Melek Göksel Cisimciliği - Meleklerle İletişim Önerilerine Objektif Bir Bakış

31 July 2017
Ferda ERCAN UYULAN

Uzun zamandır Okültizm, Parapsikoloji, Ezoterizm ve Teorik Fizik üzerine araştırmaları olan İzmir doğumlu yazar; ilk kitabı ''Kozmik Arayış''ın ardından bilinmeyenlere yönelik ''Gizli Boyutlar'' TV programlarını hazırlayıp sunmuştur. İkinci kitabı ''Okültizm ve Enerji'' ile okuyucu gizemler dünyasında dolaştırırken, aynı zamanda hakikat arayışı ve bilgi ile güçlenmeye çağırıyor. Yazar, Facebook sayfasını da aktif olarak kullanmaktadır. facebook.com/okultizöveenerji

Melek Göksel Cisimciliği - Meleklerle İletişim Önerilerine Objektif Bir Bakış

  • 31 July 2017
  • 1778 Görüntülenme
  • YORUM

Melek Göksel Cisimciliği -

Meleklerle İletişim Önerilerine Objektif Bir Bakış

 

Sığınılacak manevi limanlar ve buna değer katacak olguların arayışı sürüp giderken, Yeniçağ akımlarının büyük kısmına dahil edilen sertifika sistemi; çeşitli koçluk ünvanları için fırsatlar ortaya atmaktadır. Bunlar arasında, oldukça yaygınlaştırılan meleklerle iletişime geçme düşüncesi de var.

 

Artık “Melek Koçları”, meleklerle iletişime geçtiklerini ve size de bunu öğretebileceklerini iddia etmektedirler. Hatta, bu cisimciliğe iyi bir örnek olarak; mesaj gönderdiği varsayılan tüyleri, çevrenizde bir yerlerde bulabileceğinizi söyleyebilirler. Genellikle iyi melekler, kutsal olanlardır, kötü melekler ise iblisler diye düşünülür, bir de kendilerini iyi melekler gibi gösterenler vardır. Birçok insanı eksik bilgilerle, dış satıhta yüzmeye yönlendirenler ayırt edilmelidir. Onların bunu, sıklıkla faydacı bir amaç için yaptıklarını söylemek yersiz değildir.

 

Meleklerle terapi, melek kartlarına sorma, meleklerle konuşma erkine erme zannı içinde bulunma gibi safhalarla geliştirilen bu türden bir Göksel Cisimciliğin, görülmeyen kötü niyetli tarafları bulunabilir. Zira, günümüzde, iyi ve kötü niyet arasındaki farkı bulanık hale dönüştüren birçok uygulamanın çığ gibi yayılması söz konusudur.

 

Kültürümüze de sızarak genişleyen “meleklerle iletişime geçme düşüncesi”nin arkasında, hiç yanıltıcı unsurlar bulunabilir miydi? Baş Melekler'le konuşmaya başladığını iddia ederek buna inanmak, aslında başka parazit frekanslarla anlaşma safhalarının yaşanmış olup olmadığını düşünmeyi gerekli kılabilir miydi? Bunu doğrudan, bir yazar olarak ben değil; farklı dinlerden birçok ilahiyatçı da ifade etmektedir. Böylesi açılara odaklanmak, insanların, kendi rahat, uysal, kişiselleştirilmiş tanrılarını yaratmalarına izin verdiğinden, önemle tetikte bulunmalarını gerektirmez mi?

 

Bugün meleklerin kimilerine göre bağışlatan, rahatlatan birer terapi aracı, birer arkadaş, hatta dahası, tıpkı Alaaddin’in sihirli lambasından çıkmış, emirlere boyun eğdirilen birer cin zan ettirilmeye aday gösterildiği fark edilmektedir.

 

İsimlere çağrı yapılmaya başlandığında; “Zayıf İstek Gerçekleşmesi” adını verdiğim bir olayla, küçük dilekler gerçekleşebilir. Kayıp eşyaları bulabilme, tahminlerin güçlü çıkması, basit oyunlarda galibiyet gibi rahatlatıcı unsurlar kişinin çevresini sarabilir. “Seni meleklerle buluşturacağım.” Yeni melek koçlarına itibar ederek, ödeme yapan, kartlar alıp soru soranlar; Sandalfon, Zadkiel, Haniel gibi enerji yüklenmiş adlara seslenirken, kendilerine empoze edilen diğer melek adlarının da nasıl ortaya çıktığını incelemeyi gözardı etmiş olabilirler.

