Kedi Lösemisi

31 May 2019

1982 Eskişehir doğumlu olan Uzman Veteriner Hekim Ş. Tuğrul Kunt, 2007 yılında Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden mezun oldu. Aynı üniversitenin Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nde Veteriner Cerrahi Uzmanı unvanını aldı. Daha sonra Edinburgh, Münih ve Cambridge'de cerrahi ve ortopedi üzerine eğitim gördü. Halen Ege Üniversitesi'nde doktora eğitimini sürdüren Kunt, aynı zamanda kendi kliniğinde kurucu hekim ve Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme & Farmakokinetik Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde araştırmacı olarak görev yapmaktadır.

31 May 2019
1174 Görüntülenme
YORUM

Merhabalar, bu yazımda sizlere hakkında pek çok soru aldığımız Kedilerin Lösemi Hastalığı hakkında bilgiler vermek istiyorum.

Kedi Lösemisi, Feline Leukemia Virus (FelV) adı verilen virüsün sebep olduğu bir hastalıktır. Bu virüs insanlarda AIDS hastalığını meydana getiren HIV ile aynı aileye mensuptur ve aynı HIV gibi bağışıklık sistemine saldırır. Hastalık, bağışıklık sistemi baskılanan kedinin vücudunun farklı yerlerinde oluşan tümöral oluşumlarla karakterizedir. Fakat bu tümöral oluşumlar insanlardaki Lösemi ile aynı şey değildir. Bize en çok sorulan soruyu cevaplayacak olursak Kedi Lösemisi kedilere has bir hastalıktır ve insanlara bulaşmaz. Fakat kediler arasında çok bulaşıcı bir hastalıktır ve salya, gözyaşı, ağız-burun akıntıları gibi vücut sıvıları ile kediden kediye kolayca bulaşır. Özellikle yavru kedilere hastalığın çok daha kolay bulaştığını söylemek yerinde olur. İşte bu sebeple hastalıktan şüphelenilen durumlarda, hasta kedinin diğer kedilerle teması, aynı kaptan beslenmesi ve aynı ortamı paylaşması ivedilikle engellenmelidir.

Kedi lösemi virüsünü almış olan kedi hemen hastalanmayabilir. Hatta bu virüs, vücutta hastalık meydana getirmeden yıllarca kalabilir. Fakat stres oluşturan bir durumla karşı karşıya kalınıp da kedinizin bağışıklık sistemi zayıflar ise sinsi bir şekilde bekleyen virüs harekete geçerek kedi lösemisine sebep olabilir. Örneğin bazı vakalarımızda, taşınmadan hemen sonra gelişen Kedi Lösemisi ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Hastalık bağışıklık sistemine saldırdığı için bu hastalığa yakalanmış olan kedilerin diğer başka hastalıklara ve enfeksiyonlara yakalanması da çok daha kolay olmaktadır. Hatta bazen hastalarımızı Lösemi’nin direkt etkisi ile değil de yakalandıkları ikincil enfeksiyon yüzünden kaybedebiliyoruz.

Hastalık başladığında ilk karşımıza çıkan semptom lenf bezlerinin şişmesidir. Büyüyen lenf bezlerini takiben solunum problemleri, deri problemleri ve çoklu organ yetmezlikleri de karşımıza çıkabilir. Bunları, inatçı dış kulak iltihabı ve geçmeyen ishal takip edebilir. İleri durumlarda vücut ısısı sürekli değişir, kedimizin iştahı azalır ve zayıflar. Son safhada ise nörolojik belirtiler görülebilir.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen çok iyi şartlarda bakılan kedilerin yaşam süreleri uzatılabilir. Bazı kediler hastalığa direnç gösterir ve belirti vermeden hayatlarına devam edebilirler. Fakat bu kediler hastalığı sürekli bulaştırma riski taşırlar. Kedinizin virüsü taşıyıp taşımadığını ise çok basit bir test ile veteriner hekiminiz size söyleyebilir. Bu sebeple özellikle sokaktan sahiplendiğiniz kedileri zaman kaybetmeden hekiminize götürerek Lösemi testi yaptırmanızı öneririm. Test sonucu negatif çıkan iki aylıktan büyük kedi ise Kedi Lösemisi’ne karşı aşılanmalıdır. Bu aşı koruyuculuk açısından büyük önem taşımaktadır ve dünya çapında yaygın olarak uygulanır. Son olarak belirtmek gerekir ki bu virüs dezenfektanlara karşı dayanıksızdır. Evinizde kedi besliyorsanız bu tip hastalıklardan korumak için yüzeyleri uygun bir dezenfektan ile dezenfekte ediniz. Çamaşır suyundan kaçınmanız ise kedi ve köpeklerimizin başka problemlerle karşılaşmaması açısından önemlidir. Özellikle yaz mevsimin de bakteri ve virüslerin ısınan hava ile daha aktif bir hâle geldiğini unutmamalı ve ona göre önlemlerimizi almalıyız. Sağlıklı ve çok mutlu günler dileğiyle.

Ş. Tuğrul Kunt

01.06.2019