Zorla Yemek Yedirme(me)

30 June 2017
Melis BARÇIN

Melis Barçın, 1983 İzmir doğumludur. İngiliz Dili ve Edebiyatı'ndan mezun olduktan sonra, eğitimine Roma'da devam etmiştir. Çocukluğundan bu yana peşini bırakmayan hayal dünyası sayesinde yazmaya aşık bir blogger ve iki çocuk annesidir.

Zorla Yemek Yedirme(me)

  • 30 June 2017
  • 1116 Görüntülenme
  • YORUM

 

Zorla Yemek Yedirme(me)

 

Yemek yemek, yedirmek kültürümüzde önemli bir yer tutar. Evimize birileri geldi mi nedense ilk aklımıza gelen onun aç olup olmadığıdır. Şayet “E hadi koy bir şeyler.” derse onu tıka basa doldurma isteğimizle dolup taşarız. İş kendi çocuklarımıza gelince, bu durum daha da vahim bir hâle geliyor. Nedense çocuklarımız bir kaşık daha fazla yesin diye atmayacağız takla, etmeyeceğimiz tehdit, vaat etmeyeceğimiz söz kalmıyor. Peki bu durum ne kadar doğru? O son kaşık için edilen kavga, kırılan kalpler dışarıdan bir gözle baktığınızda sizce bu kadar önemli mi?


 

Çocukları yedirme alışkanlığı aslında hep bu büyüklerimizin ısrarından geliyor. Ne zaman annemle bir öğüne denk gelsek, illaki o tabağı bitirmek için çatalı kaşığı eline alıp kendi kendine yemek yiyebilen çocuğa lokmaları tıkıştırmaya kalkıyor, o tabağın dibi görünmezse kimseye rahat vermiyor. Böyle büyütülen bir neslin annesinden kalıntılar taşımaması anormal olurdu. Benim de ilk çocuk serüvenimde etki altında kalıp kaşık saydığım günler çok olmuştur.

 

Peki kendi kendine yemek yiyebilen çocuğu beslemek kulağa mantıklı geliyor mu?

 

Birçoğumuzun “hayır” diye düşünüp “ama” ile nedenlerinizi sıraladığını duyar gibiyim. Bu konu hakkında 23 kitap yazan çocuk doktoru William Sears der ki: “Çocuğunuz bir gün güzel yiyorsa, ertesi gün hiçbir şey yemeyebilir.” Gelin görün ki, şefkatli bir annenin yüreği çocuğunun gün boyu doğru düzgün bir şey yememesine dayanamaz ama galiba bu konuda kendimizi eğitmenin bir yolunu bulmalıyız.

 

Peki çocuğun peşinden koşturmak, onu yemek yemeye zorlamak neye yol açar?

 

  • Bir çocuğu sağlıklı beslerseniz, ileride sağlıklı bir yeme alışkanlığına sahip olacağı düşüncesi doğru değildir. Tam aksine yapılan çalışmalarda hoşlanmadığı şeyleri yemek zorunda olan çocukların ileride bu besin grubunu reddettiği görülür.

  • Yemek konusunda zorlama çocuğun kısa sürede az yemesine yol açar.

  • 1-4 yaş arası yemek konusunda stres yaşayan çocukların ileride obezite, anoreksiya ve bulimia gibi hastalıkları yaşama olasılığı zorlanmayan çocuklara göre daha yüksektir.

  • Çocuğunuzun yeme alışkanlığı konusunda kontrolü olmaz. Bu da büyüdüğünde az ya da çok yeme problemleri ile karşı karşıya kalmasına sebep olur.

  • Zorla yedirilen çocuk ileride şekere ve diğer sağlıksız yiyeceklere düşkün olabilir.

  • Çocuğunuzun ağız tadı gelişemez.

  • Çocuğunuz kafasında yemek yeme konusunda negatif etki oluşturursunuz.

  • Yemek yemekten nefret edebilirler. Kusabilirler.

  • En önemlisi çocuğunuzun bugün sağlıklı yiyecekleri az ya da hiç yememesi ileride bundan hoşlanmayacağı anlamına gelmez. Bu yüzden “Çocuğum güzel beslenmiyor.” diye kendinizi üzmeyin.

Buraya kadar her şey harika. Tamam, bundan sonra zorla yedirme, ısrar etme, tehdit etme, ödüllendirme yok. Peki çocuğumuzun yemek yemesini nasıl sağlayabiliriz? Çocuklarımızın aç kalması şüphesiz ki en büyük endişemiz. Büyüme çağındaki çocuğumuzun düzgün bir beslenme tarzına sahip olması hepimizin isteği ama, bazen bu durumu biz yaratıyoruz bazense onlar belli bir ağız tadıyla doğuyor ve daha seçici oluyorlar.

Bu yüzden bu durumu değiştirecek, ortadan stresi kaldıracak öneriler lazım. Beingparent.com pozitif ebeveynlik başlığı altında seçici çocuklar için bize birkaç öneride bulunmuş. Bir göz atalım…

 

Meyveler:

 

Bazı çocuklar meyve konusunda seçici olabiliyorlar. Bazıları ilk başta hepsini severken yaşları büyüdükçe ağız tatları değişiyor. Beingparent.com’a göre çocuğunuzun sevmediği meyvelerden milkshake ya da başka meyvelerle karışık meyve suyu hazırlayabilirsiniz. Yoğurtla karıştırıp içine bal koyabilirsiniz. Kekin içine serpiştirerek hiç fark ettirmeden meyveyi tüketmesine yardımcı olabilirsiniz. Ev yapımı dondurmanın içine koyma fikri de hiç fena değil!

 

Sebzeler:

 

Sebze konusu hiç şüphesiz daha karmaşıktır. Her çocuğun yemediği sebze ya da sebzeler bulunur. Bu yüzden bunları köftenin içine, çorbanın içine harmanlamak mantıklıdır. Gözleme içine koyabilir. Hem doyurucu olur hem de çocuklar gözlemeyi zevkle yerler. İnternet bu konuda bizim için büyük hazine. Farklı tarifler bulma, değişik sunumlar yapma konusunda bizim en büyük kaynağımız.

 

Yumurta ve Protein:

Kaynamış yumurtayı pek çok çocuk sevmez. Pek sevilesi yanı da yoktur hani.  Fakat sebzeli ya da peynirli omlet, yumurtalı ekmek yumurtanın o saf tadını biraz daha yumuşatabilir. Yine protein konusunda gözlemeden yararlanabilir, hamur işine bayılan çocuklara kıymalı ev pidesi şeklinde sunabilirsiniz. Çöp şiş bonfileye göre daha farklı bir sunumu vardır. Bu yüzden çocuklara daha eğlenceli gelebilir. Ya da et yemeyen çocuklara çözüm olarak çorbaların içine blender yardımıyla karıştırılabilir. Balık sevmeyen çocuklar için tavada mısır unu ya da galeta unu ile kızartılan dil balığı yine çocuğunuza balığı sevdirebilecek önerilerden olabilir.

 

Melis Barçın

 

03.07.2017


Yorumlar

Yorum Yap

500