 

Şunu biliyoruz ki, bu adların çoğu, Hristiyan ve Müslüman inanç sistemlerinin kutsal kitaplarında bildirilmemiştir. Musevilikte, Tevrat’ta, melekler hakkında herhangi hiyerarşik ayrıntıda bir isimlendirme yoktur. Öyle ki; Samson’un ailesine görünen müjdeci melek dahi, adını vermeyi reddetmiştir.

 

 

Meleklere bu isimlerin verilmesine ilk olarak “Yeruşalayim Talmud” yazıldığında başlanılmıştır. Yeruşalayim Talmudu'nda, Babil Sürgünü'nden dönüşün ardından, kayda geçen anlatılar bulunur. Burada, meleklerin varlığından isimleri ile söz edilmiş, Talmud ve Kabala'da birçok meleğe isimleri verilmiştir. Raziel ve Metatron gibi... Daniel Kitabı, meleklerin isimlendirildiği ilk kitaptı. Ardından, sistematik bir Angeloloji, devasa bir yapı ile, yeryüzünden Cennet’e ulaşıncaya kadar, abartılı bir şekilde genişletildi.

 

Mistik Angeloloji artık geleneksel inanç bileşenlerinin parçaları dışında da hayali isimlerle, diğer meleksel (angelological) elementlerin isimlerini, özellikle Kabalistik gizli sanatlarda sık görülen bir hassasiyet ile işlemiştir. Melek isimleri, mistisizmin en kutsal unsuru teşkil edildiğinde; kilise bu metoda dair diğer isimleri onaylamamıştı.

 

Ortaçağ'da bazı yazarlari,Gemaṭria -yani “harflerin sayısal değerleri” aracılığı ile oluşturdukları adları- yazdılar. Ortaçağ'da kimi zaman, hayali olduğu bildirilen, kabul görmeyen çeşitli Melekbilim eserleri de yazılıyordu. Böylece Angeloloji, meleklere dair isimleri, sayı gizemi ile oluşturan bir hiyerarşi halinde ortaya koymuştu.

 

 

On üçüncü yüzyılda, Alman Yahudilerinin mistisizmi ve eski Yahudi mistisizmi birleştirilerek, çok zengin bir Melekbilim edebiyatı üretilmişti. Bütün meleklerin, aylar boyunca yerleştirildiği ve günlerin amaca hizmet ettiği tablolar, Angeloloji’yi Astroloji ile uyumlamaya yönelmişti. Sonuçta iyi bir bilgi olarak, Kabala Sefirot (Hayat Ağacı)'ndaki melekler sınıfının empoze edilmesi, günümüzde “Meleklerle İletişim” olanağını sunmanın özündedir diyebiliriz.

 

Melekler, insanlar can verirken onlara görünürler. Rehberlik edeceklerdir. Kişiler yaşarken, tercih ettikleri meleklerin koruyuculuğunu, ancak son derece önemli liyakat işaretleri altında kazanabilirler. Rabbi Moses ben Maimon (Rambam) şöyle demiş: “İnsana görünen bir melek, o insanın peygamberlik mertebesine layık olduğunu gösterir. Bu ise, o insanın bu mertebeye ulaşacak denli erdemliliğinin kanıtıdır.” Böylece, yüksek enerjili mistik meleksel elementlerle irtibatın, öyle basitçe gerçekleşmeyeceğinin de, son derece açıkça anlaşılması gerekiyor, hele ki populist bir melekmani çıgınlığı söz konusu ise...

 

 

Yüksek enerji yüklenmiş adlar ile; yeterli bilgi ve suskunluk sahibi olanların, yalnızca ilim talebi ile çalışması uygundur. Diğer yandan, frekansını yükseltebilenler, sınırları ayırt ederek, daha bilinçli düzeyde çalışmalar yapabilirler. Üç büyük dinde de, meleklerden dilemek, onları aracı koymaya yönelmek uygun görülmemektedir.

 

Kur’an-ı Kerim. 34/SEBE AYETİ 40. Sure: ''O gün Allah, onların hepsini toplayacak; sonra meleklere: 'Size tapanlar bunlar mıydı?' diyecek.''

