Batlır - Gurbet Kuşları

31 January 2018
Ezgi BAĞCI

Ezgi Bağcı, 1991’in Mart ayında Denizli’de dünyaya gelmiştir. Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde Hukuk eğitimini tamamlamıştır. Küçük yaşlardan beri, bir tutku halinde yazmaktadır ve on yılı aşkın süredir yazdıklarını internet ortamında yayımlamaktadır. 2015 yılının Mart ve Kasım aylarında roman serisi olan Hançer I-II kitapları basılmıştır. Meslek hayatını ve yazma aşkını İzmir’de sürdürmektedir.

Batlır - Gurbet Kuşları

  • 31 January 2018
  • 1319 Görüntülenme
  • YORUM


Batlır 


Yönetmen : Stare Yıldırım

Senaryo : Stare Yıldırım, Gökçe Eyüpoğlu, Kerem Pilavcı, Volkan Girgin

Oyuncular : Can Sipahi, Erkan Taşdöğen, Yılmaz Gruda, Sinan Çalışkanoğlu, Selen Kurtaran, Merve Dizdar, Yağızkan Dikmen

Tür : Dram, Komedi

Süre :  95 Dakika




Umudun her zaman bizimle olduğunu anlatır “Batlır”. Kocaman bir kafaya sahip olan Batlır’ın hayattaki mücadelesi, seyirciye neleri unuttuğunu ve nelere değer vermesi gerektiğini yeniden hatırlatıyor.




İnsanoğlunun acımasızlığı ile umudun her yerde ve her şekilde oluşu, kahramanımız Batlır ile veriliyor seyirciye. Batlır farklı doğar, onun hayatındaki en büyük ağırlığı kocaman kafasındadır. Ailesinin verdiği sevgi olsa da dış dünyada aldığı tepkiler zamanla içine kapanmasına neden olacaktır. İsmine gelirsek, o ise nüfus memurunun hatasıdır, “Bahtlı” olacakken, “Batlır” olur. 
Batlır’ın en yakın arkadaşları yaşını başını almış, kör ama gönül gözüyle gören Ayhan Amca, nerede nasıl davranacağı belli olmayan, bir o kadar da sabit karaktere sahip Sabit ve Sabit’in sevgilisi gezegen takıntılı Duygu… Ah evet bir de, gerçek hayatında en az Batlır kadar yalnız olan çocukluk arkadaşı “52 Hertz” vardır. Hayatıyla ve babasıyla yaşadığı problemlerin arasında, Batlır’ın “kocaman sorun”undan kurtulma şansı doğar ama ameliyat için bir milyon Türk Lirası gerekmektedir. Bu parayı bulmak için Batlır hayatını değiştirecek adımlar atacaktır ama en çok kendisine güvenmeyi ve kendisini sevmeyi öğrenecektir.




Yönetmen Stare Yıldırım ile ayrı, ayrı her oyuncumuzun ortaya çıkarttığı sanat gerçekten takdire şayan. Festival filmi olan fakat vizyonda kısacık süre kalan Batlır’ın çeşitli festivallerden ödüller aldığını da belirtmek gerekir. Millet olarak, birbiri ile aynı filmlerin uçuştuğu dünyamızda, böyle “farklı” ve güzel yapımlara daha fazla değer vermeliyiz. 


Farklı olanların dışlandığı ve herkesin birbirine benzemeye çalıştığı bu dünyada umudun bizi hiç terk etmediğini unutmamak dileğiyle...




Gurbet Kuşları


Yönetmen : Halit Refiğ

Senaryo : Halit Refiğ 

Eser : Orhan Kemal, Turgut Özakman

Oyuncular : Tanju Gürsu, Filiz Akın, Cüneyt Arkın, Pervin Par, Özden Çelik, Hüseyin Baradan, Mümtaz Ener

Tür : Dram, Komedi

Süre :  102 Dakika

Yapım yılı : 1964




Gurbet Kuşları, daha iyi bir hayat kurmak için Maraş’tan İstanbul’a gelen ve İstanbul’un onlara en güzel kapıları açacağını düşünen bir ailenin mücadelesini anlatıyor. 1964 yılında en iyi yönetmen ve en iyi film ödüllerini alan yapım, Turgut Özakman’ın Ocak ve Orhan Kemal’in Gurbet Kuşları eserlerinden uyarlanmıştır.




Taşranın yaşantısı şehirle bir değildir elbet. Hele İstanbul gibi bir şehirle… İstanbul’a her gelen, hayallerine kavuşacağı ümidini zamanla unutur ve yutulur gider. Şehir senin akışına kapılmaz hiçbir zaman, sen onun akışına kapılırsın, en sonunda kendini bulduğun yer bir acıya dönüşüverir. Bakırcıoğlu ailesini de bundan farklı bir kader beklemiyordur. İlk adımlarıyla birlikte dolandırılırlar, zar zor kurdukları tamirci dükkânı Selim’in aşk macerasıyla batar, Fatma gençlik hayalleriyle mutsuzluğa ve umutsuzluğa sürüklenir, tecavüze uğrar, Murat’ın öfkesi ise en büyük acıya, Fatma’ya mal olacaktır. İstanbul’a gelip değişemeyen bu küçük aile geldikleri trenle memleketlerine geri döner.




Yapımın en güzel yanlarından birisi tüm eski Türk filmlerinde alışmış olduğumuz safi kötü veya safi iyi karakterlerin olmayışı… Hayatlarının akışı içersinde tüten umutlar, acılar, hatalar, hayaller ve kabullenişler mevcut. Seyircinin hissettiği “bizden”liğin en büyük kaynağı da bu belki de, bizden olan bir hikayenin gerçek insanlarla ele alınışı...




Filmle ilgili en sade anlatım ise yine filmin içersinde geçmektedir. Orta Asya’dan bu yana olan göçebe düzeninin devam ettiği yönündeki söyleme, Özden Çelik’in canlandırdığı Kemal, taşradan şehre göçün, Almanya’ya çalışmak ve para kazanmak amacıyla yapılan göçün, Amerika’ya beyin göçü olarak nitelendirilen gidişin eleştirisini yapar. Bu durmak bilmez göç yarışının günümüzde de devam ettiğini söylemek mümkündür. Sorunları olumlu yönde çözmek için değişime sıcak bakmayan bir millet oluşumuz nedeniyle, klasik yapımlarda ele alınmış olan sorunların hâlâ, hatta artarak devam etmekte olduğunu görmekteyiz. 

 

Ezgi Bağcı


01.12.2018

 

 


Yorumlar

Yorum Yap

500