Lâl Dalay, 11 Eylül 1996 yılında İzmir’de dünyaya geldi. 2014 yılında Tevfik Fikret Anadolu Lisesi’nin bitirdi, lise döneminde Fransızca ve İngilizce eğitimi aldı. 2019 yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü’nü birincilik ile bitiren Lâl Dalay, şu anda yüksek lisans eğitimine İstanbul Teknik Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nde devam etmektedir.
Bitkiler hayatımızda son derece önemli bir yere sahiptirler. Kentlerde gittikçe küçülen yaşam alanlarımız bizleri her geçen gün daha fazla yeşilden uzak kalmaya zorlarken, dikey bahçeler küçük alanlarımıza yeşili davet etmek için harika bir çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır. Farklı mekânlarda, farklı boyutlar, şekiller ve bitkilerle tasarlanabilecek dikey bahçelere ve nasıl uygulanabileceklerine gelin hep beraber göz atalım.
Yeşil duvar konsepti her ne kadar kulağa yeni, sürdürülebilir mimari akımı ile katılmış bir tasarım elemanı gibi gelse de aslında bu “yeşil duvar” fikri yaklaşık 2500 yıl önce Babil’de ortaya çıkmıştır. Dikey bahçelerin ilk kullanıldığı yer olarak sayılabilecek “Babil’in Asma Bahçeleri” katmanlı bir şekilde yükselen, mimarlık ve mühendislik harikası bahçelerden oluşmaktadır ve bu bahçelerin uzaktan yeşil bir tepeyi andırdığı söylenmektedir. Sadece güzelliğiyle değil aynı zamanda insan sağlığına pozitif etkileri de bilimsel araştırmalar sonucu kanıtlanmış olan yeşil alanları, günümüzde de şehrin kısıtlı koşullarında yerden kazanarak iç mekânlarımıza entegre etmenin en güzel yolu, dikey bahçe alanları yaratmaktır.
Günümüzde dikey bahçelerin en çok kullanıldığı yerlerin başında yeni nesil ofisler, eğitim alanları ve hastaneler geliyor. Bu mekânlarda yeşil duvarlara sahip olmak bizlere sadece güzel bir görsel sağlamanın yanı sıra sağlığımız için olumlu etkileri ile de tercih sebebi oluyor. Her okulda, ofiste veya hastanede geniş bir bahçe için alan olmasa bile bu dikey bahçeler bizlere mekânlarımızın oksijen seviyesini arttırıp yeşil ile temas hâlinde olmamız için bir seçenek sunuyor. Özellikle bu alanlarda çok tercih edilmesinin sebebi yalnızca bir tablo gibi güzel bir görsele sahip olmaları değil, bitkilerin rahatlatıcı ve iyileştirici etkisi de oluyor. Bu yaşayan duvarlar, havayı temizleyerek hava kalitesini arttırırken gözlerimizi dinlendirmemiz için bize bir alan oluşturuyor ve yorgunluk seviyemizi azaltmaya yardım ediyor. Bunların yanı sıra gürültü emme özelliği ile mekânda sesin yankı yapmasına da engel oluyor. Ek olarak araştırmalara göre mağaza ve restoranlarda müşterilerin mekânda kalma süresini arttırarak müşteri memnuniyetini yükseltirken ofislerde stres seviyesini azaltmaya yardımcı olarak çalışanların performansına katkı sağlıyor.
Dikey bahçelerin bir diğer pozitif özelliği de kurulu sistemler ile kendi bakımını kendisi yapmasıdır. Bu sistemlerde, özel damla sulama mekanizmaları kurulu olduğu için düzenli olarak sulama yaptıkları gibi aynı zamanda gerektiği durumlarda ilaçlama ve gübreleme de yapılmaktadır. Bu sebeple, bu kurulu düzenek sayesinde, saksıda yetiştirdiğiniz bakımı ihmal edildiğinde solan bitkiler ile yaşadığınız karmaşık ilişki bu dikey bahçelerde başınıza gelmeyecektir.