 

 

İslami inanışta, gerçekte melekler istek, dilek yerine getirme anlamında, ağzından nurlar çıkana dek zikretmeyen birinin dileğine icabet buyuramaz. Buna dahi yardım edebilmeleri için, Yaradan'a yönelip; “Bu kulunuz, bizim tesbih ödevimizi adeta üstlenmiş, icabet edelim mi?” diye sormaları söz konusudur. Çünkü her ism-i şerif’in özel Hizmet Meleği ve buyruğunda ayrı kumandanlar bulunur. Onlar da bir Esma’nın adedi olan farklı sayılara bağıl olarak, belirli sayıda melaikeden oluşan, binlerce melek sırasının başındadır. Bir Esma’nın, zikri ile meşgul olan ve özel dualarını okuyan kimseye, adı açıklanan hizmet meleği inerek hacetini yerine getirebilir. Ancak böylece onun hayırlı bir duasına icabette bulunulabilir. Kaldı ki o kişi meleklere dua etmemekte, Allah’a yönelerek, çeşitli meleklerin programlı anma ile görevlendirildiği, çeşitli ilahi isimlerden biri ya da birkaçını sürekli zikretmektedir.

 

 

Başmeleklerle iletişim kurduğunu düşünen, onları; kendilerinin özel arkadaşı olmuş sayan, örneğin modemleri bozulduğunda dahi yardım alabileceklerine inanan, tüyler bularak bunlara çeşitli anlamlar yükleyen ve araştırmadan bu Göksel Cisimciliğin kolaylıkla empoze edildiği, iyi niyetli, inançlı kişilerdenseniz, yine bilmeniz gereklidir ki; ''Yükselmiş Varlıklar, Kozmik Varlıklar, Melekler, Başmelekler'' gibi varlıkların hiyerarşisi ile iletişim çabası, psikolojik olarak insanlar için tehlikelidir’’ Hatta, psikolojisi kırılgan insanlar için obsesyon tehlikesi dahi doğar.

 

Yükselen Hareketlerin Bazı Etkileri

 

Fransa ve Belçika hükümeti, merkezi Belçika'da bulunan CIAOSN- Center for Information and Advice on Harmful Sectarian Organizations (Zararlı Hizipçi Kuruluşları Bilgi ve Danışma Merkezi) ile muazzam paralar toplayan bu tür kimseleri takip etmektedir. Çoğu oldukça iyi yapılandırılmış bir ağ olarak faaliyet gösteren, yükselen hareketler ve onlar tarafından empoze edilen uçuk bilgilerin takipçilerinin davranışlarında ani değişimler yarattığı, bireyin bir istikrarsızlıkla, doğrudan kozmik varlıklara (meleklere ya da uzaylılara) iletişim önerilerini kavrayamadığı, araştırmadığı ve bu nedenle de insanlar üzerlerinde yaratılan tüm tesirlerin değerlendirilmesinin gereği açıktır. Bunlar, kişinin toplumsal yaşantısında, aidiyet hissinden başlayarak, gariplikler ve değişik beklentiler halinde öne çıkmaktadır. Örneğin İndigo, Kristal ve Elmas çocuklarının, onları kurtarmak için Dünya’ya gönderilmiş yüksek varlıklar olduklarına inandırılan velilerdeki psikolojik etkiler ayrı bir tehdittir. Onların düşünce okuduğunu, sihir yetisine sahip olduğunu iddia edenler, aileler üzerinde ayrı bir baskı kurmuştur. Çocuk krallar kraliçelerden sonra çocuk tanrılar, tanrıçalar ve onlara tahakküm edemeyen, sezgilerinin asla yanılmaz olduğuna inanan ebeveynler, raporlara göre ne yapacakları şaşırtılmış olan insan örnekleridir.

