1989’da Gaziantep’te dünyaya geldi. Ege Üniversitesi Biyokimya Bölümü’nde lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladı. Diyetisyenlik eğitimini Yakın Doğu Üniversitesi’nde birincilik ile bitirdi. Şu anda Nutribiom ve Havucapp bünyesinde fonksiyonel beslenme diyetisyeni olarak çalışmaktadır. Biyokimyadan aldığı metabolizma eğitiminin kuvvetli alt yapısı ile insan sağlığının vazgeçilmezi olan beslenme bilimini harmanlayarak beslenmenin sağlık üzerindeki gücüne tanıklık ettiği diyetisyenlik mesleğini pandemi sürecinde online platformda sürdürmektedir.
Beslenmede ne yemeliyiz, ne kadar yemeliyiz, ne sıklıkta yemeliyiz kadar önemli olan bir diğer soru NE ZAMAN YEMELİYİZ? sorusudur.
Sirkadiyen beslenme; vücudun işleyen ritmine uygun beslenmektir. Fizyolojik, psikolojik ve davranışsal süreçlerimizi yönlendiren, hormonal kontrolün sağlandığı süreç 24 saatlik bir döngü içerisinde tekrar edilir. Vücudun sağlıklı bir yaşam için sürdürdüğü bu ritimden ayrı düşmek, ritme uymamak, metabolik sistemi olumsuz yönde etkiler. Sağlıklı bir yaşam sürmek, iyileşmek veya kilo vermek için bu ritimden ayrı bir dans tutturamazsınız. Ritim içerisindeki temel belirleyici enstrüman ışıktır. Gece ve gündür ritmine göre değişen hormonlar sizi yönlendirir. Uyku-uyanıklık, açlık-tokluk gibi birçok dengenin kurulduğu bir mekanizmadır sirkadiyen ritim. Biyolojik ritmin işlevselliğini kavramak ve sağlıklı hâlin devamlılığını sağlar. Uyku-kilo kontrolü-sağlıklı yaşam üçgeninin merkezini oluşturan bu ritim sizin yaşam tarzınızı nasıl yönlendirmeniz gerektiği ile ilgili bilimsel bilgilerin kaynağını oluşturur.
Uyku saatim ile kilo vermem arasında ilişki var mı?
Vücudun uyku sırasında salgıladığı hormonlar, uyanıkken salgıladıklarından farklılık gösterir. Işık ve ışıksızlığın etki gösterdiği bu durumda sistemin tüm bileşenleri bir bütün hâlinde hareket eder. Uyumlu bir orkestra olarak çalışabilmeleri için sadece karanlığın varlığı değil uyku ve dinlenme durumunun da varlığı elzemdir. Uyanıklık durumunda salgılanan ghrelin hormonu iştahımızın açıklığı ve açlığın haberciliği ile ilişkiliyken, leptin hormonu tokluk mekanizmasının habercisi olarak görev yapar. Vücudun dinlenmesi/uyuması gereken saatlerde uyanıksanız, vücut enerjiye ihtiyaç duymaya devam eder ve ghrelin salınımını uyarır. Gece geç saatlerde bu uyaran altında yemeğe dur demek oldukça zor olduğundan gece yemeleri ile tetiklenen bir obezite sizi kapıda bekliyor olabilir.
Yemek ve uyku saatimin sağlığıma etkisi olur mu?
Vücudumuz gece uyumaya ve onarıma, gündüz efor sarf etmeye ve sindirime enerji ayırmaya programlanmıştır. Üretilen hormonlarla birlikte vücudun gereksinimleri de bu doğrultudadır. Gece yemeleri vücudun onarım ve yenilenme mekanizması için harcayacağı enerjiden çalmaktır. Gün ışığının kaybolmasıyla birlikte hâlâ sindirim için vücuda emir vermeye devam etmek sağlıksızlık için temel atmak olur. Bunun yanı sıra bedenimiz, gece yenilenmenin ve toparlanmanın sağlanması, bağışıklığın kuvvetlenmesi için uyku ile salgılanan hormonların varlığına ihtiyaç duyar. Saat 21.30 civarı başlayan melatonin hormonu gece 02.00 de pik yapar ve gün ışığının doğuşuna kadar devam eder. 23.00-06.30 aralığında karanlık bir ortamda uyku hâlinde olmayı kendinize sağlamak bedeninize yapacağınız büyük yatırımlardandır.
Akşam saatlerinde sindirime harcanan enerjinin düşmesiyle birlikte vücudu sindirim için yormamak hem sindirim sisteminin sağlığı hem de bağışıklık sistemi için temel kurallardandır. Gece kalorisi yok nasıl olsa diye yediklerimiz veya tüm gün kendimizi aç bırakıp gece yemelerimiz, bağışıklığımızı düşürüp nereden çıktı bu hastalık dediğimiz durumlarla karşı karşıya getirebilir.
Gece metabolizma yavaşlar ve vücut kendini toparlamaya, yenilenmeye, dinlenmeye çekilir. Gün ışığını takip eden biyolojik ritme uygun beslenmek ne yediğimiz kadar önemlidir. Beslenme tartıda gördüğünüz rakamlardan veya saydığınız kalorilerden öteye geçmiyorsa bedeninize sunduğunuz şey sağlık değildir. Her zaman aklımızda olması gereken belki de en önemli bilgi: bedenin temel öz bakımı beslenmedir!