Güncel Haberler
Lâl Dalay, 11 Eylül 1996 yılında İzmir’de dünyaya geldi. 2014 yılında Tevfik Fikret Anadolu Lisesi’nin bitirdi, lise döneminde Fransızca ve İngilizce eğitimi aldı. 2019 yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü’nü birincilik ile bitiren Lâl Dalay, şu anda yüksek lisans eğitimine İstanbul Teknik Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nde devam etmektedir.
Yaz mevsiminin gelişi ve bunaltıcı sıcaklarında etkisiyle hepimizin aklında canlanan tek şey, kendimizi sıcak kumlardan serin sulara atmak. Bu hissimizin iç mekan dekorasyonlarında da etkisi olması kaçınılmaz. Kışın sıcak renkleri etrafımızda arama isteği yavaşça kaybolurken, gözlerimiz denizi, okyanusu çağrıştıran mavi tonlarını aramaya başlıyor.
Mavi ve tonları, yazlık evlerin kaçılmaz bir parçası olmuş durumda. Bunun sebebi ise bize suyu, serinliği anımsatıyor olması. Mavi ve tonları; günlük yaşantımızda, gökyüzünde ve denizde karşımıza çıkması sebebiyle iç mekanlara doğallık ve dinginlik katan renklerdir.
Yazları, şehrin yoğun ve basık atmosferinden kendimizi şehir dışındaki yazlıklara attığımızda, etrafımızda dinginlik ararız. Mavi renginin sinirleri yatıştırması sebebiyle meditasyon kadar etkili olduğu kanıtlanmıştır. Bu sebeple bu tonlarının sakinleştirici etkisini, özellikle yatak odası ve dinlenme odalarında kullanmak çok uygundur. Koyu tonları yerine açık renklerle beraber kullanıldığında mekanı daha aydınlık göstererek daha ferah atmosferler yaratmanız mümkündür. Özellikle transparan ve geçirgen yüzeylerde mavi renk, bize suyun etkisini daha çok yansıtacağı için cam yüzeylerde kullanımı önerilen bir dekoratif çözüm olabilir.
Bir başka iç mekanlarınıza enerji ve canlılık verecek renk ise sarı ve yeşil tonlarıdır. Gün ışığının enerji verici etkisini iç mekanlarımızda sarı ve tonlarıyla kullanmamız mümkündür. Sarı renk kırmızı turuncu gibi renklerle kullanıldığında iç mekanlarda sıcak bir atmosfer yaratırken yeşil ve beyazlarla kullanıldığında ise enerjik bir mekan yaratır.
En az renk paleti kadar önemli olan bir başka etmen gün ışığının doğru kullanılmasıdır. Güneşin faydaları olduğu kadar olumsuz yönleri de vardır. Güneş ışığı direkt olarak, dik bir açıyla mekana düştüğünde, yansımaya ve aşırı ısınmaya sebep olur. Aşırı ısınma, yaz aylarında klima kullanımını arttırarak ekonomik anlamda bizi etkileyebileceği gibi, aynı zamanda eşyaların yapısını bozabilir ve renklerini soldurabilir.
Bu sebeple özellikle yaz aylarında bulunduğumuz alanlarda güneş ışığını doğrudan değil de yansıtıcı yüzeylerden yansıtarak; indirekt olarak mekana almak, en akıllıca çözüm olacaktır. Işık rafı sistemi, pratik ve uygulanabilir bir çözümdür. Bu sistemde, evin dışına yerleştirilen raf benzeri yansıtıcı yüzeyli plakalar, güneşin dik geldiği durumlarda ışığı yansıtarak içeriye alıp, olumsuz etkilerini engellerken, aynı zamanda evinizi aydınlık yapacaktır.
Doğal ve organik bir malzeme olan hasır, mekanlara yaz ruhunu getirerek mobilya ve aksesuarlarda birçok tasarımda kullanılıyor olması sebebiyle yazlık evler için uygun bir başka malzemedir. Genellikle dış mekanlarda gördüğümüz hasır mobilyalar, artık iç mekanlarda da oldukça sık yer alıyorlar. Sandalyelerden sehpalara ve hatta lambalara kadar çeşitli yerlerde kullanılan hasır malzemeler ile mekanlarınıza farklılık katabilirsiniz.
Dinginliği aradığımız yazlık evlerde bir başka dekorasyon önerisi ise; minimalizmi benimsemek. Minimalizm’in mimarlık ve tasarımdaki karşılığı en az malzemeyle en yalın, en ekonomik ve en işlevsel sonuca gitmek olarak tanımlanabilir. Gereksiz süslemelerden arınmak bize sakinleşebileceğimiz iç mekanlar yaratmakta oldukça yardımcı olacaktır. Maddi ve manevi ihtiyaçları sınırlayarak minimuma indirmek bu akımın en önemli amacıdır. Ekonomik ve sade bir dekorasyon önerisi olan minimalizm özellikle yazlık evlerde uygulanması kolay ve zevkli bir akım olacağa benziyor...
01.05.2017
