Röportaj ve Fotoğraf: Süleyman Gülen
İzmir Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Emin Bağcı, alkol ve sigaraya gelen zamları enine boyuna değerlendirdi. Bundan sonra tekel bayilerinin işlerinin iyice zorlaştığını belirten Bağcı "Zamlar ile boynu bükülen, tekel bayisinden geçimini sağlayan arkadaşların artık işleri daha zor. A'dan Z'ye her şeye zam geldi. Kalite düşüyor, piyasada malların taklitleri çoğalıyor ve kaçakçılık hortluyor. Hükümet buna bir çare bulmalı" dedi.
Sigaraya gelen zamlardan sonra tüketicide açık tütüne yönelme oluştu mu?
En ucuz paket sigara 22 lira oldu. Toplamda sigaranın paketine 6 lira zam geldi. Durum böyle olunca açık tütün daha ucuz olunca -her fiyata bulunabiliyor- insanlar buna yöneldi. Güneydoğudan gelme bandrolsüz kaçak tütün de satılıyor. Ne olduğu da belli değil. Size sarıp veriyorlar. Paketi 5-10 lira. Bu bir sektör hâline geldi. Ev kadınları ile anlaşarak bunlar evlerde sardırılıyor. Nasıl mantı yaptırılır, gidip pazarda satarsınız. Onun gibi sigara yaptırılıp özel paketlenip satılıyor. Pazara çıkarsanız bu açık tütünü rahatlıkla görürsünüz. Bu işler okul önlerine kadar geldi. Emniyet bunun için çok sıkı tedbirler alıyor ama her yere yetişemiyorlar.
"ÇOK ANORMAL BİR ZAM"
Alkolde de durum bundan pek farklı değil. Çok anormal bir zam geldi. Yüzde 47. İnsanlar evde kendi alkolünü yapmaya başladı. Zaten yapan vardı da bu orana da zam geldi ve arttı (gülüyor) Sağlık için satılan etil alkolü alıp yapıyor insanlar. Bunlar internette çok rahat satılıyor. Evinize kadar getiriyorlar. Ancak içerisinde metil de olabilir. İşte metil olan kısmı insanları öldürüyor. Metil, sanayide boya yapımında falan kullanılıyor. Metil alkol 65 derecede uçar. Etil alkol ise 75 derecede uçar. Metil alkol, sentetik olarak üretilir. Etil alkol ise bitki kökenlidir. Üzüm vb. şekerli ürünlerden üretilir. Çok az miktarda metil de bulunabilir. Bu insan sağlığı için tehlikeli değildir. Damıtma yapılarak elde edilir. Damıtmada ilk çıkanı alırsın onu dezenfektan olarak kullanırsın.
Bunu bir de ticarete dökmüş insanlar var, evlerinde yapıp vergi vermeden satış yapıyorlar.
Şimdi siz vergiyi ne kadar arttırırsanız kaçağa da insanlar o kadar yönelmiş olur. Sigarada da aynı durum var. En ucuz bir şişe alkol 350 lira bandrollü satılıyor. Siz ise 25-30 liraya bunu evde yapabiliyorsunuz. Bakın arada ne kadar fark var. Siz bunu gidip bir restoranda içeyim deseniz şişesine 600-700 lira yazıyorlar. Restoranlar şimdi ne yapıyor? İçkini al gel diyorlar.
"KALİTE DÜŞÜYOR, KAÇAKÇILIK HORTLUYOR"
Sizce bu fiyat artışı nereye kadar gidecek?
Bu vergilendirmenin sonu yok gibi görünüyor. Hem ÖTV artışı var hem de bandrol artışı var. Sonunun gelmesi lazım. 20 tek sigaranın; 17 teki devlete gidiyor, 1 teki üreticiye kalıyor, 1 teki satıcıya kalıyor, 1 teki de içen insana kalıyor. 20 tek sigaranın 1 teki üreticiye kalırsa kaçakçılık hortlar. Kalite düşüyor ve piyasada bunun taklitleri çoğalıyor. Bunun sonu yok. Belli bir düzeyde bakkal terazisi gibi dengede tutacak bir düzen lazım. Üreticinin alım gücünü kırmadan yasal tedbirlerle halkı bilinçlendirerek sigara ve alkol tüketimini azaltabilirsiniz. Sürekli fiyatlarını arttırarak üretimi ve tüketimi kıramazsınız. Çünkü öyle olsa uyuşturucu satılmaz, çok ağır cezaları var. Yetişen nesile sigara ve alkolün sağlığa zararlı olduğunu anlatmak lazım.
