Ege Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nden mezun oldu. Adnan Menderes Üniversitesi-İşletme Bölümü’nden doktora unvanını aldı. Celal Bayar Üniversitesi’nde, Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yaptı. 2019 yılında, aynı üniversiteden emekli oldu. Şu anda Onbeş Kasım Kıbrıs Üniversitesi’nde rektör yardımcısı olarak görev yapmaktadır. 2020 yılında, tarıma olan hassasiyeti nedeniyle, Cemre Hareketi: Sürdürülebilir Tarım-Gıda Platformu’nu kurdu. Bu platform aracılığı ile ülkemizde, tarımda dijitalleşme ve döngüsel ekonomi uyumlu kooperatifçiliğin yaygınlaştırılması konusunda çalışmalarına devam etmektedir.
Liderliğin Karanlık Ve Aydınlık Yüzü
Liderlik, sokaktaki adamdan bilim insanına, siyasetçiden anaokuluna kadar pek çok kişi tarafından ilgi gören “sihirli” bir kavram olarak günümüz insanının dikkatini çekmekte ve bu gidişle de daha çok çekecekmiş gibi gözükmektedir. Liderler, halen izleyicilerini büyülüyor. Liderlik, halen merak edilen bir süreç. Gizemini koruyor ve saflığından hiçbir şey kaybetmiyor.
İnsanlar halen liderliği öğrenebilmek için para harcıyor; ancak bir yandan da ilginç bir tezatlık var dünyada... Liderlik ; “iyi” ve “kötü” özellikleri içinde barındıran bir kavram. Bugün büyük liderler olarak tanımladığımız liderlerin, toplumlar için çok güç yaralar açtığı bir gerçek… Böyle olunca da, akla hemen bir soru geliyor. Peki, liderliğin karanlık ve aydınlık yüzü nasıl oluyor ve biz bunları nasıl tanımlayabiliyoruz? Kısacası; Toplum ve bireyler için ideal ve kabul gören liderlik tarzlarına “liderliğin aydınlık yüzü”; Toplum ve birey tarafından kabullenilmesinde yerleşmiş değerler ve normlar açısından olumsuz özellikler atfedilen liderlik tarzlarına da “liderliğin karanlık yüzü” deniliyor.
Liderlik; “Kişinin kendi liderlik hedeflerine ulaşması için bir grup insanı etkilemesi” midir? Veya; “Bir grubun amacına ulaşması ve bu amaca ulaşma süresince sadece etkin bir lider tarafından değil diğer yenilikçiler, girişimciler ve düşünürlerce geliştirilmesi midir?”. Ya da; “Diğer bireylerin kendilerindeki liderlik potansiyelini fark etmelerine olanak tanıyarak bu bireylerin kendi kendilerine liderlik etmelerini sağlayan kişi midir?” Bu tanımları dikkate aldığımızda “liderlik” tahmin edildiğinden çok daha karmaşık bir kavramdır...
Bu nedenledir ki, “Liderlik” konusu artık “tek bir birey ve duruma odaklanılması” anlamından öte bir şeyler ifade etmeye başladı. Amaca ulaşmak için sadece tek bir kişinin liderlik çabasının yetmeyeceğini, bir de ciddi bir ekibe ihtiyaç olduğunu artık anlamış durumdayız.
Günümüzde yaşanan sosyo-ekonomik gelişmeler; Bireyleri ve grupları yaptıkları her işte “anlam “aramaya yöneltmektedir. Çalışanların beklentileri değişmekte, maddi olmayan değerlere (kişisel gelişim, bağlılık, umut gibi) verilen önemin artması ile materyalizm yavaş yavaş popülaritesini yitirmektedir. Zamanlarının büyük bir bölümünü iş yerinde geçiren gerek işletme sahipleri gerekse çalışanlar yaptıkları işleri ve bu işlerin kendilerine ve topluma katkılarını sorgulamakta ve bir anlama ulaşmaya çalışmaktadırlar. Bu doğrultuda içsel bir bağa ulaşmayı arzulayan tüm çalışanlar, işlerinde mutlu olduklarını hissettikleri, yönetim sürecinde duygulara, ortak değerlere, bağlılığa, takım ruhuna ve birlikteliğe önem verildiğini düşündükleri örgütlerde çalışmak istemektedirler. Beklentilerdeki bu değişimler, liderin özelliklerinde de bir takım dönüşümlere neden olmuş, bir zamanlar sadece emir veren, kişiler olmaktan çıkarak, kişisel gelişime, çalışana değer veren kişilere dönüşmek zorunda kalmışlardır. Ya da kalmak zorunda bırakılmışlardır.
Liderliğin Aydınlık Yüzündeki Liderlik Tipleri Nelerdir?
Dönüşümcü Liderlik, Otantik Liderlik ve Spiritüel Liderlik olarak üç ana başlık altında toplamak mümkün.
Dönüşümcü Liderlik, insanları daha yüksek ideallere ve ahlaki değerlere ulaşmak için güdüleyen, bir vizyon tanımlayan, güvenilirlik ilkesine temel oluşturan bir süreçtir. Bu tür bir liderliği benimseyen kişi, izleyicilerin ihtiyaçlarını, inançlarını ve değer yargılarını değiştirir. Takipçilerini, bireysel çıkarlar yerine örgütün çıkarları için çalışmaya güdüleyen ve onları önemli değişiklikler yapmaya ikna edebilmek için bir vizyon sunabilen kişilerdir. Bu anlayışta liderin amacı, kendine bağımlı astlar yaratmak değil, bağımsız, eleştirel düşünebilen, yenilikçi astlar yaratmaktır. Çok iddialı bir liderlik olması nedeniyle, “dönüşümcü liderler” yıllar boyunca “karizmatik liderlik” kadar önemli ve iş dünyasındaki kabul gören bir liderlik türüdür. Her an kendisi ile yarış yapan, çevresindeki insanları kışkırtan, onları ödüllendiren, onların harekete geçmesi için kışkırtan bu liderlik tipi, işletmelerin en çok aradığı tiplerden birisidir.
