Hoş Geldi ama Kim Bu “ Elon Musk”?

30 November 2017
K. Ulaş BİRANT

Yard. Doç. Dr. Kökten Ulaş BİRANT 1977, İzmir doğumludur. Liseyi Bornova Anadolu Lisesi'nde bitiren Dr. Birant, Dokuz Eylül Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nde Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimlerini tamamlayarak görev yapmaya başladı. Profesyonel hayatında yazılım mühendisliği, proje yönetimi ve halkla ilişkiler konularında çalışmakta, çeşitli sivil toplum örgütlerinde faal görevler üstlenmekte ve Özel Sahne Tozu Tiyatrosu Actor Club bünyesinde sahneye çıkmaktadır.

Hoş Geldi ama Kim Bu “ Elon Musk”?

  • 30 November 2017
  • 1196 Görüntülenme
  • YORUM



Hoş Geldi ama Kim Bu “ Elon Musk”?


Geçtiğimiz ayın en değerli haberi belki de “Elon MUSK Türkiye’de” idi. Genç ve kültürlü neslin çok iyi bildiği, en azından adını yoğun duyduğu, son dönemin en popüler isimlerinden birisi Türkiye’ye geldi. Neden veya nasıl geldiği elbette komplo teorisyenlerinin işi. Fakat bu konuda atıp tutabilmek için de ismin altyapısını ve neler yaptığını bilmek gerekiyor.

 

Aslında Elon Musk ismi birden ortaya çıkmış gibi görünüyor. Güney Afrika’dan çıkmış ve Amerika’da patron olmuş. Özellikle de elektrikli araçlar üzerine çalışmaları ile duymuşsanız, komplo teorilerinin önüne geçmek mümkün değil. Bilimin şüpheciliğini de bir kenara bırakmaksızın konuşmak gerekirse; Aslında Elon Musk, internetin ilk gelişim sürecinde yaptığı doğru hamleler neticesinde ortaya çıkan “Kafam çalışıyordu, zaten az sermaye gerektiriyordu, nereye gideceğini gördüm, yatırım yaptım ve hep çalıştım” kitlesinin bir üyesi. Çalışmalarının arasında mutlaka başarısızlık ile bitenleri de vardır. Ancak başarılı çalışmaları ile iyi tanıyoruz diyebiliriz.


 

Birçok kişinin kullandığını tahmin ettiğim PayPal’in kurucu ortaklarından birisi. Aslında internet sektörüne girişi, içerik oluşturma ve yayınlamayı kolaylaştırıcı bir altyapı geliştirmesi ile başlıyor. Bugünlerde “Kolay Web Sitesi Yapma Programı” olarak duymuş olabileceğiniz sistemlerin bir atasını geliştiriyor. Silikon Vadisi’ne girişini ve yerleşmesini sağlayan bu ürünü, dönemin ünlü arama motoru Altavista’ya (o günün Google’ı olarak düşünülebilir.) satarak önemli bir gelir elde ediyor. Sonrasında büyük bir ilerleme olan PayPal’i geliştiren ekipte yer alıyor.

 

PayPal, şu anda Türkiye’deki operasyonlarını durdurmuş olduğundan, bilmiyor olabilirsiniz; ancak dünyanın en önemli para kutularından birisi. Banka veya cüzdan misali, hesap açıyorsunuz ve klasik banka hesaplarınız ile eşleyerek, para taşıyabiliyorsunuz. Özellikle internet üzerinde para hareketi planlıyorsanız, hesap açmak çok anlamlı bir iş anlamına geliyor. Özellikle internet ödemesi veya internet üzerinden bağış yapılmasında piyasada önemli bir yere sahip olan, işte bu PayPal uygulamasının kurucu ortaklarından birisi Elon MUSK. Neden Türkiye operasyonlarını bitirdiğini tanımlamak zor olsa da, (vergi sistemine uyumluluk sorunları, Türkiye’deki bilgisayar kullananların internet üzerinden para hareketine yönelik çekinceleri (ve buna bağlı olarak kar düşüklüğü) veya bilgisayar korsanlığı potansiyeli olabilir...) tüm dünyada yoğun kullanılan bir sistem olduğu kesin...

