Arzu Demirci, 1986 İzmir doğumludur. Eski profesyonel atlet olan Demirci, Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği 2011 mezunudur. 2008'de personal trainer olarak eğitmenliğe başlamış ve hala profesyonel olarak spor eğitmenliğine devam etmektedir. Aynı zamanda aktif olarak çeşitli projelerde yer almaktadır.
Adım Adım Koşmak!
Güzel havaların bize kattığı enerji ve motivasyonla bir çoğumuz soluğu dışarıda alıyoruz... Yazın yaklaşmasıyla başlayan heyecan da üzerine gelince, dışarıda spor yapan insanların sayısı dikkat çekecek derecede artıyor. Şu an dünyada spor yapma furyasının gittikçe artması ve yapılan güzel yürüyüş-koşu organizasyonları, daha çok koşmaya teşvik ediyor. Hareket etmeyip oturanlara göre tabii ki bu güzel bir gelişme fakat koşmanın daha sağlıklı ve uzun süreli bir alışkanlık haline gelebilmesi için vücuda uygun şekilde yapılması gerekir. "Koşuyorum ama koşudan sonra her yerim ağrıyor." ya da "Koşmak istiyorum fakat daha önce koşmadığım için nasıl koşmam gerektiğini bilmiyorum." diyenler olabilir. Koşmanın verdiği heyecanı ve keyfi yaşarken bazı dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır.Öncelikle vücudunuz koşmaya hazır mı? Doktor kontrollerinizi aksatmadan yapıyor musunuz? Ve yaptığınız sporu bilinçli olarak veya bilinçli kişilerle birlikte yapıyor musunuz?
Gerçekten bu konuda önceliğiniz doktor kontrolünden geçmek olmalıdır. Kontrollerin yapılmaması veya bilinçsizce yapılan sporlar, sizi ya sakatlayacak ya da farkında olmadan vücudunuza zarar verecektir. Mutlaka doktorunuza başvurun ve bilinçlenmeye çalışın.
Yapacağınız spora uygun şekilde giyinmek daha rahat hareket etmenizi sağlayacağı gibi motivasyonunuzu arttıracaktır. Ege'nin güzel ve muzip havasına aldanıp, rüzgarlıklarınızı almayı unutmayın. :) Spor yaparken kullanılacak olan spor ayakkabıları çok önemlidir. Ayakkabılarınızın dış görünüşü yeni olsa da, uzun süreli kullanımlardan sonra ayak basışlarınız ayakkabı tabanlığında şekil alacağı için, 6 ayda bir tabanlığın değiştirilmesi gerekir.
Spor yapmadan önce ve sonra mutlaka esneme hareketleri yapılmalıdır. Yapacağınız esneme hareketleriyle vücudunuzu sakatlanmalardan koruyacağınız gibi, kaslarınızdaki kasılmaları da engellemiş olacaksınız.
Daha önce spor yapmadıysanız ya da koşmadıysanız, bu işe yürüyerek başlamak en doğru seçim olacaktır. Yapacağınız koşu veya yürüyüşlerde, basışlarınızı kontrol edin. İçe doğru ya da dışa doğru basılmaması gerekir. Yanlış yapılan basışlar duruş bozuklarına neden olacağı gibi, eklem yerlerinizde ve belinizde ağrılara neden olabilir. Yürüyüşünüze katacağınız birazcık hız, kaslarınızı ve tendonlarınızı güçlendirip, kalbinizi ve ciğerlerinizi o ritme alıştırıp vücudu koşmaya hazırlar.
İlk 3 hafta boyunca haftada en az 2-3, mümkünse her gün 30'ar dakikalık yürüyüşlerle başlamak sakatlanmamıza ve sağlıklı olarak devam etmenize yardımcı olacaktır.Unutmamak gerekir ki, hareket etmek her vücudun yemek yemek, su içmek gibi bir ihtiyacıdır. Gözünüzde büyütmeyin!
4. Hafta programınıza bu 30 dakikayı bölerek yavaş ve dakikalı koşular ekleyebilirsiniz. 2 ya da 3 dakika koşup,1 veya 2 dakika yürüyerek 30 dakikayı tamamlayın. Eğer vücudunuz ve nefesiniz izin veriyorsa, bu koşuları 5 dakika koş -1 dakika yürü şeklinde de yapabilirsiniz. Her hafta koşma sürelerinizi ufak ufak arttırıp, dinlenme sürelerini kısaltarak devam edin.
5.haftada 10 dakika koş, nabzın normalleşinceye kadar dinlen şeklinde yapın ve bunu 2-3 kez tekrarlamaya çalışın.
6. Hafta ise 15 dakika koş, nabız normalleşinceye kadar dinlen yapın ve bunu 2 kez tekrarlamaya çalışın. Nabız ölçerimiz yoksa spor yaparken nefesiniz rahat konuşabiliyor durumda olmalıdır. 6. Haftanın sonunda 20-30 dakika hafif tempolu koşabiliyor olacaksınız.
Vücudunuz bunları yapmanıza izin vermiyorsa kendinizi zorlamak yerine doktorunuza danışın ve sonra bu işin eğitimini almış spor eğitmenlerinden destek alın. Sağlıklı beslenmeyi, su içmenin önemini ve dinlenmelerin vücuda etkisini geçtiğimiz aylarda da sık sık belirttik. Bunların hepsini doğru bir dengede yapmak bu işin altın kuralıdır. Örneğin aç kalarak ya da vücudun ihtiyacı kadar su içmeyerek ve yeteri kadar dinlenemeyip spor yaptığınızda aslında kendinize zarar veriyor olacaksınız. Unutmayın, spor yapmanın amacı sağlığınıza sağlık katmaktır. Spor yaptıktan sonra mutluluk hormonlarınız devreye gireceğinden, kendinizi daha mutlu, zinde ve rahatlamış hissedeceksiniz.
İzmir'de çok güzel etkinlikler var, hem de kapıları spor yapmak isteyen herkese açık ve ücretsiz. Örneğin, WOI (Workout İzmir) kapsamında her pazartesi 19:00'da Alsancak Gündoğdu Meydanı'nda toplanılıyor. Her seviyeye uygun yürüyüş ve koşular yaparak, profesyonel hocalar tarafında hazırlanan programlarla ve gözlemleriyle egzersizler yapılıyor. Denemeye değer!
Arzu Demirci
01.05.2017