Otantik liderliğin ne olduğunu açıklamadan önce “Otantik” ne demek bunu bilmek gerekiyor. Otantik; kendi kendini bilmek, kendini doğru olarak ifade edebilmektir. Otantikliğin özü ise insanın kendini bilmesi, kabul etmesi ve kendine karşı daima net-doğru olabilmesidir. Bir örgütte, otantik liderliğin geliştirilmesini mi istiyorsunuz? Bu mümkündür; ancak neler yapıldığını, ya da bu tür liderlerin onları izleyenlere nasıl ulaştıklarını iyi gözlemlemek gerekmektedir. Ancak çok daha önemlisi, bu tür liderliğin içinde barınan bir kavramın yani “ Psikolojik Sermaye” ifadesinin anlamına iyi kavramak gerekmektedir. Çünkü bu kavram öyle bir şekilde anlam bulmalıdır ki, sadece liderin kendi içinde değil, onu izleyenlerin de kendi kendilerini sorgulamayı başarmaları gerekmektedir.
“Psikolojik Sermaye” dediğimiz unsur; umut; sorunların üstesinden çabuk gelebilme-esneklik ve iyimserlik ifadelerini açıklamaktadır. Psikolojik Sermaye “BEN KİMİM?” sorusuna yanıt arar ve buna yanıt verir. Kişinin kendi etkinliğine duyduğu inanç; güdülerini, bilişsel kaynaklarını ve belli bir bağlamda belirli bir görevi tamamlamasını sağlayacak faaliyetler setini harekete geçirecek kabiliyetlere duyduğu inancı ve güveni temel alır. Çünkü bireyin kendini etkin olarak görmesi ile “iş tatmini, örgütsel bağlılık, işten ayrılma niyeti ve etkinlik “gibi pek çok örgütsel çıktılar ile bu inanç boyutunun yakın bir ilişkisi bulunmaktadır. Bir liderin umudu var ise, kişinin hedeflerine ulaşma yolunda çaba ve kararlılık göstermesi, ve bu hedeflere ulaşırken kullanacağı alternatif yolları belirlemiş olması gereklidir. Liderin umuda sahip olması ile işletmenin finansal performans, çalışanların iş tatmini ve elde tutulması ile ilgili olumlu ilişkiler gösterecektir ki, bu da işletmenin hem kazançlı hem de etkin bir faaliyet göstermesi ile sonuçlanacaktır.
Son olarak, Spiritüel Liderlik’ten bahsedilebilir. Bu liderliğin temeli “Spiritüalite” kavramı ile daha iyi açıklanabilir. Bu düşünce yapısı, 17.yüzyılda Fransa’da kendini gösteren “Dingincilik Hareketi”nden almıştır. Bu, mistisizm ve dindarlık ile ilişkilendirilmektedir. Spiritüalite, bireyin kendini sorgulaması sonucu bir anlama ulaşmasıdır; insanlarla bir bütün olma ihtiyacı, yaşama gücü ve içsel bir deneyimdir. Yaşamdaki nihai hedefi bulma ve ona göre yaşamaktır. Takım çalışması, yaratıcılık süreci, Allah’a olan sürdürülebilir ilişkiler çerçevesinde tartışmak demektir.
Peki bir spiritüel liderde bulunması gereken özellikler arasında neler olmalıdır diye sorulacak olursa, pek çok anlamlı özelliği bir arada açıklamak gerekli olabilir. Çünkü bu tür liderlerin şefkatli, sevgiye değer veren, kişiyi önemseyen, cesaretli ve cömert, umutlu ve dürüst, alçakgönüllü ve sezgili, iyimser ve birlik duygusu güçlü, açık ve şeffaf, bağışlayıcı ve merhametli, son olarak da sabırlı ve sorgulamacı oldukları bilinmektedir.
Şu ya da bu şekilde hızla rekabetin ilerlediği, rakiplerin arttığı, piyasanın yeni oyuncular ile şekillendiği, örgütlerin yapılarını değiştirip, daha basit ama olabildiğince hızlı ve esnek hareket edebilen işletmeler olmak zorunda kaldıkları Endüstri 4.0 denilen çağda, işleri planlayan, çalışanları örgütleyen başarılı “yöneticilere” ne kadar ihtiyaç var ise, daha hayalperest, daha uzgören, daha yaratıcı ve inovatif vizyonlara sahip liderlere ihtiyacımız bulunmaktadır.
Lider doğulur mu, olunur sözleri artık çağın gerisinde kalan teoriler arasındadır. Lider, kendini yetiştiren, lider kendini dönüştüren, lider çağa ayak uyduran ve takımını ve izleyenlerini de arkasından bir karizmatik lider gibi büyüleyen, ve yönlendiren/dönüştüren kişidir. Bu tür kişilere acil bir şekilde hem ülkemizde hem de dünyada ihtiyaç duyulmaktadır.
Meltem Onay
04.05.2017