1950 yılında Ankara'da doğan inşaat mühendisi Ahmet Gürel, Türkiye'nin en zengin Atatürk arşivlerinden birine sahiptir. Gürel 1997'den günümüze 15 ayrı konu başlıklı 300'e yakın Atatürk fotoğrafları sergisi açmıştır.Gürel'in üçü Atatürk albümü olmak üzere; 14 kitabı, 6'sı Kıbrıs temalı 15 belgeseli vardır. Gürel 2012 - 2017 arasında İTK Uşakizade Köşkü Müdürlüğü'nü yapmıştır.
14 ve 29 Ocak 1923: İzmir’de İki Önemli Olay
İzmir, 1923 yılının ocak ayında iki önemli olaya tanıklık eder, Zübeyde Hanım Karşıyaka’da Uşakizade ailesinin çiftlik evinde 14 Ocak 1923 günü vefat etmiştir. Zübeyde Hanım, İzmir’e neden gelmişti? 40 gün önce gizlice cepheye giden ve ülkeyi düşman çizmesinden kurtaran muzaffer komutan Mareşal Mustafa Kemal, 01 Ekim 1922 günü annesinin yanındadır. Zübeyde Hanım’ın Gazi’nin evlenme kararına duyduğu sevinci Kılıç Ali anılarında şöyle anlatır:
“Gazi, Latife Hanım’la evlenmeye karar verdikten sonra yalnız olarak İzmir’den Ankara’ya dönmüştü. Zübeyde Hanım oğlunun evlenme kararına çok sevinmişti. Yalnız analık duygularıyla gelin adayını daha önceden bir kez olsun görmek istiyordu.”
17 Aralık 1922 günü, Zübeyde Hanım, Karşıyaka’dadır. Kılıç Ali anılarında o günleri şöyle anlatır:
“…Karşıyaka’da Latife Hanım’ı gördükten ve kendisi ile birkaç gün temas ettikten sonra Başyaver Salih Bey’i gizlice yanına çağırmış, yavaşça:
'Salih… Benim gördüğüme göre bu kızcağız ile oğlum mutlu olamazlar. Derhal beni geriye götür. Mustafa’mı bu işten vazgeçireyim' demiş. Fakat çok arzu etmesine rağmen Zübeyde Hanım’ın bu isteğinin yerine getirilmesi mümkün olamamıştır.”
Gazi, 14 Ocak 1922 günü vefat eden annesinin ölüm haberini Eskişehir’de alır. Gazi, annesini ölümünden 13 gün sonra, 27 Ocak günü annesinin mezarı başındadır. Gazi’nin annesinin mezarı başında yaptığı konuşmanın bir özetini Başyaver Salih Bey’in notlarından okuyalım:
“Zavallı annem, bir zamanlar kurtuluşu bütün ulus için ülkü olmuş İzmir’in kutsal topraklarına vücudunu emanet etmiş bulunuyor. Ölüm yaradılışın en doğal bir yasasıdır. Böyledir ama yine de üzüntü verici belirtileri vardır. Burada yatan annem, zevkin, zorbalığın, bütün ulusu uçuruma götüren kanunsuz bir idarenin kurbanlarından biridir. Annemi kaybetmekten çok üzgünüm. (...)
(...) Annemin ruhuna yüklemiş olduğum vicdan yeminini tekrar edeyim: Annemin mezarı önünde ve Tanrı’nın yüce katında söz verip and içiyorum ki, ulusumun bu kadar kan dökerek elde ettiği egemenliğin korunması ve savunulması için, gerekirse annemin yanına gitmekte gecikmeyeceğim, ulus egemenliği uğrunda canım vermek, benim için vicdan borcu olsun, namus borcu olsun.”
Mustafa Kemal’in bu konuşmasına Karşıyakalılar çok candan tezahüratla cevap verir ve kendisini çılgın gibi alkışlarlar. Karşıyaka’da gerçekleşen törenden sonra, Gazi, Uşakizade Köşkü’nde misafirdir.
29 Ocak 2013 günü ise İzmir Göztepe’deki Uşakizade Köşkü’nde Gazi ile Latife Hanım arasında gerçekleşen nikâh, Cumhuriyet'in ilanından 8 ay, medeni kanunun kabulünden 3 yıl önce gerçekleşmiştir. Evlenirken, Gazi’nin nüfus kaydı, İzmir Göztepe mahallesine yapılmış ve kayıt aynen günümüzde de durmaktadır.
30 yıl kadın haklarını düşünen Gazi Mustafa Kemal, dini nikâhta gelin masaya oturmazken, Latife hanım’ı masaya oturtarak bir ilki gerçekleştirmiştir. Bu nikâhı, davetlilerden gazeteci Naşit Hakkı Uluğ’un kaleminden okuyalım:
“…Ses seda kesilmişti, Gazi’nin kadıya hitaben, biraz kısık ve ağırbaşlı sesi duyuldu:
'Efendi Hazretleri, biz, Latife Hanım’la evlenmeye karar verdik, lütfen gerekli işlemi yapar mısınız?' Bu sözleri büyük dikkat içinde dinleyen kadı efendi, Latife Hanım’a döndü ve sordu:
'Hanımefendi, on dirhem gümüş mihri müeccel ve aranızda kararlaştırılan mihri muaccel ile hazır bulunanların önünde Gazi ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?'
'Kabul ettim' cevabını alan kadı efendi, bu sefer de Gazi’ye dönerek aynı soruyu sordu, Gazi de 'Kabul ettim' deyince, hayatının en şerefli hizmetini başarı ile yaptığına sevinen kadı efendi, cübbesinin kollarını süratle sıvayarak ellerini göğe doğru kaldırdı, yeni evlilerin mutluluk ve sıhhatine ve bu evliliğin vatanımıza hayırlı olması için orada bulunanları duaya davet etti.”
Nikâhta; üç gazeteci ve Anadolu Ajansı misafir bulunurken, fotoğraf çekimi yapılmamıştır. Yakında çıkacak olan; “Latife Gazi Mustafa Kemal” adlı kitabımda şöyle yorum yapmıştım: “Nikâh, Gazi’nin istediği bir nikâh olmadığı için fotoğraf çekilmemiştir.” Burada yayınladığımız fotoğraflar, evliliğin ertesi günü, yani 30 Ocak 1923 günü çekilmiştir.
1923 Ocak ayında İzmir'de yaşananlara saygımla..
Ahmet Gürel
01.01.2017