“Bana Dokunma”

31 July 2019
Reyhan TANSU ŞENAY

Reyhan Tansu Şenay, Marmara Üniversitesi Radyo TV Sinema bölümünü bitirdikten sonra uzun yıllar çeşitli televizyon kanallarındaki çalıştı ve daha sonra İzmir'deki bir gazetede muhabirlik, editörlük ve yurtdışı yayınları koordinatörlüğü yaptı. İnsan kaynakları ve çocuk gelişimi üzerine eğitimler aldı. Şu anda pazar günleri TRT Kent Radyo'da yayınlanan Sen Büyürken adlı çocuk gelişimi programını ve Anahtar adlı kişisel gelişim programını hazırlayıp sunmaktadır. Bir erkek ve bir kız çocuğu annesi olan Şenay, aynı zamanda kendisine ait yazılarını mutlubiz.com sitesinde paylaşmaktadır.

“Bana Dokunma”

  • 31 July 2019
  • 1155 Görüntülenme
  • YORUM


“Bana Dokunma”

Bilgi çağı teknolojileri olmadan yaşayamıyoruz artık, yeni çağın dijital çocukları bir harika, sanayi, ticaret, sağlık her şey ilerledi. Değişmeyen tek şey çocuk istismarı. Sanki her şey ilerlerken şiddet, taciz ve cinsel istismarda da birinci olmak için yarışıyoruz.
 

Dünyanın her yerinde çocuk saf, korumasız ve günahsızdır. Üstelik 18 yaşına kadar sanki kurban ile suçlu aynı çizgide duruyor. Kurban da suçlu gibi cezalandırılıyor. Sürekli basında bas bas bağırsak da sevgililer günü ertesi kadına şiddet, çocuğa taciz görsellerini manşetten versek de sürekli istatistiklerin artan grafiğini borsa anlatır gibi paylaşıyoruz.
 

2016’da Adli Tıp’a gelen çocuk cinsel istismar vaka sayısı 40.064!!!
 

Bunun sadece 13 bini ceza almış, geri kalanı beraat etmiş...
 

Ben bir anneyim. Her gün sabah evden 10 yaşındaki oğlumdan önce çıkıyorum ve ondan sonra eve dönüyorum. Günün yarısından fazlasında oğlum yalnız başına okulda, serviste, evde, özel derste ya da sporda… Eminim bu yazıyı okuyan çoğu ailenin çocukları da öyledir. Çalışan ailelerin yalnız büyüyen çocukları o kadar açık hedef ki, paranoyak olmamak elde değil. Yine de kendi adıma dünyanın en rahat annelerinden sayılabilirim. Çocuklarımı arkadaşlarının evine gönderirim, sosyal iletişimleri ve özgüvenleri artsın diye seçimlerini yapmaları için desteklerim. Ama bu haberler benim kanımı donduruyor.

Bir dönem servislerle ilgili uyarı mesajlarından servis şoförlerine bile şüphe ile bakıyorduk. Sürekli kapıda servis bekleyen çocukların çocuk hırsızları tarafından kaçırıldığını anlatan hikayeler dinlemekten neredeyse okula kendimiz bırakacaktık. “Yok başka servis gelmiş, araba bozuldu seni almaya geldik demiş.” gibi şehir efsanelerini çocuklarımla da paylaşarak, tanımadığınız servise binmeyin, kapının önünde beklemeyin gibi uyarılarda bulunuyorduk. Bir zamanlar annemin bana; “Kızım ortam kötü yoksa sana güveniyorum.” sözlerine hak vermemek elde değil. O zamanlar da gerçekten ortam kötüydü, şimdi daha da kötü…

İnsanın inanası gelmiyor. Nasıl bir insan kendi kızına böyle bir sapıklıkta bulunur? Hukukun üstünlüğü bir devletin temel direğidir. Fakat inanın ben bu insanların adil hukuki ortamda yargılanmasına bile karşıyım. Çünkü kravat takmak bile iyi hâl indirimi olabiliyor. Çocuklar kendilerini ifade edemiyor. Kanıtsızlıktan yargı da çaresiz kalıyor. Bu sapıklara en güzel çözüm yargısız infaz olabilir. Kimse insan hakları demesin çünkü o haklar bu insan görünümlü hastalar için geçerli değil.