PayPal’i de satan (girişimcilik sözlüğündeki karşılığı ile “exit yapan”) Musk, SpaceX’i kurarak, bir sonraki aşamaya geçiyor. Burada da nihai amacı, uzaya düzenli yolculuğu gerçekleştirebilmek. Bir başka deyişle, halk tarafından yapılabilir uzay yolculuğu. İlk adım olarak, uzaya malzeme çıkarmayı ve uzaydaki malzemeyi başarıyla dünyaya indirmeyi amaçlıyorlar. Böylece uzaya gönderilen malzemenin ve araçların “tek kullanımlık” olmasının da önüne geçilmiş olacak. Elbette, araçların sağlam bir şekilde uzaya çıkıp geri dönebilmesi yolcu taşıyabilmesi için de en önemli adım olacak...

 

Bu arada bir işe daha giriyor, Musk... Şu anda en değerli ve en medyatik işi de bu; Tesla. Elektrikli araba üretimine yönelik olarak önce Araştırma – Geliştirme faaliyetlerine başlıyor. Sonrasında da sıra üretime geliyor. Üretilen ürün sayısından dolayı “fabrika üretimine” başladıkları tartışmalı olsa da, özel üretimin çok ötesinde bir üretim hacmine sahip. Özellikle de son dönemde Tesla marka araçlar yolları süslemeye başlamış durumda. Ayrıca gelen haberler, yeni çabanın farklı türde arabalar olduğunu gösteriyor. (Toplu taşıma veya Yük araçları) Bir de araçların yapay zeka ile yönetilmesine yönelik çalışmalar duyuruluyor ki, firmanın araştırma kapasitesine bağlı olarak çok da hayal denemez.

Elon Musk’ın çalışmaları bununla da sınırlı değil. Bu başarılı ve araştırmacı adam her gün yeni bir konsept, yeni bir çılgın fikir ile çıkıyor. Son sürprizi, arabaları yerin altına alarak, yatay asansörler ile yolları rahatlatmak. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri gibi, özel araç kullanımının daha önemli ve değerli olduğu toplumlarda çok faydalı olabilecek gibi görünen çalışma, Avrupa gibi toplu taşıma yoluyla hem toplumsallığı, hem de çevre korumayı önemseyen toplumlarda çok da öne çıkamayacak gibi görünüyor.

 

Elbette, güneş enerjisinin daha düzenli kullanımına yönelik projeleri ile de sanırım Amerika Birleşik Devletleri gibi, yoğun enerji ihtiyacına sahip, gelişmiş ülkelerin dikkatini çekerken, Avrupa ülkelerindeki çevre koruma ve gelecek enerji ihtiyacı güdülerini hissediyor.

Peki, bu farklı adam neden Türkiye’ye geldi? Kısa bir araştırma, Elon Musk’ın sürekli seminer veya toplantılarda olduğunu, davet edildiği konuşma ortamlarına katılarak, tüm düşüncelerini paylaşmaktan çekinmediğini, seminerlerde bulunmadığında da sürekli çalıştığını rahatlıkla gösterebilir. Açıkcası, Türkiye’nin pazar potansiyelini düşününce de, bize bir şey satmaya gelmediğini, hatta onun satmaya çalışacaklarını bizim alacak paramızın olmadığını düşünebiliriz. Öyleyse bizden para dışında bir şeyler satın almaya geldiğini varsayarsak, bunun için de elimizde satacak bir şeyler ve birkaç potansiyel alıcı olması gerekir ki, bunun için de çok bariz örnekler olmadığı açık.

 

Tek alternatif olarak; yeni dönem girişimciliğin (özellikle batı girişimciliğinin) paylaşım heyecanına sahip bir genç girişimcinin yeni fikirler alma, fikirlerini tartışma ve yeni yerler görerek tecrübesini arttırma durumu kalıyor ki, sanırım her ne kadar komplo teorisyenlerinin hoşuna gitmeyecek olsa da akla en yatkın seçenek bu....


 

Elbette, bu noktada en sevdiğim cümlelerden birini hatırlamak için de gayet iyi bir zaman; “Paranoyak olmanız takip edilmediğiniz anlamına gelmez.”


 

Selamlar, Saygılar...   


 

 
K. Ulaş BİRANT
 

01.12.2017


Yorumlar

Yorum Yap

500