Kar Taneleri

30 November 2017
Melis BARÇIN

Melis Barçın, 1983 İzmir doğumludur. İngiliz Dili ve Edebiyatı'ndan mezun olduktan sonra, eğitimine Roma'da devam etmiştir. Çocukluğundan bu yana peşini bırakmayan hayal dünyası sayesinde yazmaya aşık bir blogger ve iki çocuk annesidir.

Kar Taneleri

  • 30 November 2017
  • 1121 Görüntülenme
  • YORUM

 
Kar Taneleri


Aralık ayı, kişiliğimden ötürü olsa gerek, bana hep heyecan ve mutluluk hissettirir. Yeni bir sene, beni bekleyen bir sürü sürprizlerle dolu gibi gelir. Yapamadıklarımı düşünür “Bu sene kesin yapacağım.” derim. Unuttuklarım aklıma gelir, “Bu sefer unutmayacağım.” diye söz veririm kendime. Çocuklarımı düşünür ve koca bir sene ne güzel günlerin bizi beklediğini hayal ederim. Almadığım elbiseyi, görüşmeyi aksattığım arkadaşlarımı, kendime söz verip gerçekleştirmediğim kararları düşünür, işte bu sene hepsini yapacağım derim. Hiç umutsuzluğa kapılmam nedense… Keza geçtiğimiz 2016 senesini bitirirken yine büyük bir umutla 2017 senesine girdim. Her şey çok güzel olacaktı. Kendime söz verdiklerim dışında Dünya’daki savaşlar, insanlara yapılan zulümler bitecek, insanlar huzur içinde yaşayacak, geleceğimiz olan çocukların başına bir şey gelmeyecekti. Dedim ya fazla iyimser bir yapım vardır. :)




 

2017’de o kadar çok kötü haber okudum, öyle zulümler izledim ki galiba bu seneye bir önceki kadar umutlu giremeyeceğim…

 

Peki 2017’de beni umutsuzluğa sürükleyecek neler oldu? Gelin hep beraber hatırlayalım…


 

6 senedir devam eden Suriye dramını artık neredeyse kanıksadık. Kanıksamak insanın en tehlikeli halidir. Televizyonda izlediğimiz “Bugün de falanca köyündeki sivillere saldırı düzenlendi. Şu kadar çocuk hayatını kaybetti.” haberlere karşı spikerin bir sonraki anonsuna kadar üzülür hale geldik. Hele ülkemize sığınmak için gelen çocukların dramı bambaşka bir boyut kazandı. Artık trafikte çocuk, kucağında bebekle dolaşan bir anne gördüğümüzde içimizde acıma duygusundan çok onlara karşı duyarsızlaşmış haldeyiz. Peki bu çocukların kaçı okula gidebiliyor? Mülteci kampları dışında yaşayan toplam 175.000 okul çağındaki çocuk arasındaki okula kayıt oranı ise yaklaşık %24 (46.000) olduğuna göre bu konuda onlara sınırlarımızı açmak dışında pek bir şey yapmadığımız ortada.



Dışarda mendil satmaya zorlanan, suça alıştırılmış kaç çocuk çocukluğunu yaşayabiliyor? Gözümüzün önünde bilmem kaç çocuk insan sevgisini yitiriyor?

 

Doğu’da görev yapan senelerdir tüketemediğimiz teröristlerden dolayı kaybettiğimiz sayısız Mehmetçik de kanıksadıklarımızdan biri. Ne acı, bir hayat gidiyor bizim uğrumuza, yarın hiçbirimizin aklında gidenin ne adı var ne sanı ne de geride bıraktıkları…



 

Belki de bu Dünya’da yaşanan en kötü, en acı olaylardan biri... Çocuklara karşı artan cinsel suçlar bu sene hiç olmadığı kadar fazla haber oldu. Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği 2016 Çocuk İstismarı Raporu’na göre son 1 yılda 400 çocuk istismara uğradı, son 10 yılda ise çocuk istismarı vakaları yüzde 700 arttı.

Raporda öne çıkan bazı veriler şu şekilde:

  • Çocuk tecavüzlerinin yüzde 5’i ortaya çıkıyor yüzde 95’i gizli kalıyor.

  • Son 1 yılda 400 çocuk istismara uğradı.

  • Çocuk istismarı vakaları 10 yılda 300 bini geçti.

