Maksat Yeşillik Olsun...

31 March 2019
K. Ulaş BİRANT

Yard. Doç. Dr. Kökten Ulaş BİRANT 1977, İzmir doğumludur. Liseyi Bornova Anadolu Lisesi'nde bitiren Dr. Birant, Dokuz Eylül Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nde Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimlerini tamamlayarak görev yapmaya başladı. Profesyonel hayatında yazılım mühendisliği, proje yönetimi ve halkla ilişkiler konularında çalışmakta, çeşitli sivil toplum örgütlerinde faal görevler üstlenmekte ve Özel Sahne Tozu Tiyatrosu Actor Club bünyesinde sahneye çıkmaktadır.

Maksat Yeşillik Olsun...

  • 31 March 2019
  • 1055 Görüntülenme
  • YORUM



Maksat Yeşillik Olsun...



Teknoloji her konuda gelişmelerle karşımıza çıkıyor. 

Bir ülke düşünün, su kaynakları çok kısıtlı olsun. Toprakları genelde kurak ve hatta çöl olsun. İnsanın aklına orada tarım yapmak gelmez, değil mi? Ama birisinin aklına gelmiş... Örneğin; suyu düşük basınç ile sadece bitkilerin doğrudan köküne yönlendirsek, böylece toprağın geri kalanına ve bitkinin üst yapraklarına suyu atarak harcamasak, zaten yaprakta kalarak buharlaşan suyu doğrudan faydalanacağı köküne iletsek iyi olmaz mı? Böyle olursa zaten kısıtlı olan ve büyük çoğunluğu sulanamayan topraklarımızda, değerli olan suyumuzu boşa harcamadan, damlatarak tarım yapamaz mıyız? Böylece en değerli besin maddemiz olan tarımsal üretimi biz bile arttıramaz mıyız? Demiş...





Bir ülke düşünün verimli de olsa toprakları çok az olsun. Bir ada olsun. Ne kadar gitsen de eninde sonunda erişeceğin yer deniz olsun. Öyleyse zaten kısıtlı yer kaynağını yerleşim için harcasan karnını nasıl doyuracaksın? Karnını doyurmak için tarım yapsan, nereye yerleşeceksin?  Ama birisinin aklına gelmiş... Örneğin; bitkinin topraktan neler aldığına, neden toprakta yetişmek zorunda olduğuna baksak, aynısını başka bir ortamda sağlayamaz mıyız diye düşünmüş. Hatta bitkinin tüm ihtiyaçlarını bu şekilde sağlarsak bitkileri üst üste de yetiştiremez miyiz? Mutlaka yatay mı olmalı, neden dikey olamaz? Böylece yaklaşık alan ihtiyacımızı onda birine kadar düşürebiliriz, toprak ihtiyacımız da çok azalır. Demiş...






Bir ülke düşünün toprakları kısıtlı olsun... Kısıtlı topraklarında tarım yapmaya çalışıyorsa, doğal olarak yan yana çok farklı ürünler ekmek zorunda kalsın. (ki farklı tarım ürünlerine kolayca erişebilsin.) Ama farklı ürünler, doğal olarak farklı hastalıklar, farklı destek ihtiyaçları demekse, bu ihtiyaçları geniş alanlarda hızla çözebilen uçakları kullanamazsınız, değil mi? Öyleyse ne yapılacak? Neredeyse her ürünle, her fidanla, her ağaçla tek tek ilgilenmek gerekecek? Bu kadar insan gücünü harcamak mantıklı mı? Her marulun başına bir kişi dikeceksek, bunun masrafının altından nasıl kalkılır? Ama birisinin aklına gelmiş... Örneğin; küçük helikopterlerimiz var demiş, insansız. Neredeyse bir ürün genişliğinde uçan bu cihazlarla havadan bire bir ilaçlama yapabiliriz, böylece daha hızlı ve bire bir çalışabiliriz. Demiş...


