Hepimiz son zamanlarda maskeli, mesafeli ve tedbirli tatillerden yanayız. Tedbiri elden bırakmadan ülkemizin güzel topraklarını gezdiğimiz bu günlerde sıra Diyarbakır'da! Göz dolduran mimarisi, muhteşem taş işçiliği ve tatları damakta bırakan mutfağı ile Diyarbakır'da ne yenir nereye gidilir sizin için derledik!
Nereye Gidilir?
Mesudiye Medresesi
Şehrin en büyük medresesi unvanına sahip olan Mesudiye Medresesi, 1194 yılında Artuklular tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir. Mesudiye Medresesi'ni önemli hâle getiren bir diğer unsur da Anadolu'nun ilk üniversitesi olarak kabul edilmesidir. Diyarbakır'da sıkça karşılaşacağınız taş işçiliğinin en güzel eserlerinden biri olduğunu da hatırlatalım.
Diyarbakır Surları
Halkın beden ismiyle andığı, 5 km uzunluğundaki, 10-12 metre yüksekliğindeki yerli yabancı tüm turistlerin ilgisini üzerine toplayan meşhur Diyarbakır Surları öncelikli rotalarınızdan biri olmalıdır. Yapıldığı dönemde Diyarbakır'ın tamamını içine alan bir duvar olarak biliniyordu. Milattan önceki tarihlerden günümüze kadar oldukça sağlam şekilde gelmiştir. 2015 yılından beri de UNESCO Dünya Mirasları listesinde bulunmaktadır. Çin Seddi'nden sonra dünyadaki en uzun savunma duvarı olduğunu da hatırlatmış olalım.
Sülüklü Han
1683 yılında Mahmut Çelebi tarafından yaptırıldığı bilinen tarihi Sülüklü Han, yaklaşık 10 yıldır kullanımda bulunuyor. İnanılmaz bir atmosferde, özellikle sonbaharda, dinlenmek ve kahvenizi yudumlamak için muhteşem bir adres. Sülüklü Han adını içerisinde bulunan kuyudan, doktorların sülük çıkarmasından almıştır.
Diyarbakır Kalesi
Dicle Vadisi'nden 100 metre yükseklikteki bir düzlüğe kurulu olan kale, iki kısımdan oluşuyor. İç Kale ve Dış Kale. Diyarbakır Surları ile birlikte inşa edildiği bilinmekle birlikte, 4 kapısında 82 tane de burç bulunmaktadır. Bu kaleyi ve surları bir arada gezmenizi tavsiye ediyoruz. Ancak kaleyi gezmeden dönmeniz büyük hata olur!
Arkeoloji Müzesi
Şehrin ilk müzesi, Ulu Camii'nin devamında Zinciriye Medresesi'nde açılmıştır. Oldukça eski dönemlere ait eserlerin sergilendiği müzede, bir fotoğraf atölyesi ile karşılaşacaksınız. Müzede Diyarbakır'dan geçmiş tüm devirlere ait bir şeyler bulabilir, tarihin muhteşem kokusunu içinize çekebilirsiniz.
Ne Yenir?
Vee dosyamızın en lezzetli kısmına geldik. Süryaniler, Araplar, Türkler, Yahudiler gibi pek çok kökene ev sahipliği yapan Diyarbakır, tarihi açıdan olduğu gibi mutfak açısından da oldukça zengin! Bolca kırmızı et, tereyağı ve pirinç kullanılan yörede mutlaka tatmanız gereken lezzetler şöyle; ağzınıza layık bir kaburga dolması, keşkek, çiğ köfte, lebeni, içli köfte, meftune ve ciğer kebabı. Bu lezzetlerin hepsi için midenizde bol bol yer açmalısınız zira tadına asla doyamayacaksınız. Tatlı olarak ise meşhur sütlü nuriyeyi denemelisiniz.
Maskeli, mesafeli ve tedbirli, sağlıklı tatiller!