  • İstismarcıların yüzde 66’sı akraba, komşu gibi çocuğun tanıdığı kişiler.

  • İstismarcıların yüzde 9’u çocukla aynı evde yaşıyor.

  • Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’deki çocuk yaşta zorla evlendirilen kız çocuklarının sayısı 181.036.

Eğitimsen’in verilerine göre ise 2017 yılının sadece ilk beş ayında 182 çocuğun cinsel istismara uğradığı ortaya çıktı. Temmuz ayı geldiğinde ise bu sayı 215’ e yükselmişti bile. Tabii bunların arasında basına yansımayan, dava sürecine girilmemiş, belki de ebeveynine bile anlatılmayan o minicik masum bedenlerin kendi içlerinde sakladıkları acıların sayısını bilemiyoruz.




 

Avrupa’da yükselen sağ görüş, bunlardan en sivrisi Wilders’in parti programında ülkedeki camileri kapatmayı, Kur'an-ı Kerim'i yasaklamayı ve sığınmacılara verilen oturma izinlerini iptal etme vaadiyle Mart 2017’de yapılan seçimlerde mecliste 20 koltuk elde etmesi, yine ırkçı söylemleri ile dikkat çeken Trump’ın Amerika’nın başına gelmesi, dinlerin terörizmle özdeşleştirilmesi Dünya’daki ırkçılığı tetiklemiş ve insanların kutuplara ayrıldığı, sadece ya siyah ya da beyazın olduğu, onlardan olmayanın kötü olduğu algı operasyonunun artışıyla birlikte 2017 ırkçılığında arttığı bir yıl olarak tarihe geçmiştir. Politikacıların acımasız ötekileştirme çabası sayesinde 2018’inde bu konuda pek hayırlı geçmeyeceğini gösteriyor. Bunun için âlim olmaya gerek yok.




 

Ötekileştirme demişken, ülkemizde de bu konuda sosyal medya özgürlüğünün (!) vermiş olduğu güçlü insanların birbirine yaptığı nefret söylemlerini normal karşılar hale geldik. Hele ki güç uğruna siyaset söylemlerindeki ötekileştirme çabaları çocuklarımız için farklı düşünmenin artılarını, değerini daha bugünlerden yok ediyor.




 

Daha beni endişe eden Yemen’de yaşanan insanlık krizinden, Bangladeş’in kapısına dayanan aylardır yollarda sefalet içinde kalan Arakanlılardan, dini amaçlar adı altında ya da hasta ruhlarından kendini patlatan, birçok masumun hayatını elinden alan yaratıkların artışından, ülkemizde stabil bir ekonomi ve eğitim sistemi olmayışından, hapishanelerde fikir özgürlüğünden yatanlardan, birçok konuda güvenimizi kaybetmiş yargı sisteminden ve Dünya’yı ileriki yıllarda bekleyen en büyük tehlikelerden olan nükleer güç ve iklim değişimlerden bahsetmedim bile. Tabii unuttuklarım da kesin vardır. Yukarıdaki yazdıklarım ise sadece ana başlıklardan ibaret. Durumu kötüleştirmek, yeni yıla girerken içinizi kasvetle boğmak istemem ama bazen gerçekleri görebilmek bizi geleceğe daha iyi hazırlar. Bunlar tabii ki 2017’de baş gösterip karşımıza çıkmadı. Sadece 2017’de durum iyileşmedi, yerinde de durmadı, fakat giderek kötüleşti.


 

Sevgili 2018! Senden dileğim, Mevlana’nın dediği gibi, hepimize kar tanelerini hatırlatman…

 

“Kar taneleri ne güzel anlatıyor. Birbirine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu.”

 

Tüm Dünya’ya birbirine zarar vermeden yol aldığı güzel bir sene diliyorum. Ne azı ne fazlası…




 

Yararlanılan Kaynaklar:

 

http://imdat.org/wp-content/uploads/2016/05/ÇOCUK-İSTİSMARINA-YÖNELİK-RAPOR.pdf

 

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/759629/Egitim_Sen___Egitimde_Cinsiyetcilik_Raporu_nu_acikladi__5_ayda_182_cocuk_istismari.html

 

 

 

 

 

Melis Barçın

 

01.12.2017


Yorumlar

Yorum Yap

500