Çocuk Anneyi Büyütür

30 April 2018
Reyhan TANSU ŞENAY

Reyhan Tansu Şenay, Marmara Üniversitesi Radyo TV Sinema bölümünü bitirdikten sonra uzun yıllar çeşitli televizyon kanallarındaki çalıştı ve daha sonra İzmir'deki bir gazetede muhabirlik, editörlük ve yurtdışı yayınları koordinatörlüğü yaptı. İnsan kaynakları ve çocuk gelişimi üzerine eğitimler aldı. Şu anda pazar günleri TRT Kent Radyo'da yayınlanan Sen Büyürken adlı çocuk gelişimi programını ve Anahtar adlı kişisel gelişim programını hazırlayıp sunmaktadır. Bir erkek ve bir kız çocuğu annesi olan Şenay, aynı zamanda kendisine ait yazılarını mutlubiz.com sitesinde paylaşmaktadır.

Çocuk Anneyi Büyütür

  • 30 April 2018
  • 930 Görüntülenme
  • YORUM

 

Çocuk Anneyi Büyütür

Özel bir hastanede kurumsal iletişim müdürü olarak göreve başladığımdan beri, 2 çocuk annesi olmanın tüm ağırlığı azaldı. Ne gariptir ki evdeyken bu yükü çok ağır hissediyor ve kendimi sürekli erteleyerek, sadece radyo programı yaparak onlardan ayrı kaldığım kısa zamanları bile büyük yokluk sanıyordum. Üç aydır cumartesi günleri bile geç saatlere kadar çalışıp, evdekileri hiç düşünemediğim bambaşka bir ben ile tanıştım. Üstelik evdeyken başka çocuklar için bir şeyler yapma lüksüm bile yoktu. Şimdi ise 3 aydır Kadınsal Hareketler Bunlar platformunun üniversitede okumak için durumu yeterli olmayan kız çocuklarına yönelik hazırladığı bir tiyatro oyunun bir parçasıyım. Şaşkınlıkla haftanın 2 günü iş çıkışı provalarda olmanın, haftanın diğer akşamları ise eve geldiğimde gösterdiğim insan üstü performansı ve anneliğimi izliyorum. Hiçbir şey korktuğumuz gibi değil aslında, öğrendim, her gün öğreniyorum.

Bizi sadece annelik ile sınırlandıran geleneksel kalıpları kırmanın tek yolu iyi organize olmak ve kafamızdaki kalıpları yıkmak. Bunu bana neden düzenli çalışmıyorsun diye senelerce soran insanlar söylediğinde seçimim çocuklarım diyecek kadar cesurdum. Şimdi de seçimim çocuklarım ve başka çocuklar, hatta hiç tanımadığım çocuklar…Bazen yenidoğan yoğun bakımdan taburcu ettiğimiz bir bebeğin kuvözden çıkış anı, bazen ise bir annenin doğumda bebeğiyle buluşma anı ya da ağlayan hasta bir çocuğun gülümseme anı….

Çocuklarım bu yeni düzende biliyorlar ki anneleri başka çocuklara, başka insanlara da yardım edebildiği için mutlu… Çocuklarım annelerinin daha mutlu, daha enerjik ve daha dopdolu bir şekilde onlarla vakit geçirmesinden mutlu…Ne garip ki hayatta az olan çok kıymetli. Şimdi her an yanlarında olmak için çırpınan hâlime gülümseyerek bakıyorum. Öğle tatillerinde okula yemek götür, arada gidip öğretmenle durumunu yokla, sınıftaki annelerden çocukların durumunu öğren gibi şeyler çok uzakta kalmış bir hatıra. İşe başlarken 6 yaşındaki kızımın öğretmenine “Çok çalışacağım, kızıma iyi bakın, bana yardım edin ne olur!” diye yalvarırken, 1 ay sonra düşündüğüm her şeyin kendi yarattığım bir kaygı hâli olduğunu öğrendim. 

Çocuklar bensiz yapamaz diyen tüm annelere için söylüyorum. Oğlum son sınavında sınıf ikincisi oldu, kızım öğrenme becerisini inanılmaz geliştirdi. Babamız çocuklarıyla her hafta sinemaya giden, onlarla dışarıda keyifle vakit geçirmeyi çok iyi bilen bir adama dönüştü. Sanki ben evden uzak kalınca her şey yıkılacakmış gibi düşündüğüm o dünyaya, bir sihirli değnek değdi. Her şey bir anda daha güzel, daha keyifli hâle geldi. Şimdi birlikte olduğumuz her anın daha farkında olarak yaşıyoruz. O anları en iyi şekilde değerlendirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bazen hiçbir şey mükemmel olmuyor, son dakikada hazırlanan yemekler, geciken faturalar ya da ertelediğimiz tamiratlar, uydurmasyon yemekler de olabiliyor ama olsun demeyi öğreniyoruz. Önemli olan sağlıklı ve birlikte olmak…

Geçen gün psikiyatristimizin bir video çekimini yaptım. Öykü Musalar, çekim sırasında dedi ki, “Çocukları anneler büyütmez. Çocuklar anneleri büyütür.” Bu cümle size tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan gibi geliyor eminim. Ama bir çevrenize bakın, cevabı bulacaksınız. Beni çocuklarım büyüttü. İşte bu yüzden ben onlardan uzun süre ayrı kalmak istemedim. Hep ellerini tuttuğumda kendimi güvende hissettim. Son 3 aydır anladım ki, onların bana değil, benim onlara ihtiyacım varmış…

Çalışmaya başlayınca kendi güvenli alanımın kumdan kaleler olduğunu anladım. Şimdi daha özgür, daha yaratıcı, daha farkındayız. Bu öyle bir farkındalık ki, kaşla göz arasında birbirimizle çok daha verimli zaman geçirebiliyor, her buluşma vaktini daha heyecanlı yaşayabiliyoruz. Geçen gün saat akşam dokuzda saklambaç oynarken oğlum, “Evdeyken bizimle daha az oynuyordun.” dedi. Haklıydı. Çünkü zaten evdeydim ve nasılsa bir ara oynarız diye düşünerek, günlerce hiç oyun oynamadığımız olmuştu. Şimdi ise hem sürekli çalışıp hem de sosyal projeleri yaratıp, yaşayan bir anneyim.

Kadınsal Hareketler Bunlar grubunda sevgili Filiz Akın, 3 çocuk annesi, sevgili İzmir Üniversiteli Kadınlar Birliği Başkanı Tülin Eraslan ile ve daha birçok isimsiz kahramanla, Ruhan, Hatice, Özen, Banu, Mükerrem, Şebnem, Selin, İrem ve daha muhteşem kadınla daha fazla çocuğa ve anneye yardım etmenin keyfini yaşıyoruz. Hatta 29 Mayıs’ta Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nde gerçekleştireceğimiz tiyatro oyunuyla birçok okumak isteyen genç kızımıza ışık olacağız. Çok da zor değilmiş aslında…Sandığımız kadar zor değil hiçbir şey…Asıl zor o sandıklarımızı değiştirmek. O gün sahnede heyecandan dilim tutulsa da en ön sırada çocuklarım olacak. Annelerinin ne kadar büyüdüğünü görüp, alkışlayacaklar. Sonra elimi tutup, beni eve götürecekler. :)

Bizi büyüten tüm çocuklara sonsuz teşekkürlerimizle….

 
Reyhan Tansu Şenay

Yorumlar

Yorum Yap

500