Polis emeklisi bir arkadaşım var. Çocuk parkta göz mesafesinden ayrılmaya görsün, panik atak geçiriyor. Çocuğunu asla yalnız arkadaşının evine göndermiyor, dışarıda zorunlu olmadığı durumda çocuğunu tuvalete sokmuyor. Oğlu erkek tuvaletine girdiyse kapıda içeriye seslenip duruyor, ses gelmezse erkek tuvaletine dalıyor. Çocuklar bakkala gitmeyi bilmiyor, bisiklet süremiyor, komşu nedir bilmiyor. Çocukların en doğal özgürlük hakkı sokakta oyun oynama hakkı bile yok. Şeker yiyemeyen çocuklar büyütüyoruz. Güvensiz ve mutsuz… Ama sapıklar ortada elini kolunu sallayarak, geziyor. Biz de istatistiklere, kayıp çocuklar üzerinden para kazanan televizyon fenomenlerini izliyoruz derken, Bakanlar Kurulu’nda konu gündeme geldi.

Çocuklara yönelik istismar haberlerinin peş peşe gelmesi ve bu konuda kampanyalar başlatılmasının ardından hükümet harekete geçti. Hükümet bu konuyla ilgili bakanlardan oluşan bir komisyon kurdu. Partisinin grup toplantısında çocuklara yönelik istismar ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu masumların sadece yaşatılması değil her türlü tehditten korunması da bizlerin sorumluluğundadır. Son günlerde ardı ardına karşımıza çıkan alçakça saldırılarla ilgili haberler bizi düşünmeye, yöneltmelidir. İstismar sözü ile ifade ediliyorsa da çocuklara yönelik bu alçaklıkla istismar değil, alenen izmihlaldir, toplumumuzu çöküşe götürecek dinamittir, alçaklıktır." diyerek hislerimize tercüman oldu. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, çocuk istismarında kimyasal hadıma ilişkin, "Kimyasallarla cinsel isteği azaltma, ortadan kaldırma, infaz süresince ve sonrasında mahkeme kararıyla belki bunu birkaç gün içinde tekrardan yürürlüğe koyma hususunda bir irademiz var.” diyor.

Biz anneler ise acilen en ağır cezaların verilmesini bekliyoruz. Asıl konu topyekûn bir eğitim başlatılmasıdır. Dört bir yanda çocuk istismarının utanılacak, saklanacak bir tarafının olmadığını anlatmaya başlayarak, olay gerçekleştiğinde delillerin karartılmaması için çocuğun yıkanmadan Çocuk İzlem Merkezleri’ne getirilmesi gerektiğine kadar tüm bilgileri içeren bilgilendirilmeleri yürütmeliyiz. Bu tür olayların en yakınlarımızdaki insanlardan gelebileceğini de tekrar tekrar hatırlatmalıyız ki, çocuklarımızı korumak adına yol kat etmeye başlayalım.

 

“Bana Dokunma” diyebilmek başta çocuklar olmak üzere hepimizin hakkı!

Çocuğun cinsel istismara uğradığının ipuçları:

Aşağıdaki listede yer alan ipuçları aniden ve boşanma, taşınma, ailede sorun gibi başka bir olay yaşanmadıysa, büyük bir çoğunluğunun aynı anda gözlemlenmesi durumunda geçerlidir. Şüpheleniyorsanız mutlaka destek alın.

  • Çocuğun normalinin dışında içe kapanıklık veya huysuzluk

  • Geceleri uyku sorunları, kabuslar

  • Yaşının gerisinde bazı davranışlara dönüş (tuvalet eğitimli bir çocuğun yatak ıslatması gibi)

  • Öfke patlamaları

  • Bazı mekân veya kişilerden ani korku/çekinme

  • Yemede değişim (azaltma veya çoğaltma)

  • Cinsel organlar hakkında yaşının ötesinde ani bilgi veya tanım artışı (yeni argo kelimeler gibi)

  • Oyuncakları ile oynarken yaşının ötesinde bilgide cinsel hareketler ile oynaması

  • Kendine zarar verme davranışları (kesme, saç yolma, vb.)

  • Evden/okuldan kaçma

  • Genital bölge, anüs veya ağız çevresinde ağrı, renk değişimi (çürüme gibi) veya kanama

  • Tuvalet yaparken ağrı (birden çok defa)

  • Tuvalet eğitimi ile alakasız alta kaçırma

Reyhan Tansu Şenay


Yorumlar

Yorum Yap

500