Arzu Demirci, 1986 İzmir doğumludur. Eski profesyonel atlet olan Demirci, Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği 2011 mezunudur. 2008'de personal trainer olarak eğitmenliğe başlamış ve hala profesyonel olarak spor eğitmenliğine devam etmektedir. Aynı zamanda aktif olarak çeşitli projelerde yer almaktadır.
Geçirdiğimiz bu zorlu dönemde genel olarak yaptığımız şeylerden keyif alamadığımız gibi bir de normal rutinlerimizden ister istemez uzaklaşmış olabiliriz. Konsantre olmanın zor olduğu, stresi daha fazla hissettiğimiz bu günlerde bir de hareketsiz kalınca vücut döngüsünün dengeleri bozulduğu için tepki olarak bir cevap veriyor. Bu cevabı genel olarak fiziksel açıdan veriyor olabilir. Fiziksel olarak kendimizi iyi hissetmemeye başladığımızda, bu bir sürü olumsuzluğu beraberinde getiriyor. Fizyoloji ve Psikolojinin beraber hareket ettiğini de göz önünde tutacak olursak, bir yerden başlamak gerektiğini ve daha fazla zaman kaybetmeye gerek olmadığını kendimize hatırlatmak gerekir. Ayrıca normal yaşamda da önemli olduğu gibi, bu dönem için de daha da dikkat etmemiz gereken, bağışıklık sisteminin güçlü olması gerektiğini unutmamak gerekir. Bu sistemin daha güçlü olması için sporun oldukça önemli olduğunu hatırlatmak isterim. Bu dönem tedbirleri elden bırakmadan, biraz daha normal yaşayabilmek ve bir yerden başlamak için belki şu ufak tüyolar işe yarabilir;
Hareket etmek, yemek yemek, su içmek ve uyumak gibi temel bir ihtiyaçtır. Hareket etmek için dışarıya çıkmak ya da kapalı alanlara gitmek istemiyor iseniz, online derslere başlayabilirsiniz. Geçirdiğimiz bu dönem için tedbiri elden bırakmayanlardansanız bu olasılığı bir değerlendirin!
İster online, ister yüz yüze yapacağınız sportif bir aktiviteye bir arkadaşınız ile başlayabilirsiniz. Böylelikle birbirinizi bu konuda motive edebilirsiniz. Artık etrafımızda spor yapan kişi sayısı arttı; bu yüzden böyle bir partneri bulmak zor olmayacaktır!
Disipline girmek için bir eğitmenle spor yapabilirsiniz. Eğitmenlerin çok etkili olma sebeplerinden biri, egzersizi bir görev gibi görmeyi sağlamalarıdır.
Bir anda vücuda yüklenmek, zor ve uzun soluklu yapılamayacak hareket, egzersiz, spor branşları yerine daha sakin bir şeylerle başlayabilirsiniz! Mesela yoga, yürüyüş, esneme, bisiklet sürerek ufak başlangıçlar yapabilirsiniz. Böyle bir yöntem uzun süredir hareket edemediyseniz daha doğru olacaktır.
Hedef belirlemek en iyi motivasyon kaynaklarından biridir. Her gün kendinize bir hedef belirleyebilirsiniz. 15 mekik, 30 dk. yürüyüş, 10 dk. meditasyon... gibi. Bu hedeflerinizin zaman geçtikçe süre ve sayılarını artırabilirsiniz.
Hareket ettikten sonra ‘iyi ki yapmışım’ diyeceksiniz, bunu düşünerek kendinizi ilk adımı atmak için motive edebilirsiniz.
Sporda motivasyonu arttıran diğer şeylerden biri sportif kıyafetlerdir. Kendinizi iyi hissettiğiniz spor kıyafetlerinizi giyerek hareket etme şevkinizi artırabilirsiniz.
Müzik! Sizi harekete geçirecek bir şarkı listeniz mutlaka vardır. Listenizi açın ve harekete başlayın! Kendinizi müziğin akışına bıraktığınızda göreceksiniz ki hareket ediyorsunuz. Durmayın, dans edin!
Hareket etmenin her türlüsü güzeldir. Yeter ki kendi vücudunuza uygun olan şekilde ve miktarda, sayıda olsun. Zevk alarak yapılan her türlü egzersiz daha uzun soluklu olabileceği gibi mutlu olmayı sağlayan endorfin hormonunun daha çok salgılanmasını sağlayacaktır. Bu da sizi egzersiz yapmak ve daha çok hareket etmek için motive edecektir.
Fiziksel ve ruhsal sağlığımız çok önemli... Onları ihmal etmeyin ve kendinize iyi bakın!
Arzu Demirci