellikle "Hyalomma" soyundan olan kenelerle bulaşır. Genel teorik bilgi olarak, hastalığın bulaşması için virüsü taşıyan kene tarafından ısırılmak gerekli olsa da ezilerek öldürülen keneler ile temas halinde de bulaşma ihtimali vardır. 




Hastalık, larva veya nymph evresindeki kenelere, virüs bulunan bir konakçıdan bulaştıktan sonra, doyan keneler konakçıdan ayrılarak ergin forma geçerler ve kışı geçirebilecekleri inaktif bir döneme girerler. Bu inaktif dönemi, zarar görmeyecekleri, soğuktan ve diğer dış etkilerden korunabilecekleri yerlerde  geçiren keneler, havaların ısınması ile birlikte aktif hale gelerek yeni bir konakçı ararlar. Bu konakçı memeli hayvanlar ya da insanlar olabilir. Yeni konakçıya tutunarak ondan kan emmeye başlayan enfekte kene, aynı zamanda konakçı üzerinde çiftleşebilir. Yaklaşık iki hafta konakçıdan kan emerek virüsü bulaştıran ve burada kalan kenelerin dişileri, daha sonra yumurtalarını bırakmak üzere konakçıdan ayrılırlar. İşte K.K.K.A. hastalığı bu şekilde bir yıldan diğerine aktarılmış olur. Önemli bir nokta da şudur ki; virüs hayvanlarda çoğalabilmesine rağmen onlarda hastalık oluşturmaz. Virüs, insanlara bulaştıktan sonra en fazla bir hafta içinde klinik belirtiler ortaya çıkmaya başlar.  Bunların başında yüksek ateş, halsizlik, baş ağrısı, kırıklık, kollar, bacaklar ve sırtta şiddetli ağrılar, belirgin iştahsızlık, bazen kusma ve ishal, yüz ve göğüste kırmızı döküntüler, gözlerde kızarıklık, burun kanaması, dışkı ve idrarda kan görülmesi ve vücuttaki morluklar sayılabilir. 





Öncelikle hastalığın kenelerle bulaştığı ve kenelerle bulaşan tek hastalık olmadığını bilmek gerekir. Bu durum da kendimizi ve evcil hayvanlarımızı kenelerden koruma zarureti doğurmaktadır. Sıcak iklim kuşaklarında yaşayan kişiler ve hayvanlar yılın büyük bir bölümünde kenelere maruz kalma riski taşırlar. Bu sebeple öncelikle evcil dostumuzu kenelerden korumamız gerekir. Periyodik olarak yapılan anti-dış paraziter uygulamalar bize kene ve diğer dış parazitlerden korunma konusunda yardımcı olmakla birlikte, bu ürün ve ilaçları veteriner hekim kontrolünde uygulamak gerekmektedir. Kedi ve köpeğinizi veya beslediğiniz başka tür bir evcil hayvanı dış parazitlerden korumak için mutlaka bir veteriner hekimden yardım alınız. Size vereceğimiz tavsiyeler ile bu konuda rahat bir nefes almanızı sağlayabiliriz. 





Özellikle yaz mevsiminde geniş ve yoğun bir yayılım gösteren kenelerin, K.K.K.A. hastalığı dışında başta LYME olmak üzere pek çok hastalığı da bulaştırabildiğini aklımızdan çıkarmamak gerekmektedir. Bazı hasta sahiplerimiz tarafından çok önemsenmeyen periyodik anti- dış paraziter uygulamalar aslında çok önemlidir.  Kendimizi bu parazitlerden korumanın ilk adımı evcil dostumuzu parazitlerden korumaktır. Diğer yandan sıcak hava şartlarında arazide piknik, iş ya da benzeri bir sebeple bulunmanız gerekiyorsa ekstra bazı önlemler faydalı olacaktır. Bu tür yerlere gittiğinizde bir kene tarafından ısırılırsanız lütfen keneyi kendi imkanlarınızla çıkarmaya çalışmayınız ve bir sağlık kurumuna başvurunuz. Yine aynı şekilde evcil dostunuz da kene tarafından ısırıldığında bir veteriner hekime başvurmanızı şiddetle öneririm. 






Mutlu ve keyifli bir yaz mevsimi diliyorum.



Ş. Tuğrul Kunt

01.06.2018


Yorumlar

Yorum Yap

500