 

 

Tüm bu tezler, Fransa'da Başbakana sunulan bir parlamento raporunda da onaylanmıştır. Birçok organizasyon, sevgi ve enerji ile refah getirecekti belki, ama önce kimlere? İşte bu soruya yanıt olarak, Fransa'da eğitim kursları ve konferanslarla teknikler geliştirmenin,1000 €' ya mal olduğu, bunun da ortalama bir eğitim kursunun maliyeti olduğu ve paranın nasıl, nereye aktığı da vurgulanmıştı. CIAOSN raporlarına göre, Sümerce Anunnakiler yani “gökten gelenleri”, Tanrı olarak addeden çoğu kişi, Anunnakiler’in insanlar üzerinde yaptıkları genetik müdahalelere inandırılmış, böylece farklı farklı uzay ve melek kültleri de, psikotik çılgınlık yaratan vakaları körüklemişti.

 

İslami İnanış Çerçevesinde Kısaca Melekler

 

Belli bir programa bağlı olarak varlık gösteren melekler İslam’da, Allah'ın emirlerini uygulamakla görevli, nurdan yaratılmış varlıklardır. İnsanlardan, kendilerine cüzi irade verilmemiş olmaları yönünden ayrılırlar, zikrederler ve programına bağlı oldukları İlahi Esma’nın tasarrufu ile görevlerini yerine getirirlerken, sürekli olarak bu isimlerle hizmet ederler. Havass ilminde, ulvi ve sufli müekkil melek adları ile çalışılır, örneğin; Sarfiyail ulvi, Şemhureş ise sufli bir melek ismini ifade eder. Göklerde, meleklerin ibadet etmedikleri boş bir yer bulunmaz ve yalnızca Allah’ın emirlerine uyarlar.

 

 

İncil’de Yazanlara Göre Demonların Melek Gibi Davranması

 

İncil’e baktığımızda (Şeytan) kendisini bir ışık meleği olarak gizlemektedir. 14 Buna şaşmamalı. Şeytan da kendisine ışık meleği süsü verir.15 Ona hizmet edenlerin de, kendilerine doğruluğun hizmetkarları süsü vermeleri şaşırtıcı değildir. Onların sonu yaptıklarına göre olacaktır. İncil (2 Kor., 11:14-15)

 

Demonlar kendilerini çekecek davranış içinde olanlara, bazen ışık ve kutsal melek gibi davranabilir. ''Meleklerle iletişime geçmek'' deyince, Kutsal Kitaplar, meleklerle irtibat kurmak için ne izin, ne de örnek verirler.

 

İncil’e göre de, insanlar melekleri aramaya başladığında, öncelikle cevap veren kutsal melekler değildir. Diğer yanda, kötü niyet egemenliği altında bulunan, düşmüş melekler ordusu vardır. Melekler Yaratılmış'lardandır, güçleri, bilgi ve etkinlikleri sınırlıdır, yaratılmışların hepsinde olduğu gibi Tanrı'nın yetkisi altındada, O'nun hükmüne tabidirler.

 

Bazı yeni "melek uzmanları", takipçilerine, meleklerini sevmeleri, onlara dua etmeleri ve baş meleklere sağlık, iyileşme, refah ve rehberlik çağrısı yapmalarını söylemektedir. Hristiyan ilahiyatçılar "O, Yücelerini bir kulu ile paylaşmamaktadır." diyerek, melekleri sevmekten bahsedilmediğini eklerler, Rab, meleklere dua etmeyi söylememiştir. Böylece, Rab'bimizin kendisine dua ederiz, yalnız O'ndan ister ve aracı koymayız. Vahiy kitabının iki yerinde, John, bir melek vasıtasıyla Allah'tan aldığı vahye öylesine hayret ediyordu ki, çok görkemli bir meleğe ibadet etmek için eğildi. Vahiy 19:10 Ve ben ona tapınmak için ayağa kalktım. Bana dedi ki: “Yapma bunu; Ben, sizin ve benim kardeşlerim İsa'nın ifadesini tutan bir köleyiz; Tanrıya ibadet et.”

 

Sonuçta, güvendiğimizin, sığınıp, yardım istediğimizin önce Allah olduğunu biliyoruz. Meleklerden sık sık isimlerini seslenerek, özel mistik içgörüler veya pragmatik oluşlar talep ediliyorsa, bu eylemin; yalancı varlıklara, hatta onları davete açılan kapılara dokunmak anlamına gelebileceğini düşünerek; yeniden ihtiyacımız olan güçlü ayırt etme bilgeliğini kazanmamız dileği ile, sevgiyle kalın.

 

Ferda Ercan Uyulan


Yorumlar

Yorum Yap

500