Bir ülke düşünün çok kısıtlı bir tarım üretimi şansı olsun. Bir şeyler daha az ama sonuç önemli; Daha düşük verimlilik. Böyle bir durumda, daha fazla ekemezsin, beklediğinden daha az ürün alırsın. Yapılabilecek bir şey yok gibi görünür. Ama birisinin aklına gelmiş... Örneğin; genetik biliminden yararlanmayı düşünmüş. Tohumun genetiğini değiştirerek daha fazla ürün vermesini, daha az kaynak kullanmasını, daha sık ürün vermesini, daha az dinlenmesini ve sonuç olarak daha verimli olmasını sağlayabiliriz. Demiş...



Bir ülke düşünün çok kısıtlı maddi kaynakları olsun. Sonuçta dünyada her şey para ile bağlantılı. Kullanacağınız her damla su, her parça gübre, her damla ilaç, her tane tohum, her fide, her metrekare toprak değerliyken, yapılacak her şey için zaman değerliyken kontrol elbette çok önemli. Ama neyi ne zaman yapacağınızı bilmeden ne kadar etkin yapabilirsiniz ki? Etkin yapamadığınız bir ortamda ne yapabilirsiniz, nasıl kaynaklarınızı, emeğinizi en uygun şekilde kullanabilirsiniz? Ama birisinin aklına gelmiş... Örneğin; sensörlerden yararlanmayı düşünmüş. Her şeyi sizin yerinize takip edebilecek elektronik cihazlar oluşturmanız mümkün. Bir noktaya gelen güneş miktarını, bir noktanın nemlilik oranını, bir topraktaki minerali ölçebiliyorsanız, eksiklerini daha doğru ve daha kolay gidersiniz. O zaman da sadece ihtiyaca yönelik harcama yapabilirsiniz. Demiş. 



Bir ülke düşünün çok büyük arazileri olsun. Uçsuz bucaksız topraklarında sürekli bir şeyler ekilebiliyor olsun. Ama sürekli aynı şeyleri ve gereksizce ekerse ne olur? Toprak aynı bitkileri sürekli destekleyebilir mi? Aynı bitkinin tüm ihtiyacını sürekli karşılayabilir mi? Ortaokulda bile öğretilmişti, nadasın ne olduğu, farklı bitkilerin topraktan farklı şeyler aldığı ve farklı şeyler verdiği. Öyleyse birisinin tüm üretimi takip edip yönlendirmesi gerekir de kim bakacak, nasıl bakacak her yere? İşte yine birisinin aklına gelmiş... Örneğin tüm dünyayı görebilen uydularımızı kullanabiliriz demiş. Resimleri otomatik olarak inceleyebildiğimize göre, tüm resimlerin renk, şablon ve benzer özelliklerine göre incelenmesi mümkünken bilgisayar desteği ile yapılanları ve yapılması gerekenleri hızla inceleyip kararlar verilebilir. Demiş...




Sonuçta ben bir basit Bilgisayar Mühendisi’yim. Ziraat Mühendisi değilim, ziraat konusunda uzmanlaşmış bir mühendis de değilim. Basit araştırma ile görebildiğim teknolojileri sizlere aktardım. Ortak noktaları ne? Toprakları olmayan, mühendisleri olmayan, kaynakları olmayan, insanları olmayan, gübreleri olmayan, suları olmayan ülkelerin sorunlarına buldukları çözümler. Öyleyse şöyle bir düşünün; Uçsuz bucaksız verimli toprakları olan, okumuş insanları olan, eğitimi olan, suyu olan, gübresi olan bir ülkede bu teknolojiler tam anlamıyla uygulansa neler olur? 

O ülke, tarım konusunda çok önde olur. Tarım ürünleri çok bol ve kaliteli üretilir. Bu da temel besin konusunda öne geçmek anlamına gelir. Temel besini elde etmek bile artık teknolojiden geçiyorken, biraz araştırma bile çok güzel sonuçlar verecekken, sanırım ziraat konusunda uzmanlar benden iyi yorumlar yapabileceklerdir. Selamlar, saygılar...  
 

K. Ulaş BİRANT

 

01.04.2019


Yorumlar

Yorum Yap

500