İç Mimariye Minimalist Yorum

31 May 2017
Lâl DALAY

Lâl Dalay, 11 Eylül 1996 yılında İzmir’de dünyaya geldi. 2014 yılında Tevfik Fikret Anadolu Lisesi’nin bitirdi, lise döneminde Fransızca ve İngilizce eğitimi aldı. 2019 yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü’nü birincilik ile bitiren Lâl Dalay, şu anda yüksek lisans eğitimine İstanbul Teknik Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nde devam etmektedir.

İç Mimariye Minimalist Yorum

  • 31 May 2017
  • 1260 Görüntülenme
  • YORUM



     Son yıllarda gittikçe yaygınlaşan dekorasyon anlayışlarından biriside “minimalist” tasarımlardır. Yaşamın kargaşası ve şehir hayatının stresli atmosferinin bizleri daha sakin seçimlere yönlendirmesiyle, iç alanlarında dinginlik arar olmamız kaçınılmaz olmuştur.

     Minimalizm, az eşya ile huzuru yakalamayı felsefe edinmiş bir dekorasyon seçeneğidir.
Modern yaşamımızda hayatın kaçınılmazı olan kalabalık ve basık alanlardan psikolojik ve fiziksel olarak kaçmak ve dinginliğe kavuşmak için çözüm önerisi olma potansiyeli taşır.



     Peki iç mekanlarda minimalist bir dekorasyon yapmak için neler gerekli ? Bu sorunun cevabı aslında kendisinde saklı. Minimalist tarzı benimseyerek az eşya ile dingin, sade ve derli toplu alanlar yaratmayı amaçlıyoruz.

     Minimalist tasarım, temelde denge üstüne kuruludur. İç mekanlarınızda ne kadar denge sağlarsınız o kadar rahat hareket edebilirsiniz. İlk olarak eşyalarınızı yarıya indirmekle buna başlayabilirsiniz. Ne kadar az eşya, o kadar az dağınıklık. Bunu unutmayın… Klasik büyük avizeler, işlemeli renkli halılar, bu dekorasyon felsefesinde çok dikkatli kullanılmalı ve mümkünse en az sayıda olmalılardır. Göz yormayan, sade bir iç mekan yaratmak için, bazı eşyalarınızı gözden çıkarmak önemlidir. Sonuca baktığınızda buna değdiğini anlayacaksınız.



     Fazla eşyalar odanızı küçük gösterecek ve otomatik olarak ruh halinizi ve atmosferi etkileyecektir. Sadelik, özellikle küçük alanlarda rahatlık ve sakin bir atmosfer yaratır, göz yormaz, daha dingin olmanıza yardım eder. Çok fazla eşya, biblolar, gereğinden fazla sandalyeler, küçük sehpalar sizin alanınızı gereksiz yere kapladıklarıyla kalmayıp aynı zamanda göz yorgunluğuna da sebep olurlar. Fazla çeşitli renk kullanımı da göz yorgunluğunun başka bir sebebidir ve odanızda bulundurduğunuz bu gereksiz eşyalar genelde alanı renk karmaşasına dönüştürme potansiyeli taşır. 

     Renk paletlerini ele alırsak; minimalist akım, kendisini aslında siyah, beyaz ve nötr renkler ile gösterir. Kullanılan renklerin nötr ve açık renkler olması, mekanı olduğundan büyük ve aydınlık gösterecektir.

     Eğer minimalizmi iç mekanlarınızda felsefe olarak oturtmayı amaçlıyorsanız, kullanacağınız en temel malzeme, aydınlatma olmalıdır . Cam, metal ve ayna üçlemesi bu dekorasyonda oldukça çok tercih edilmektedir. Unutmayın; ne kadar çok yansıma, o kadar geniş ve ferah alanlar.

     Mutfak dekorasyonunda da yine kapaklarda ve bankolarda parlak, cilalı malzemeler tercih edilebilir. Desensiz olmaları, sade ve sakin mekanlara sahip olmak için büyük önem taşır. Bir başka önemli şey ise, mutfaklardaki küçük ev eşyalarının banko üstünde olmamasıdır. Kahve makinası, baharatlar ve meyve suyu sıkacaklarının yeri, dolap içleridir bu dekorasyonda.


     
     Ünlü mimar Ludwing Miles ‘Fakirlik, yoksunluk, eksiklik değildir minimalizm. Aksine bilinçli bir tercihtir, zor olanı seçmektir, azla çok yapmaktır.’ sözleriyle çok güzel özetlemiştir bu akımı aslında. Sizde iç mekanlarınızda dinginlik arayışı içindeyseniz belki de çözüm, minimalist dekorasyonda saklıdır.

Lâl DALAY
01.06.2017


Yorumlar

Yorum Yap

500