Utangaç Çocuk

31 October 2017
Melis BARÇIN

Melis Barçın, 1983 İzmir doğumludur. İngiliz Dili ve Edebiyatı'ndan mezun olduktan sonra, eğitimine Roma'da devam etmiştir. Çocukluğundan bu yana peşini bırakmayan hayal dünyası sayesinde yazmaya aşık bir blogger ve iki çocuk annesidir.

Utangaç Çocuk

  • 31 October 2017
  • 1429 Görüntülenme
  • YORUM



Utangaç Çocuk

 

Çocuk sahibi olmadan önce anlam veremediğim çocuk tipi, annesinin arkasına saklanan ve birini gördü mü annesinin paçasına yapışan, yabancı birinin sorduğu tek bir soruya cevap vermeyenlerdi sanırım. İnsan böyle çocukla karşılaştığında ne diyeceğini bilemez, muhabbet bir türlü ilerleyemez, ne yapacağını bilemeden daha fazla cevabının gelmeyeceğini bile bile sorularıma devam ederdim ve genelde anne ya da babanın ezilerek "Bizimki biraz utangaç..." diye açıklamasıyla son bulurdu.

Çocuk sahibi olunca gördüm ki istediğin kadar dışa dönük bir insan ol, çocuğun utangaç olabiliyor. Bu öğretilebilecek bir özellik değil. Bu durum aslında mizaç meselesi. Bazense biz bu utangaçlık halini bilmeden pekiştiriyoruz.

Nasıl mı ? Kısaca değineyim.

Çocuğunuz utangaç olabilir, kendini yeni bir ortamda rahat hissetmeyebilir, karşısındakinden hoşlanmayabilir. Bunların hepsi konuşmaması, cevap vermemesi için birer sebep. Bu durumda yukarıdaki gibi çocuğumuza "O utangaçtır." dediğimizde aslında ister istemez onu etiketliyoruz. Bu ön göremediğimiz fakat oldukça tehlikeli bir davranış maalesef. 

Aynı hatayı ben de çok yapmış biri olarak böyle bir açıklamanın hiçbir şeyi değiştirmediğini gördüm. Biri kızıma "Nasılsın?" dediğinde kızımın cevap vermemesi, adını sorduğunda yere bakması beni nedense durumu kurtarmaya yönelik çeşitli davranışlara sokuyordu: "Aa Neşe'nin dili yok galiba." gibi espri sandığım ama kızımı daha çok utandırdığım anlar, "Neşe'ciğim nasılsın haydi söyle bakalım." diye üstelediğim durumlar sonrasında kızımın daha çok içine kapandığını gördüm. Yolda rastladığımız insanların sorduğu en kolay sorulara bile cevap vermiyordu. Aman tanrım! Şimdi ne olacaktı? :) Benim için bu durum artık namus meselesiydi, küçük hanımefendi bu durumu ya aşacaktı ya da aşacaktı.
 

Araştırmaya başlayınca ne kadar yanlış davranış varsa hepsini yaptığımı dürüstlükle söyleyebilirim. :) 


 

Bizde işe yarayan çözümleri sizlerle de paylaşmak istiyorum...

Çocuğumuzun konuşmadığı anda, biz konuyu onun üzerinden alarak konuşmaya devam etmeliyiz. Onları zorlamak ya da onlar adına konuşmaktansa, en iyisi konuyu onlardan uzaklaştırmaktır. Böylelikle onların hazır oldukları zaman konuşmalarını bekleyeceğiz.

Amerika'da bir buçuk milyonun üzerinde satan Positive Discipline adlı kitapta utangaç çocuğa aşağıdaki konuşmayı yapmamız öneriliyor. Bu konuşmadan sonra biz de değişimi bir süre sonra yaşadık:


"Konuşmamanı anlıyorum ve sana saygı duyuyorum. Seni konuşsan da konuşmasan da seviyorum. Sadece sen cevap vermeyince, ben kendimi konuşmak zorunda hissediyorum. O yüzden konuşmak istemediğini söylersen, böylece ben de kendi işime bakarım. "

Bazen bizim onları konuşmaya zorlamamız, bu işi daha çok inada bindiriyor. "Beni zorlama. Senin her dediğini yapmak zorunda değilim. Bu benim alanım." Onların kendi alanına saygı duymayı öğrenmek galiba çocuklarımıza  yapılacak en büyük iyilik. Bazen okul dönüşü Neşe sorularıma cevap vermiyor. Eskiden zorlardım. Tekrar tekrar sorar, bir de üstüne bozulurdum. Ne zaman ki saygı göstermeyi öğrendim, işte o zaman o da bana kendi kendine okuldaki gününü anlatmaya başladı.


Utangaçlığından dolayı çocuğunuza aşırı korumacı yaklaşmayın. Hepimiz okul hayatında ya da sosyal hayatlarımızda iletişim problemleri yaşadık. Onlarda hayatlarında karşılarına çıkan problemleri göğüslemeliler. Değişime hazır oldukları zaman zaten değişeceklerdir. Onları korumamız bunu sadece daha çok geciktirir. Bunu çözülmesi gereken bir problem gibi görmektense, çocuğumuzun durumunu anlamak daha yerinde olacaktır.
 

Her insan dışa dönük, arkadaş canlısı olmak zorunda değildir. Bunu kabul etmeliyiz. (Evet, bunu kabul etmem biraz uzun sürdü.:) ) Bazıları dingin, daha içe dönük hayatı sever. Çocuğumuzun mizacı ne olursa olsun ona saygı göstermek, hepimizin yaradılışının farklı olduğunu düşünmek onun için yapacağımız en büyük iyiliktir.

Melis Barçın

01.11.2017


Yorumlar

Yorum Yap

500