Bilincinizi Genişletin!

31 May 2017
Ferda ERCAN UYULAN

Uzun zamandır Okültizm, Parapsikoloji, Ezoterizm ve Teorik Fizik üzerine araştırmaları olan İzmir doğumlu yazar; ilk kitabı ''Kozmik Arayış''ın ardından bilinmeyenlere yönelik ''Gizli Boyutlar'' TV programlarını hazırlayıp sunmuştur. İkinci kitabı ''Okültizm ve Enerji'' ile okuyucu gizemler dünyasında dolaştırırken, aynı zamanda hakikat arayışı ve bilgi ile güçlenmeye çağırıyor. Yazar, Facebook sayfasını da aktif olarak kullanmaktadır. facebook.com/okultizöveenerji

Bilincinizi Genişletin!

  • 31 May 2017
  • 2282 Görüntülenme
  • YORUM

Yüksek Bilinç hali, insan beyninde büyük  gama senkronizasyonu sağlar. Beyindeki nöronlarda bulunan mikrotübüller, özel bir kuantum enerjiyi depolamaktadır. Bilinç, kuantum seviyesindeki realiteye, çok çeşitli olabilirliğin üst üste gerçekleştirilmesine son derece yatkındır. İnsan beynindeki kuantum aktiviteleri, belirli eşiklerde, özel bir dalga fonksiyonuna girebilir.  Bu hal yakalandığında, bir tür yüksek bilinç oluşum sarmalı ile tekrarlanan enerji sıkışması sayesinde, bilinç açılır ve genişler.

Böylece, aydınlanma; sonsuzlukta aniden yakalanıveren bir ışığa uyanıştır. 

İçinizde güzellik var olduğu sürece, güzelliği yansıtır, kendinizle uyum içinde olduğunuzda, yaşamın kutsallığına değer vermeyi bilebilirsiniz. Bilincinizin yüksek görüşe açılması, düşünce ve tutumlarınızda, bilgeliğe katılma çabanıza bağlıdır. Aslında varlığınızın tüm titreşimi,  Hakikat’i bilmeye adaydır, sadece bunu fark etmeli, bu boyuttaki algı durumunun tuzaklarına ve manevi varlığınıza tüm meydan okumalara karşı hazırlıklı olmalısınız.

Penrose-Hameroff modeli bilinçte, beyindeki mikrotübüllerde sürelenen, kuantize dalga fonksiyonu, saniyede yaklaşık 40 kez gama senkronizasyonu kurar. Senkronize gama dalgaları, beyinde mikrotübül proteinlerinin oluşturduğu organize bilgilerle, her an, beynin her yerinde bilinç bağlantısını var eder. 

İç dengenizi bulmak, bilinci genişletmek için, yalnızlık arayışına girip, dağları çölleri gezseniz de yeterli olmayacağı açıktır.  Öncelikle, genel bir farkındalık çalışması ile, her gün bakıp, gerçekte görmediğiniz sıradan şeyleri, yeni bir anlayışla fark etmek size iyi gelecektir.  Küçük küçük güzellikleri biriktirmek, pırıltısını yeniden sezmek. Genel farkındalık çalışması, zihinsel rahatlama ile başlayan bilişsel bir terapidir.  Doğru nefes alıp vermeyi, egonun uzaklaştırılmasını, olumsuz düşüncelerin nazikçe itilmesini, diğer canlılarla empati kurulmasını, huzurlu ruha sahip olma isteğini, hislerin dengelenerek, stresin aşağı çekilmesini içermektedir. Korku dolu düşünce ve duygular içinde sıkışmaktan kurtulmayı sağlar.

Bilinç; beyinde saniyede yaklaşık 40 kez kadar oluşan bir dizi olayla gerçekleşmektedir.

Yüksek bilinçlilik durumu ise; insanın değiştirebileceği frekanslar nedeni ile, bir saniyede daha fazla bilinç haline kavuşma çabasıdır. Gama senkronizasyonu böyle kişilerde, 40’tan 80’e yükseltilebilir. Derin konsantrasyonla dua eden, saf bilinç adına meditasyon yapan veya tefekkürde bulunan kişilerin beyinlerinde,  80-100 hertz arası gama senkronizasyonu ölçülmüştür. Bu olağan dışı dalga, bilinçliliği arttırmaktadır.

Sık sık kurguladığınız sorular bulunur; ‘’şimdi ne derler, yeterince iyi olmadı mı, yalnızlık kapıda mı, gelecekte ne olacak, başarısızlık karşısında ne derim, doğruyu mu, yoksa çıkarıma uyanı mı söylememeliyim, zayıf mı görünüyorum, korkuyor muyum? ’’ Güvensizliğe ve şüphe duymaya yönelik tüm düşüncelere, olumlama ile hakimiyet kurmaya ve kararlılıkla sezgileri arttıracak değişimlere odaklanmalısınız.

Vücudumuzun korkulu ve duygusal duruşu nasıl anlaşılır diyerek aynaya bakarsak;  omuzlar farkında olmadan kamburlaşıyorsa, otururken bacaklar çapraz yapılıyorsa, bir elimiz sürekli ötekini tutmaya meyilli ise, kollar göğüsler üzerine kavuşturulmuş  savunma pozisyonunu tercih ediyorsa, çenemizi sıkıyorsak,  dişler birbirine fazla değiyorsa, parasempatik bir gevşeme tepkisini acilen etkinleştirmek zorundayız. Sinir sisteminin strese yanıtı, beden dilidir. Vücudunuzun tepkileri sizi sınırlar. Diyaframı kısa, sık ve sığ nefese boğar. Farkındalığa yönelik olmak için, öncelikle, yaşama; sarsılmaz, emin, huzurlu bir kalple, cesur bir savaşçı gözü ile bakmak ve belirli meditatif çalışmaları hayata geçirmek gerekir. 

Kuantum fizikçileri,  maneviyatı ve bilinci son derece ciddiye almakta ve  parçacıkların birbiri ile, yer -zaman sınırlarını aşan, güçlü bağlantılar kurma niteliğine inanmaktadırlar. Zaman / Mekan geometrisinin temelinde, irademize etki eden İlahi iradenin ve evrensel bilgeliğin tezahürü bulunmaktadır. Vücudumuzun haricinde, ölüm ötesinde,  bilincin varlığının sürmesi ihtimali ise,  göz ardı edilmemektedir.

İnsanda ölümcül anlarda, beyine enerji akımı gönderilemese de,  enerji bağlantısı kapanmaz.  Planck ölçeğine göre, enerji, belli ölçüde ve bir süre orada kalır.  Zaman / Mekan geometrisi ile ilgili olarak, kuantum bilgisi kaybolmadığından, bilinç yok olmaz, kendisini tekrar organize edebilir. Evren bilincine bağlanmış insan beyinlerindeki  mikrotübüller,  kuantum işlemlerini ve evrensel bilince genişleyebilmeyi olası kılar. Tefekkür sonucu gelen her sezgi, bilgi ve ilham, insanın, kuantum alanı derinliğine, evrenin iç yapısının gerçeğine dalmasının tezahürü olmuştur.

Bilgeliğin, iyiliğin, umudun; ışıklı alemi veya cehaletin, kötülüğün, umutsuzluğun ışıksız alemi yan yana, gereken; biraz cesaret, inanç ve çaba…

 

Ferda Ercan Uyulan


Yorumlar

Yorum Yap

500