Ezgi Bağcı, 1991’in Mart ayında Denizli’de dünyaya gelmiştir. Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde Hukuk eğitimini tamamlamıştır. Küçük yaşlardan beri, bir tutku halinde yazmaktadır ve on yılı aşkın süredir yazdıklarını internet ortamında yayımlamaktadır. 2015 yılının Mart ve Kasım aylarında roman serisi olan Hançer I-II kitapları basılmıştır. Meslek hayatını ve yazma aşkını İzmir’de sürdürmektedir.
Yönetmen : Galder Gaztelu-Urrutia
Senaryo : David Desola, Redro Rivero
Oyuncular : ,Ivan Massagué, Zorion Eguileor, Antonia San Juan, Emilio Buale, Alexandra Masangkay
Tür : Bilim Kurgu, Korku
Ülke : İspanya
Yıl : 2019
Süre : 1 saat 34 dk
Bir hapishane hayal edin, en üst katta kalanlar her gün en şahane yemekleri yerken, yemekleri taşıyan platform aşağı indikçe, aşağı kattakilere bir şeyin kalmadığı, tamamen tükenmiş artıklarla beslenmek zorunda kaldıkları bir kaosa yerini bırakıyor. Dünya düzenine baktığımızda da oldukça aşina olduğumuz bir yapı…
Goreng, diploma alabilmek için orayı yönetenlerin Dikey Öz Yönetim Merkezi adını verdikleri bir hapishanede altı ay kalacaktır. Hapishaneye girenler yanına canlı ya da cansız bir şey alabileceklerdir ve Goreng, Don Kişot kitabını seçer. Goreng karşımıza hümanist ve idealist bir karakter olarak sunulur fakat hapishanenin ortamı düşündüğünden çok daha farklı ve kaotiktir. Oda arkadaşı Trimagasi ile konuştukça gerçeklerin farkına varmaya başlar. 48. Kat, orta katlar bulduğun yemeğe şükrettiğin, aç olsan da açlıktan ölmediğin katlardır. Ya daha yukarısı ve koca delikten aşağı baktığında dibini göremediğin o dipsiz karanlık…
Her ay sonunda gaz ile uyutulup odası değiştirilen Goreng, her odada farklı bir deneyim yaşar, hümanist düşünceleri ile hayatta kalma güdüsü arasında mücadele ederken, seyirci de Goreng ile birlikte sorgular. Platform kesinlikle sorgulatıp hayatınızın yönünü değiştirecek yapımlardan birisi. Dünya düzeninde en zenginler tıka basa yer ve yemediklerini çöpe atar, her şeyi tüketene kadar kullanırken, her gün yüz binlerce insan açlıkla mücadele etmekte binlercesi ise hayatını kaybetmektedir. Hele iklim krizinin kapıya dayandığı, ekonomik olarak sınıflar arasındaki uçurumun arttığı günümüzde, aşağıdakiler üzerlerine inen platformun acısını daha fazla hisseder, gittikçe ezilir. Karnını doyuracak bir tabak yemeğin aynısını bir kat aşağıdaki türdeşine gönderse, hapishanede kimse ölmez. Ve yapımın sonunda Goreng, yönetenlere göndereceği mesajı bulmuşken, seyircide mesajın gerçekliği hakkında soru işaretleri bırakır.
Tamamen distopik ve karamsar bir yapım olan Platform, insan insanın kurdudur felsefesi üzerinden dünyayı yöneten sistem eleştirisi yapmakta aşağıdakiler ve yukarıdakiler ayrımını çok sert bir şekilde çarpmaktadır. Binlerce yıldır gelen bu acımasız düzeni değiştirmek gerçekten mümkün değil mi?