Bandrollü sigara içen biri açık tütün içenden daha az mı zarar görüyor?
Öncelikle hepsi zararlı. Bandrollü olan paketteki sigaranın içindeki yabancı ve katkı maddesinin ne olduğu belli. Dışarıdan aldığınız tütünün içerisinde ne olduğu belli değil. Uyuşturucu da olabilir, zehirli madde de olabilir. Bandrollü olanlar devlet kontrolündedir. Alkolde de aynı şekilde.
"UMARIM ARTARAK DEVAM ETMEZ"
Tüketici tarafında insanlar zamlardan sonra kendilerince daha alternatif şeylere yöneldi. Peki satıcı tarafından bakacak olursak tekel bayileri kapanmaya devam edecek mi?
Umarım artarak devam etmez. Çünkü zamlar birbirine bağlı olarak geliyor. Sadece tütün ve alkolden bahsediyorum şu anlık. 100 bin lira sermayeniz olduğunu düşünün. 100 bin lira malınızı satıp gidip bunu 140 bin liraya aldınız. İlave 40 bin lirayı nereden bulup koyacaksınız? Bu zamlar yüzünden sermayeniz giderek daralmaya başlıyor. Kayıplarınızı bir yerden kredi bularak kapatmak zorundasınız. Mesela ben 2 birim sigara satıyordum, 1 birime düştü. O 2 birimi almak için para bulmam lazım. Her şeyde böyledir. Küçük esnaf bunu daha çok hisseder. Bir de devletin zorunlu vergileri var. Ruhsat harçları gibi. Bu vergiler de yüzde 36,7 oranında arttı. A'dan Z'ye her şeye zam var, hiçbir şeyden kaçışınız yok. Üretici firmanın zammı mal size gelesiye kadar çoktan yansımış oluyor. Hepsi zincirleme bir olay. Asgari ücrete yapılan zam üretici tarafından mallara yansıtıldı ve tüketici hiçbir şekilde bu asgari ücret zammından yararlanamadı. Bir üründe maliye zammı var, ÖTV zammı var, elektrik zammı var, akaryakıt zammı var, devletin yaptığı zamlar var. Üst üste koydun mu bir tane maldan 5-6 çeşit zam alınıyor. Bu gözle görüleni. Üretici, toptancı, aradakilerin karı var. Altta kalanın canı çıksın. Unun kilosu 10 lirayı geçti. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş bir şey. Şeker her zaman undan pahalıydı, şimdi un şekeri geçti.
“İŞLERİ ÇOK ZOR”
İzmir'deki bakkal ve tekel bayilerin son durumu nedir acaba?
Yalnız bu işle geçimini sağlayan arkadaşların bu konuda baya zorlanacaklarını düşünüyorum. Bundan sonra işleri daha da zor. Gidin şehrimizin birahane ya da bar dediğimiz yerlerine, 30 tane varsa 20 tanesi kapandı. Kalan on mekânda ise dört kişi bir araya gelip iki bira içiyorlar. İki kişiye bir bira düşüyor. Daha önce bir kişi en az bir bira içerdi. Şimdi bu son durumda kalan mekânlar nasıl kurtulacak? Barlar kapansın diyebilirsiniz. Ancak buradan geçinen insanlar olduğunu da unutmamak lazım. Türkiye'nin gerçeği: sigara içmeyelim, alkol kullanmayalım ama oradan geçinen insanlar ne olacak? Yıllarca Ege Bölgesi’nde tütün ekiliyordu. Burada belli bölgelerde yasaklandı. Biz tütün üretmiyoruz ancak Yunanistan'dan ithal ediliyor. Soğan, patates ekmedik gittik Suriye'den getirip geldik. Suyun fiyatı bile geçen aya oranla yüzde 25 arttı. Vatandaşın alım gücü azaldıkça çiçek ve zeytinyağını yarım bardak, salçayı da kaşıkla almaya başladı.