Hayatın Anlamı

01 November 2019
Ferda ERCAN UYULAN

Uzun zamandır Okültizm, Parapsikoloji, Ezoterizm ve Teorik Fizik üzerine araştırmaları olan İzmir doğumlu yazar; ilk kitabı ''Kozmik Arayış''ın ardından bilinmeyenlere yönelik ''Gizli Boyutlar'' TV programlarını hazırlayıp sunmuştur. İkinci kitabı ''Okültizm ve Enerji'' ile okuyucu gizemler dünyasında dolaştırırken, aynı zamanda hakikat arayışı ve bilgi ile güçlenmeye çağırıyor. Yazar, Facebook sayfasını da aktif olarak kullanmaktadır. facebook.com/okultizöveenerji

Hayatın Anlamı

  • 01 November 2019
  • 1059 Görüntülenme
  • YORUM

Hayvanların yaşama amacının içsel dürtüleri, genlerindeki hayatta kalma istenci ve üreme ödevlerine bağlantılı tüm kimyasal materyaller ile yaşama tutunmak olduğunu söyleyebiliriz. İnsanlar ise, hayatlarına bir anlam katmadan soluk alıp verdiğinde, sonuç bundan farklı olmayacaktır. Bu nedenle, yaşama değer ve anlam katan inançlar, amaçlar, görev ve sorumlulukların algılanabilmesinin yanında, mutlu olmak, kaliteli zaman geçirmek için, çeşitli aktiviteleri gerçekleştirme kapasiteleri bulunmaktadır.

Hayat, sadece doğum ile ölüm arasında anlamsız bir zaman boşluğu değil.

Ne var ki, insanlar bazen hayatlarının değerini ve amacını; yaşamak için yalnızca kısa bir zamanları kaldığı söylendiğinde veya kaza, hastalık gibi olaylarla, ölümle yakın bir şekilde karşılaştıklarında anlayabiliyor. Bütün bu insanlar, acı çekmeden uyanışı yakalayamıyor. Istırap çekerek uyananlar; hayatı, dünyayı, diğer insanları olduğu gibi görmeyi, minnet ve takdir duygusu kazanmayı, yaşamın kıymetini, kendilerine, doğaya yeni bir bakışı, inancı, sevgi ve varlıklara saygı duygusunu çoğaltmaktadırlar. Hatta bir bütün olarak, evrenle yeni bir bağlantı hissi geliştirmeleri kaçınılmaz. Daha az bencil ve maddecilikten uzak olacaklardır, önem sıralamaları değişecektir. Diğer yandan, hayati bir tehdit almadan, sadece yaşlanmakla da benzer bir dönüşüm ve aydınlanma süreci başlayabilir. Hayatta olduğu her yeni güne şükür minnet duyma, güneşe bambaşka gözlerle bakma, daha çok dua etme durumu yaşanır. Hep gençliğin verdiği ''geniş zamanlar'' duygusu yıkılarak, ''dar zamanları'' sezme, anları değerlendirme telaşı başlar.

Yaşamı güzel kılmaya, değer katmaya çalışmak son derece önemli. Ölümden dönen kişilerin çoğu; ''hayatta kalırsam, dolu bir hayat yaşayacağım, nefes aldığım her gün ne kadar değerliymiş, bunu asla unutmayacağım'' demekte, belki çok azı sözlerinde durmakta, diğerleri ise, yine gereksiz bencilliğe, hırsa ve uykularına geri dönmektedir. Oysa; bir çiçeğin, bir ağacın, basit böceklerin, taşların, dalgaların, her detayı ile güzelliğine inebilmek ve yaşamın anlamını ilahi sanatta yakalayıp, takdir ve tefekkür etmek dahi, olması gereken bir yaşam amacına dönüşebilirdi.

Hedeflerimizin elden gelenin en iyisini yapma, insan olmayı isteme ve olduğunca dünyaya yararlı olmayı dilemeğe dönüşmesinin; hayatın anlamını öğrenmekle ve büyümekle ilgisi olduğu bir gerçek. Genel olarak dönüşüm, yaşamda yeni anlamlar bulma hâline gelebilir. Bu etkileri tecrübe etmek için, yoğun acı çekmek zorunda değiliz. Ayrıca, anlamı hissedebildiğimiz durumlar vardır. Manevi çalışmalarımız esnasında; ilahi boyutlardan uzaya, oradan, doğaya, biz ve insanlar arasına akan, pırıltılı bir huzur, içrek bir bağlantı, sıcaklık ve sevgi duygusunu algılamaya, uyanmaya çalışabiliriz.,

''Uyandığımızda'' yaşamın anlamını buluruz. Hayatın anlamsız olduğu duygusu, "uykuda" olduğumuzda ortaya çıkan bir tür sınırlı yanlış görüştür.

''Hayatın anlamı; hayatı oluşturan her şeyde gizleniyor.''

 

Ferda Ercan Uyulan


Yorumlar

Yorum Yap

500