Güncel Haberler
Lâl Dalay, 11 Eylül 1996 yılında İzmir’de dünyaya geldi. 2014 yılında Tevfik Fikret Anadolu Lisesi’nin bitirdi, lise döneminde Fransızca ve İngilizce eğitimi aldı. 2019 yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü’nü birincilik ile bitiren Lâl Dalay, şu anda yüksek lisans eğitimine İstanbul Teknik Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nde devam etmektedir.
Meditasyon, derin düşünme anlamına gelen, meditatio kelimesinden türemiş bir terimdir ve insanın iç huzurunu bulmasını amaçlayan zihinsel teknikler ile deneyimlere verilen bir addır. Zihinden rahatlamaya pek çoğumuzun ihtiyacı olduğu ve evlerimizde çokça vakit geçirdiğimiz bu Pandemi günlerinde, yaşam alanlarımızda kendimizi rahatlatmayı kolaylaştıracak köşeler, alanlar nasıl yaratabiliriz hadi hep beraber bir göz atalım.
.jpg)
İlk olarak meditasyon mekânlarının ve yöntemlerinin temeline indiğimizde, karşımıza hem kültürel hem de dinsel pek çok ritüel çıkmaktadır. Genellikle akla ilk pasif, bağdaş kurularak yapılan meditasyon gelse de meditasyonun temel iki farklı çeşidi vardır. Meditasyon, aslında derin bir düşünce ve bilinç hâlinde kimi zaman sakin oturma, kimi zaman ise aktif olarak sesli konuşma ve müzik eşliğinde bedensel hareketler ile yapılabilir. Yoga ve bazı Uzakdoğu dövüş sanatları da aktif meditasyon teknikleri altında değerlendirilmektedir. Meditasyon yapmak, zihni ve bedeni dinginleştirmek yolu ile dengeyi ve başarıyı da beraberinde getirmektedir. İnsanın kendine tanıdığı bu dingin deneyim farkındalığı, zihinsel rahatlamayı ve dinginliği de getirir.
Meditasyon hâline geçebilmek için he ne kadar bir mekân tanımı mevcut veya zorunlu olmasa da zihni rahatlatmak ve dinginleşebilmek için mekânda koşullar sağlamak mümkündür. Bu mekân sadece meditasyon hâline geçebilmek, yoga yapmak gibi aktiviteler için değil aynı zamanda dinginleşerek sevdiğiniz bit kitabı okumak, kahvenizi alıp çevrenizden soyutlanmak ve kendimizi dinlemek için de kullanabileceğiniz bir alan olarak düşünülebilir. Evlerde oturma odası, yatak, yemek odası gibi pek çok tanımlı alan olsa da kendimiz için bir köşe bile yaratmak bazen mümkün olmayabilir.
.jpg)
Bu alanın konumunu belirlerken dinginliği sakinliği sağlayabileceğiniz kendinizi mekândan soyutlayabileceğiniz bir konum bulmak ilk işiniz olacaktır. Eğer uygun alan var ise küçük de olsa bir odayı bu amaçla kullanmak veya bir köşeyi bu amaç ile tasarlamak mekânı sürekli değiştirmemek için gereklidir. Meditasyon köşenizi belirlerken mekânın güneş alıyor olması, sizi gülümseten enerjinizi yükseltir bir mekân olması size ipucu verebilir. Doğa ile iletişim hâlinde olan bir meditasyon alanı ruhunuzu ve bedeninizi dinginleştirirken size mekânsal konforu sağlayacaktır. Güneşin doğuş batışı, sıcaklığı, mevsim geçişleri, mekânın temiz hava alması, doğa seslerini içeriye davet etmesi doğa ile temelden gelen bağlantımızı kuvvetlendirerek iç huzurumuzu bulmamızı, kendimizi ruhen ve bedenen daha iyi hissetmemizi kolaylaştıracaktır. Bunlara ek olarak aromatik doğal kokular ve yağlar, bitkiler, doğal taşlar, kokulu mumlar, su elemanları gibi doğayı iç mekâna davet edebileceğiniz biyofilik olarak da tanımlayabileceğimiz doğal tasarım elemanları doğa ile iç mekân ilişkisini güçlendirmeye yarar. Tüm duyularımızla mekânı algılamamız sebebi ile meditasyon mekânının da yine tüm duyulara hitap etmesi önemlidir.
