Ege Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nden mezun oldu. Adnan Menderes Üniversitesi-İşletme Bölümü’nden doktora unvanını aldı. Celal Bayar Üniversitesi’nde, Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yaptı. 2019 yılında, aynı üniversiteden emekli oldu. Şu anda Onbeş Kasım Kıbrıs Üniversitesi’nde rektör yardımcısı olarak görev yapmaktadır. 2020 yılında, tarıma olan hassasiyeti nedeniyle, Cemre Hareketi: Sürdürülebilir Tarım-Gıda Platformu’nu kurdu. Bu platform aracılığı ile ülkemizde, tarımda dijitalleşme ve döngüsel ekonomi uyumlu kooperatifçiliğin yaygınlaştırılması konusunda çalışmalarına devam etmektedir.
NEDEN LİDERLİK?
Geçtiğimiz hafta içinde Ekonomi Üniversitesi’nden çok sevdiğim bir hocamız, istediğimiz ve ilgilendiğimiz bir konuda kısa bir yazı yazmamızı istedi. Yıllar boyunca hep ilgimi çeken bir konu olan “Liderlik” ile bir yazı yazmaya başladığımda, bu konuda her gün her yerde konuşmak ve yazmak gerektiğine bir kez daha karar verdim. Çünkü yaşamın her noktasında ve alanında “güçlü liderlere” ihtiyacımız var.
Liderlik sıradan bir yöneticilik işi değil, dünyaya bu tür kişilerin de kolaylıkla gelmediği belli. Ancak bu durum “lider olunmaz, lider doğulur” tanımına biraz uyuyorsa da, yapılan araştırmalar göstermiştir ki, evet çok doğru bu dünyaya lider olarak gelen kişiler olduğu gibi, lider olmayı başaran kişiler de var. İşin bu tarafı bu nedenle benim için çok önemli. Neden mi dersiniz? Çünkü ben bir eğitmenim ve her yıl yüzlerce öğrenci yetiştiriyorum, yine onlarca iş dünyası insanına danışmanlık yapıyorum. Bu nedenle, liderliğin büyüsüne kapılmamaya çalışsam da bunu durduramıyorum. İçimdeki coşku beni, insanların kendilerini keşfetmelerine yardımcı olmaya itiyor ve böylelikle kız ve erkek öğrencilerimin kendilerini çok erken yaşlarda tanımalarına yardımcı olacak aktiviteler sunarak, gelecek vizyonlarına ilham vermeye çalışıyorum. Danışmanlık yaparken de, iş dünyasının keşmekeşinden insanları uzaklaştırarak, konulara odaklanmayı kolaylaştıran uygulamalar yaparak, konunun özüne, derinlemesine inilmesine yardımcı oluyorum. Aslında herkesin bildiği ancak itiraf etmekten çekindiği, yada gördüğü ama görmezliğe geldiği bir dolu sorunun üzerine gidilmesini teşvik ediyorum. Bir nevi koçluk yapıyorum, bir nevi insanları kendi istedikleri doğru yola gitmelerine yardımcı oluyorum. Müthiş bir serüven bu benim için, işin farklı yönü de şu: Ben her zaman birilerine yol gösterirken, kendi yolumu bulmakta da kendime “fener” oluyorum.
Liderlik konusu yıllar boyunca herkes tarafından merak edilen konulardan birisi oldu. Pek çok akademisyen ve pratisyen-uygulayıcı, bu konu hakkında yazılar yazdılar. Çünkü pek çok kadın ve erkek bu dünyada “lider” olmayı hep arzuladı ve hep arzulayacak.
Bu perspektiften bakıldığımda da, liderlik konusu oldukça önemli. Prof. Dr. Warren Bennis isimli değerli bir akademisyen: “Liderler doğru işleri yapan kişidir, yöneticiler ise işi doğru yapanlardır.” der. Bu çok basit ancak bir o kadar da açıklayıcı bir yanıttır. Bize lider ile yönetici arasındaki farkı çok açık bir şekilde göstermektedir.
Liderlerin sahip oldukları bazı özellikler arasında benim daha çok dikkatimi çeken üç güçlü özellik vardır. Birincisi, onlar geleceği yönlendirenlerdir. İkincisi ilham verici bir vizyona sahiptirler. Üçüncüsü ise, yeni bir şeyler yaratırlar.
Gerçekten yeni bir fikri ortaya atmak öyle kolay bir şey değildir. Liderler bununla kalmaz, diğer yandan pek çok kişiyi kendi düşünceleri etrafında toplayabilirler. Takım üyelerine heyecan ve tutku aşılarlar. İşletmenin değerlerini paylaşırlar ve çalışanlara fırsatlar sunarlar. Çalışanları motive etmek için içsel ve dışsal motivasyon araçlarını kullanırlar. Çok kuvvetli bir iletişim ağının kurulmasını sağlarlar ki, bu şekilde kişiler arasında yayılımı ve dağılımı çok daha hızlı ve başarılı bir şekilde gerçekleşmesini sağlar.
Lider denilen kişi, eğer önemli bir görevi üstlenmişse, bu kişinin muhakkak belirli karakteristik özelliklerine ve davranış şekillerine sahip olması beklenir. Bu nedenlerden dolayıdır ki, zaten pek çok kişiden farklıdır. Bu farkı ile de lider olmuştur. Örneğin bir lider, toplantı ortamında çalışanlar arasında bir gerginlik çıktığında sakin olabilmeyi bilendir. Herkesi dinler, hatta şakacı olup gerginliği ortadan kaldırabilme becerisine sahiptir. Empati kurabilmeyi, söz vermeyi, ön yargısı olmayı başarabilmektir liderlik... Bazen susmayı, bazen de susturmayı bilebilmektir liderlik.
Bir liderin bana göre en önemli özelliklerinden biri de yol gösterici olmasıdır. Yıllar önce beni çok etkileyen birinin hikayesini okumuştum. Büyük bir ihtimalle sizler de bu kişinin hayatını çok yakından biliyorsunuzdur. Martin Luther King, onun deri renginden dolayı ayrımcılık gördüğü yıllarında: “Benim bir hayalim” diyerek yola çıkmış müthiş bir liderdir. Bir gün, Washington yürüyüşü sırasında, 250 000 kişinin önünde bahsedilen bu sözleri söylediğinde, herkesin içindeki hayali ortaya çıkarabilmenin müthiş bir enerjisine sahip birisidir. Bu nedenle insanlar onu kabullenmiş, ve inandığı düşüncelere inanarak yanıt vermişlerdir. Liderler fikirleri ile yaşarlar. Cesurdurlar, gerçek bir hedefleri vardır.
Liderlik kavramını kullanırken aslında çok dar kapsamlı düşünüyoruz çoğu zaman. Örneğin resimde, sanatta, tiyatroda, siyasette, iş dünyasında yeni liderlere ihtiyacımız olduğunu hep unutuyoruz. Akımları başlatanlar liderlerdir. Onlar öncüdür ve geriden gelenler onları takip ederler. Müthiş bir başlangıç meşalesi yakarlar. Bu nedenle asla bencil değillerdir. Tek kalmayı değil, çoğalmayı ve kendilerine benzer olan kişilerin daha fazla söz sahibi olmasını isterler.
Kısacası liderlik, anlatılması zor, ama bir o kadar da etkileyici bir kavramdır. Yetişen ve kendini göstermek isteyen her alandaki kadın ve erkeklere bu şansın tanınması, teşvik edilmesi dileğiyle…
Meltem Onay
01.09.2017