1982 Eskişehir doğumlu olan Uzman Veteriner Hekim Ş. Tuğrul Kunt, 2007 yılında Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden mezun oldu. Aynı üniversitenin Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nde Veteriner Cerrahi Uzmanı unvanını aldı. Daha sonra Edinburgh, Münih ve Cambridge'de cerrahi ve ortopedi üzerine eğitim gördü. Halen Ege Üniversitesi'nde doktora eğitimini sürdüren Kunt, aynı zamanda kendi kliniğinde kurucu hekim ve Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme & Farmakokinetik Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde araştırmacı olarak görev yapmaktadır.
Merhabalar,
Kedi ve köpeklerimizin ağız ve diş problemleri genellikle hasta sahipleri tarafından uzun süre göz ardı edilen ya da farkına varılmayan bir durumdur. Konuyla ilgili vereceğim ilk tavsiye ise dostunuzun ağız ve dişlerini muntazam aralıklara kontrol etmeniz ve herhangi bir sebeple veteriner hekiminize gittiğinizde, hekiminizin dostunuzun ağzını kontrol etmesini istemenizdir.
Diş ağrıları, ağız yaraları gibi sıkıntıları yaşamayanımız yoktur. Bu sebeple bu tür sağlık problemlerinin ne kadar ızdırap verici olabileceğini hepimiz biliriz. Aynı şey kedi ve köpeklerimiz için de geçerlidir. Dişteki bir çürük, diş taşları, kırıklar ya da ağız yaraları onlara da bize vereceği gibi ağrı vereceğinden bu problemlerle ilgili göreceğimiz ilk belirti iştahtaki azalmadır. Çiğneme esnasında duyulan ağrı, dostumuzun yemek yemekten çekinmesine sebep olacaktır.
Kedilerde en sık rastladığımız ağız içi problem, gingivitis adını verdiğimiz diş eti enfeksiyonlarıdır. Köpeklerde de görülebilen bir rahatsızlık olmasına rağmen kedilerde daha çok karşımıza çıkar. Diş eti enfeksiyonları diş etindeki kızarıklık, şişme, renk değişikliği ve kanama ile kendini gösterebilir. Bu belirtiler enfeksiyonun şiddetine göre değişirler.
Kedi ve köpeklerimizde karşılaştığımız diğer önemli problemlerden biri de diş taşları ve plaklardır. Bu diş taşı ve plaklar diş etlerinde çekilmeye sebep olur ve dişin kökünün açığa çıkmasını takiben dişin canlı dokusunda enfeksiyon gelişebilir. Geciken tedavilerde diş için yapacak bir şey kalmaz ve dişin çekilmesi gerekebilir. Diş taşlarının oluşmasının en büyük sebebi dostlarımızın ev yemeği ve yaş mama gibi yumuşak gıdalarla sıklıkla beslenmesidir. Bu gıdalar önce dişlerde plak oluşumuna sebebiyet verirler. Daha sonra bu plaklar sertleşerek diş taşlarına dönüşürler ve kötü senaryo burada başlar. Kuru mama, diğer sert gıdalar ve diş bakımına özel bazı ürünler dişlerini fırçalayamadığımız kedi ve köpeklerimizin ağzında mekanik bir temizlik sağlarlar. Sert gıdanın ağızda kırılması esnasında oluşan plaklar da uzaklaşabilirler.
Diş kırıkları da önemle üzerinde durulması gereken vakalardır. Kırılan dişin dış katmanı ve dolayısıyla ilk koruyucu bariyeri ortadan kalkacağı için, bu diş enfeksiyon ve çürüklere karşı savunmasız hale gelecektir. Kedi ya da köpeğinizin dişinin kırıldığını fark ederseniz kısa zamanda muayene ve tedavi için hekiminize başvurmanız büyük önem taşır.
Ağız, yemek borusu ve nefes borusu birbiri ile yakın organlar olduğu için birindeki problem diğerinde de hastalığa sebep olabilir. Örneğin pek çok farenjit vakası önümüze beraberinde dişeti enfeksiyonu ile gelmektedir. Ağız sindirimin ilk adımıdır. Bu nedenle çok önemlidir.
Bugün kliniğimizde diş taşı temizliği, dolgu, kanal tedavisi ve diğer pek çok tedavi protokolünü başarı ile uygulayabiliyoruz. Dostunuzda fark edeceğiniz ağız kaynaklı kanama, ağız kokusu, iştahsızlık, agresiflik gibi durumlar ciddi bir diş ve diş eti problemine işaret ediyor olabilir. Bu durumlarda sizi vakit geçirmeden bekliyoruz.
Sağlıklı günler dilerim.
Ş. Tuğrul Kunt
03.07.2017