Seçtiğiniz alanı bir minder, kilim veya örtü ile tanımlamak tasarımda yapacağınız bir ileri adım olacaktır. Bu şekilde daha tanımlı bir mekâna sahip olurken çevresindeki unsurları belirlerken ve manzara oluştururken de size referans olacaktır. Bu tasarım elemanını belirlerken renk, doku ve deseninin size huzur vermesi, rahatlık sağlaması önemli olacaktır. Size keyif veren unsurlar ile tasarım yapmak davetkar bir alan yaratmayı kolaylaştıracaktır bu sebeple kendi zevkinize uyması size keyif vermesi gerekmektedir. Minder, kilim gibi bir tasarım elemanından sonra ikincil unsur size meditasyon mekânınızdaki dinginliği sağlayacak tütsü, aromatik yağlar gibi tasarım elemanlarınızı konumlandırabileceğiniz bir sehpa konumlandırmaktır. Bu sehpanın üzerine sevdiğiniz sizi rahatlatan unsurları yerleştirirken gözünüzü yormayacak, dikkatinizi dağıtmayacak ölçüde olmalıdır. Kalabalığı ve karışıklığı zihninizden olduğu gibi mekânınızdan da uzak tutmak meditasyon hâline geçmenizi kolaylaştıracaktır.
Meditasyon tasarım elemanlarını dünyayı temsil eden elementler ile gruplandırmak mümkündür. Enerjiyi temsil edem dört element vardır bunlar ateş, hava, su ve topraktır. Her elemente hitap edecek tasarım unsurunu uyum içinde mekânda konumlandırmak size tasarımınız için bir yön verebilir. Kimi gelenek ve inanışlara göre her elementin bağlantılı olduğu bilgelik unsurları vardır. Örneğin hava elementi zihinlimiz ve iyimserlik ile bağlantılıdır, su elementi sevgi ve duygusal benlik ile alakalıdır, ateş elementi aşkı, sevgiyi, isteği, cesareti temsil eder, toprak elementi ise bilgeliği, sükûneti ve sessizliği temsil eder.
Bu elementleri de temsil edecek tasarım elemanları ile meditasyon köşenizin atmosferini iyileştirmeniz mümkündür. Su elemanını güçlendirecek öğeler deniz kabukları olabilirken toprak ile bağlantınızı doğal taşlar ve bitkiler ile güçlendirebilirsiniz. Ateş elementini ise mumlar ve tütsüler ile iç mekânda deneyimlemeniz mümkün olacaktır. Tasarım elemanlarının beş duyuya hitap etmesi fakat en önemlisi sizi sakin ve dingin kılacak şeklinde konumlandırılması en önemli unsurdur.
Tuz kristal lambalar, kurutulmuş lavanta gibi güzel kokulu bitkiler, havayı temizleme özelliğine de sahip canlı bitkiler, dekoratif tütsülükler kullanabilir ve bu şekilde mekânı daha da özümseyip kişiselleşmiş bir hâle dönüştürebilirsiniz.
Meditasyon mekânı tasarımında tek bir doğru veya yanlış olmamak ile birlikte her bir bireyi rahatlatan mekân koşulları da birbirinden farklıdır. Kimi lavanta kokusu ile rahatlarken kimini bu koku rahatsız edebilir ve dinginleşmesine engel olan bir unsur hâline gelebilir. Bu tasarım tavsiyelerini deneyerek en huzurlu mekânı yaratmak yine sizin kendi tecrübeleriniz ile mümkün olacaktır.