Peki bu dikey bahçelerde yetiştirmeye en uygun bitkiler nelerdir? Yaşayan duvarlarımız için bitki seçimi sırasında dikkat edilmesi gereken şey aslında sadece az bakım ile yaşamaya uygun olması değil aynı zamanda dokularıdır. Seçtiğiniz bitkilerin doku, renk ve uzunluklarını farklı seçerek adeta bitkilerden bir tablo yaratmanız mümkündür. Yeşil duvarlarınızda kullanacağınız bitkiler için eğrelti otları ve yer örtüsü bitkileri, sukulentler gibi daha az bakım gerektiren bitkiler iyi adaylardır. Dikey bahçelerde en çok kullanılan bitkilere örnek vermek gerekirse, sarıcı bitkilerden; salon sarmaşığı, beyaz çiçekleri ile Madagaskar yasemini, bazı deve tabanı türleri, yaprak dökmemesiyle kılıç eğrelti otu oldukça güzel bir görsel sağlayacaktır. Bunların yanı sıra sukulentlerden eçeverya, damkoruğu, yeşim bitkisi isimleriyle bilinen, az bakım isteyen bitkiler de dikey bahçenize çok yakışacaktır. Ek olarak özellikle restoran gibi alanlarda kullanılmak üzere fesleğen gibi bazı yenilebilir bitkiler de bu yeşil duvarlarda yetiştirilmeye uygundur.
Farklı boyutlar ve şekiller ile tasarladığımız ve yaşadığımız mekânlarımıza entegre edebileceğimiz bu yeşil duvarlarımız için “Hangi mekâna hangi duvar en doğru olur?” sorusu aklımıza ilk gelen sorulardan bir tanesidir. Örneğin, bu duvarları bir tasarım elemanı olarak kullandığımızı göz önüne alırsak, bir tablo, sergi elemanı gibi düşünmemiz gerekmektedir. Girişte, özellikle yüksek bir duvara sahip bir mekân için tasarım yapıyorsak bu alanda tavana doğru yükselen bir yeşil duvar konumlandırmak, mekânınızın kalitesini arttıracaktır. Örneğin, bir lobi alanında girişe yakın ana merdivenin yanında üst kata kadar eşlik eden bir yeşil duvar hem kullanıcıya daha girdiği andan güzel bir görüntü sunarken hem de mekâna doğanın içinden bir atmosfer kazandırır. Bir diğer ikili kullanım önerisi yeşil duvarın altına bir süs havuzu konumlandırmak olabilir. Bu sayede hem doğal iki öğeyi bir araya getirerek su sesleri ve yeşil bir görüntüyle harika bir atmosfer yaratıp, hem de suya yansıyan dikey bahçenizle mekâna derinlik verebilirsiniz.
Yeşil duvarınızdaki dokuları vurgulamada hem yapay ışığın hem de doğal, gün ışığının rolü büyük olacaktır. Bu sebeple ışıklandırma ve konumlandırma tasarım sürecinde atlanmaması gereken konulardan bir tanesidir. Dikey bahçenin konumuna ve aydınlatma elemanlarına karar verilirken bitkilerin ışık ihtiyacı da göz önünde bulundurulmalıdır. Tasarım açısından baktığımızda ışığı alttan veya üstten vermeniz, ışığın renk tonu tasarımınızın kendini daha çok göstermesini sağlayabileceği gibi kötü bir ışıklandırma gölgelerin yanlış şekilde düşmesine neden olarak tasarımın uyumunu da bozabilir.
Fiyat aralığı çok farklı olsa da duvarlarımızı yeşillendirmenin tek yolu dikey bahçe sistemi kurdurmak değildir. Kendi evinizde daha uygun fiyatlı bir şekilde yapabileceğiniz yeşil duvar tasarımlarına baktığımızda; tavandan uzanan veya kütüphanenin her katına yerleştirilmiş saksılar, tel plakalara bitki sardırılarak veya eski kasaların üst üste konarak içlerine sarkan bitkiler ekilerek elde edilmiş harika yeşil duvarlar da yapmanız mümkündür. Her ne kadar kendi yaptığınız bu dikey bahçeler daha çok ilgi isteyecek olsa da evlerde yapmak istediğimizde çok daha uygun fiyatlı oluşları ile tercih sebebi olabilmektedir.
Bu harika yeşil duvar tasarımlarına siz de ister kendiniz yaparak ister bir firma ile anlaşıp sistem kurdurarak sahip olabilirsiniz. Bitkileri yaşam alanlarınıza taşımaktan asla pişman olmayacaksınız. Doğaya, yeşile ne kadar yakın olursak kendimizi o kadar huzurlu, sağlıklı ve pozitif hissediyoruz bunu unutmayın ve hadi siz de hemen mekânlarınızı yeşillendirmek için bir adım atın!