Melis Barçın, 1983 İzmir doğumludur. İngiliz Dili ve Edebiyatı'ndan mezun olduktan sonra, eğitimine Roma'da devam etmiştir. Çocukluğundan bu yana peşini bırakmayan hayal dünyası sayesinde yazmaya aşık bir blogger ve iki çocuk annesidir.
Annelik
Anne olmadan önce, zaman boldu. Yapacak iş bulamazdım. Sıkılır dururdum. Bulduklarım beni tatmin etmez, zamanın geçmeyeşinden şikayetçi olurdum.
Anne olunca ise, zamanı durdurmaya çalıştım. Bir şeyi bile zor yapan ben, birden fazla şeyle aynı anda uğraşmaya başladım. Eskiden koca ayda iki yazı yazarken şimdi otuza yakın yazı yazar oldum. Çocuk büyüttüm. İşlerime yoğunlaştım. Daha başka ne yapabilirim dedim, başkalarına yardım etmeye çalıştım. Mutlu oldum... Bu meşguliyet bana daha fazla enerji kattı. Önceleri gün boyu yapacak iş bulmak istemezken, şimdi daha fazla verimli olmalıyım diye kendime söylenir oldum.
Ve başladı zaman, tiktaklarını hızla hareket ettirmeye... “Saniyem bile önemli benim!” dercesine… Zamanın zalimliğini anladım...
Anne olmadan önce, en ufak tökezleme soğuturdu beni her şeyden. Tamam derdim, olmayacak. Uğraşmazdım, peşinden koşmazdım, kovalamazdım. Pes etmek için yer arardım. Anne oldum. Tökezleye tökezleye koşmaya başladım. İnandığım hiçbir şeyin peşini bırakmadım. Sımsıkı tutundum fikirlerime. Ama asla körü körüne değil... Asla bencilce değil…
Kadere değil, kendime inanmaya başladım. Kendi gücüme…Kendimi daha yakından tanıdım. Kimmişim ? Neymişim? Aslında nelerden zevk alırmışım? Nelerden hoşlanmazmışım?
Her şeyde haklı olmayı bıraktım. Herkese hak vermeye başladım... En azından anlamaya çalıştım. Yargılamadım;Çünkü herkesin sorumlusu kendisiydi… Kendineydi sevabı, günahı...
Anne olunca öğrendim, sabır denen şeyin aslında eskiden sabırsızlığım olduğunu. Yani ben sabrettiğimi zannederken aslında sabırdan bihabermişim. Sabrı sevmeyi öğrendim. Sabırla ve karşılıksız sevmeyi de…
Anne olmadan önce, hiçbir şeyden korkum yoktu. Hiçbir şey korkutamazdı beni. Cahil cesareti denen şey fazlasıyla bünyede mevcuttu. Anne olunca, korkularımla tanıştım. Meğer endişe nasıl yiyip bitirirmiş insanı…Her şey bana korku vermeye başladı. Evdeki merdiven, açılan çekmeceler, kapanan kapı, düne kadar sevdiğim köpeğim, havada uçan kuş... Sevgimin boyutundan korktum..
Annelik; olgunluk, annelik meğer sevginin kendisiymiş. Diğer yandan, annelik korkulu, annelik yorgunlukmuş. En çok da beynin yorulurmuş... Ama her şeye rağmen, güzel şeymiş annelik...
Melis Barçın
04.04.2017